Osman BEKLEYEN- Feyat ERDEMİR- Behçet DALMAZ/HAKKARİ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2006 18:04
Şemdinli olaylarının ardından bir kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan uzman çavuş Tanju Çavuş, bugünkü ilk duruşmanın ardından tahliye dildi.
Tutuklu uzman çavuş Tanju Çavuş maskeli ve silahlı kişilerin otomobiline saldırdığını iddia ederek, “İçeri uzanan eller çocuklarımı dışarıya çıkarıp öldürmeye çalışıyorlardı” dedi. Tanıklar ise yol kesmenin sözkonusu olmadığını ve Tanju Çavuş'un öne sürdüğü gibi maskeli kimse bulunmadığını söyledi. Olaylar sırasında keşif heyetinin üzerine ateş açıp Ali Yılmaz’ın ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan uzman çavuş Tanju Çavuş, ‘Meşru müdafa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürmek, silahla beş kişiyi yaralamak’ suçlamasıyla 30 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Hakkari’deki duruşma öncesi adliye binası çevresinde Özel Harekat ve Çevik Kuvvet polisleri zırhlı araçlarla sıkı güvenlik önlemleri aldı. Tutuklu sanık uzman çavuş Tanju Çavuş, Van'dan hakkari adliyesine saat 09.50'de arkasında okul servisi yazan sivil bir minibüsle zırhlı araçlar eşliğinde getirildi. Çavuş, arka kapıdan alındığı adliyeye girişte, yüzünü elinde bulununan mavi bir dosyal ile kapattı. Duruşmaya uzman çavuşun eşi Sevil, çocukları Yusuf, Ömer ve Fatih Şafak da katıldı. Mahkemeyi 4 gazetecinin izlemesine izin verilmesi üzerine, gazeteciler kendi aralarında kura çekti. Kurayla belirlenen 4 gazetecinin duruşmayı izlemesine izin verildi.
Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 11.30'da başlayan duruşmanın başkanlığını hakim Refik Sarıoğlu, üyeliğini ise Yeter Sibel Turan ve Uğur Baştugan, savcılığını ise Metin Beyhan yaptı. Mahkeme heyeti müdahil avukatların, dava dosyasının Van’a gönderilip, halen tutuklu bulunan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz dosyasıyla birleştirilmesini talep etti. Bu talep mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mahkemede, Çavuş’un savunmasını yaparken, eşi ve 3 çocuğu ile Şemdinli halkından da 5 kişi tanık olarak dinlendi.
ÇOCUKLARIMI ÖLDÜRECEKLERDİ
Uzman çavuş Tanju Çavuş, mahkemeye 11 sayfalık savunma dilekçesi verdikten sonra sözlü savunmasını yaptı. Eşinin ranatsızlığı nedeniyle Van Askeri Hastanesi’ne çocuklarıyla birlikte gittiklerini ve Van’da bir gece kaldıktan sonra yeniden Şemdinli’ye döndüklerini anlatan Çavuş, Şemdinli’de yaşaan olaylardan daha önce haberdar olmadığını söyledi. Olay günü saat 13.30 sıralarında Van’dan Şemdinli’ye doğru yola çıktıklarını Hoşap Kalesi ve Başkale İlçesi’nde mola verdiklerini anlatan Tanju Çavuş, Şemdinli'ye geldiğinde havanın karardığını belirterek şunları söyledi:
“Şemdinli’ye geldiğimiz ilçe girişinde polis noktasında ateş yandığını ve 70 kişilik bir grubun olduğunu gördük. Ne yaptıkları anlamayadım, evime gitmek için devrilen bir direğin boşluğundan geçip Ziraat Bankası yönüne doğru gitim. Bu sırada uzun farlarımı yaktım. Bu grubu geçtikten sonra arkamızdan gelen bazı kişile ön tarafta bekleyen kişilere gelip birşeyler söyledi. Bunun üzerine kalabalık üzerimize doğu geldi. Ellerinde silah ve yüzleri maskeli olan kişiler vardı ve devlet aleyhine sloganlar atıyorlardı. Bu kişiler aracın önüne kesip ‘Vurun öldürün bu polis’ diye bağırıyordu.
