Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de, 15 Eylül 2020'de Faz-3 çalışmalarına başlanan Çin menşeli Covid-19 aşısı, sağlık çalışanlarından sonra gönüllüler üzerinde de uygulanmaya başlandı. Bu kapsamda 10 binin üzerinde gönüllüye 17 bin 700 doz aşı uygulandı. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, aşı çalışmalarının Faz-3 sonuçlarına göre, aşılama programını tamamlayıp üzerinden 15 gün geçtikten sonra koronavirüse yakalanan kimse olmadığını açıkladı.
'AŞI PROGRAMINI TAMAMLAYAN GÖNÜLLÜLER KORONAVİRÜSE YAKALANMADI'
Sinovac aşısının etkin ve güvenilir olduğunu anlatan Prof. Dr. Çelen, "Son 1 yıldır Covid-19 pandemisiyle iç içeyiz ve eylül sonu itibarıyla Sinovac aşı çalışması Türkiye ayağıyla da gündemimize girmiştir. İlk etapta sağlık gönüllüleri üzerinde sonra da toplum gönüllüleri üzerinde yapılan aşı çalışmalarının Faz- 3 sonuçları açıklandı. Burada önemli olan nokta şu, 'Aşılanmasına rağmen Covid-19 enfeksiyonunu geçiren oldu mu?' Bizim kendi bölgemizde bu süreçte aşı programını tamamlamış olup üzerinden 15 gün geçtikten sonraki süreçte enfekte olan herhangi bir bireyimiz olmadı. Burada Sinovac aşısının aslında son derece etkin ve güvenilir olduğunu görmekteyiz" diye konuştu.
'ANTİKOR OLUŞMAMIŞ KİŞİLER TEDİRGİNLİK YAŞAMAMALI'
Aşılarını yaptırmış olmasına rağmen antikor oluşmamış kişilerin tedirginlik yaşadığına ve akıllarında soru işaretleri olduğuna dikkat çeken Prof. Çelen, "Antikor titresinin gelişmemiş olması, korumadığı anlamına gelmemektedir" diyerek şöyle konuştu:
"Akılda çok sayıda soru işareti var. Özellikle aşılarını yaptırmasına rağmen biliyorsunuz toplum bu konuda çok hassas ve 15 gün sonra kendisi antikoruna baktırıyor, antikoru negatif olan gönüllülerimiz biraz tedirgin oldu. Fakat bu hasta gurubunda da bu gönüllü gurubunda henüz Covid-19 geçiren hiçbir bireyimiz Diyarbakır çalışmasında oluşmamıştır. Önemli olan bu hastaların izlenmesidir; yani 'Aşılarını yaptırmış olmasına rağmen antikoru gelişmeyen kişilerde Covid-19 enfeksiyonu gelişecek mi' bunu izlemektir. Burada şunu söyleyebiliriz; aslında antikor titresinin gelişmemiş olması, korumadığı anlamına gelmemektedir çünkü toplumda, 'Antikor titresi ne kadar yüksekse koruyuculuk o kadar yüksektir' şeklinde bir algı var. Halbuki bu çalışmalarda ya da aşılama işlemine geçtikten sonra aşısını yaptırmasına rağmen antikor titresi negatif olan bireyler var, bunların korunmadığını söylememiz çok da doğru değil."
'ANTİKOR GELİŞMEMİŞLERDE DE HÜCRESEL DÜZEYDE BAĞIŞIKLIK OLUYOR'
Konuyla ilgili yapılan farklı çalışmalarda, antikor titresi gelişmemiş kişilerin hücresel düzeyde bağışıklık oluşabildiğinin görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Bu konuyla ilgili farklı çalışmalar var. Aşı antikor titresi gelişmemiş kişilerin dahi hücresel düzeyde bağışıklık geliştirebileceğini gösteren çalışmalar var. Bu anlamda şunu söyleyebiliriz; toplumun antikor titresinin yüksekliğiyle veya gelişip gelişmediği noktasıyla aşıdan korunmadığı şeklinde yanlış hipotez oluşturmamasını öneriyoruz. Şöyle öneride de bulunmak istiyorum; bakanlığın yapmış olduğu aşılamadan sonra da benim önerim insanların antikor titrelerine bakmalarının gereksiz olduğudur. Aşınızı yaptıysanız güvenle tabi yine tedbirinizi her zaman alarak, hayatınızı idame ettirmelisiniz" dedi.