Ellerinde taş ve sopalarla arabanın arka camını kırdılar, bir yandan arabayı sallıyorlardı. Ben bu sırada ‘Ben polis değilim askerim’ diye bağırdığım halde saldırmaya devam ettiler. Eşimle göz göze geldiğimde onun çok korktuğunu gördüm. Eşim kırılan camlardan içeri sarkan elleri geri itelemeye çalışıyordu. İçeri uzanan elleri çocuklarımı dışarıya çıkarıp öldürmeye çalışıyorlardı. Bu sırada ruhsatlı silahımı çekerek hedef gözetmeden havaya ateş açtım. Ben havaya ateş ederken çevredeki kalabalığın açıldığı farkederek gaza basıp doğruca askeri lojmanları önüne gittim. Burada nöbet bekleyenlere durumu anlattım. Ben nizamiyede nöbet bekleyen kişilerin de tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Onlar durumumuzu açıkca gördü.”
“SİLAH KULLANMASAM ÖLDÜRÜLMÜŞTÜK”
Uzman Çavuş Tanju Çavuş savunması sırasında ölen Ali Yılmaz’ın ailesine başsalığı dileğinde bulunurken, yaralanan kişilere de acil şifalar diledi. Müdahil avukatların Van’dan Şemdinli’ye gelene kadar kimseyle cep telefonuyla görüşüp görülmediğini sorduğu Tanju Çavuş, hiç kimseyle görüşmediğini söyledi. Olayda kesinlikle hedef gözeterek ateş açmadığını söyleyen Çavuş, “Son bir çare olarak silah kullandım. Silah kullanmasam bizler birer ölüydük. Ben ve 3 çocuğum hiç günahımız yokken ölümden döndük. Ben bize saldırıda bulunan kişilerin de bulunup cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Olaylar sırasında bir kişinin arabanın 42 plakalı olduğunu söylemesi üzerine diğer grupta bulunanların ‘Bu Tanju Çavuş vurun öldürün’ diye bağırdığını anlatan Çavuş, “Ben 4 yıldır Şemdinli’de görev yapıyorum, burada kirada oturdum, son üç aydır lojmanda oturuyorum. Ben her esnaftan alışveriş yaptım burada beni herkes tanır” dedi.
Mahkemede, Tanju Çavuş’un eşi Sevil Çavuş da tanık olarak dinlendi. Olay günü Van’dan 3 çocğuyla Şemdinli’ye döndüklerini anlatan Sevil Çavuş, ilçe girişine geldiklerinde polis noktasında görevlilerin olmadığını görünce anormal bir durum olduğunu anladığını söyledi. Sevil Çavuş, “Direkler devrilmiş, lastikler yakılmıştı. Silah ve maskeli insanlar vardı. Dillerini anlamadığımız bir dilden bağırıyorlardı. Arabamızın etrafını çevirdiler, camlarını kırdılar bir yandan da ‘Acımayın öldürün’ diye bağırıyorlardı. Camları kıldılar, kırık camlar benim ve çocuklarımı üzerine dökülüyordu. Bir yandan da ellerini içeriye sokup çocuklarımı dışarıya almak istiyorlardı, saçlarımı çekiyorlardı. Çok korktuk, eşim havaya ateş açınca kalabalık dağılır gibi oldu. Biz de hemen lojmanın nizamiyesine ulaştık” dedi.
TAHLİYE OLDUUzman çavuş Tanju Çavuş, ‘Meşru müdafa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürmek, silahla beş kişiyi yaralamak’ suçlamasıyla 30 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasının ardından, akşam saatlerinde de tahliye edildi.
ARABADA BİR ERKEK DAHA VARDI İDDİASI
Şemdinli’deki yaşananlar sırasında olay yerinde bulunan 5 kişi daha tanık olarak dinlendi. Nihat Uysal Kolat adlı kişi, olaylar sırasında keşif ekibin izlediklerini, akşam karanlığın bir aracın hızla geldiğini ve silah sesleri duyduğunu belirterek, “Silah sesleri gelince yanımdakiler kendilerini yere attılar. Bu sırada hızla giden araçta şoför koltuğunun olduğu yerden önce havaya sonra halka dönülüp ateş açıldı. Arabanın arka tarafından bir erkek daha oturuyordu. Olay sırasında arabanın önünü kesecek kadar kabalık yoktu. Herkes o sırada keşif aracına bakıyordu. Ben karanlık olduğu için ateş açan kişiyi tam olarak göremedim” dedi.
TANIK: MASKELİ KİMSE YOKTU
Tanıklardan Fehim Oğuz, 42 plakalı arabanın yolunun açık olduğunu ve yol kesme ve otomobile hücum eden maskeli kimsenin bulunmadığını öne sürdü. Oğuz, “Topluluk keşif heyetini izliyordu. Bu bırada arabadan ateş edildi. Arabanın şoför kısmında ateş ediliyordu, bir de arkada sağ tarafta oturan bir şahıs daha vardı. Arabanın camı da kırık değildi” dedi.
Şemdinli’de heyetin yaptığı keşif sırasında polis noktasında izli mermilerin atıldığını iddia eden Hasan
Aslan ise karanlıkta kimin ateş ettiğini görmediğini söyledi. Aslan, “Beyaz bir Tofaş otomobil ateş ederek ayrıldı. O sırada 1 kişi öldü 4 de yaralı vardı. Yaralılardan 3’ünü ben hastaneye götürdüm. Ben aracın plakasın görmedim ama kalabalık 42 plakalı diye bağırınca bu kez diğerleri de ‘bu Tanju Çavuş’ diye bağırmaya başladılar” dedi.
Mahkemeye saat 16.30 sıralarında verilen 10 dakikalık aradan sonra yeniden başlandı. Sanık Tanju Çavuş’un avukatı Orhan Çelen, olayın Şemdinli’deki bombalamayla ilgisi olmadığını belirterek, “Meşru müdafa sınırlarının aşılmadığını düşünüyorum. Devletin fiili otoritesi ve kamu binalarını korumaktan öteye geçmediği, fiili olarak da kontrolü olmadığı için bu konu meşru müdafa olarak değerlendirilmedir. Şemdinli’de olayıyla da ilgisi yoktur” dedi.
ŞEMDİNLİ'DE NELER YAŞANMIŞTI
Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde 1 Kasım günü bir otomobilde meydana gelen patlamada, 23 kişi yaralanmış, 67 ev ve işyeri ağır hasar görmüştü. Şemdinli’de olayların başlaması ise 9 Kasım günü yaşandı. Eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’ne el bombası atılmış, patlamada Mehmet Zahir Korkmaz isimli bir vatandaş ölmüştü. Patlamanın ardından toplanan halk bombayı attıklarını ileri sürdükleri astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz’i yakalayıp güvenlik güçlerine teslim etmişti. Aynı gün astsubaylara ait araçta inceleme yapan heyetin üzerine ateş açılmış, bu ateş sırasında Ali Yılmaz hayatını kaybetmiş ve 5 kişi de yaralanmıştı. Ateş açtığı iddia edilen uzman çavuş Tanju Çavuş ile kitabevine bomba attığı iddia edilen eski PKK itirafçısı Veysel Ateş, 12 Kasım günü tutuklanıp cezaevine konulmuştu.
Dava dosyanın Hakkari’den Van’a alınması üzerine Van Cumhuriyet Başsavcılığı astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz’i ifadelerini almak üzere 28 Kasım günü Van’a davet etti. Savcılık tarafından ifadeleri alınan astsubaylar Kaya ile İldeniz, sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklanıp cezaevine konuldu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı halen tutuklu bununan astsubaylar Kaya ve İldeniz’le ilgili iddianamenin hazırlamasını sürdürüyor.