Güncelleme Tarihi:
Şanlıurfa’da yaşayan işletme fakültesi mezunu Emine İşbilen’in severek evlendiği eşi, üzerine kuma getirdi. Bu durumu kabullenmeyen 2 çocuk annesi İşbilen, ayrılık kararı alıp, baba evine döndü. Bu süreçte gırtlak kanseri teşhisi konuldu. Boşanma davası açıp, eşinden ayrılan ve 2 kızının velayetini alan Emine İşbilen, tedaviyle sağlığına kavuştu. Daha sonra girdiği mali müşavirlik sınavını kazandı. Şimdi mali müşavirlik yapan İşbilen, tüm yaşadıklarını, 155 sayfalık ‘Küllerinden Doğuş’ adlı kitabında kaleme aldı.
‘Yuva üstüne yuva olmaz’ diyerek, kuma evliliklerine dikkat çeken İşbilen, kucağında bebeğiyle günlerce kocasının yolunu gözlediğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Mutlu bir evliliği olan iki çocuk annesi, evinde normal yaşantısını sürdüren ev hanımıydım. Maalesef hayat her zaman istediğiniz gibi devam etmeyebiliyor. Hayat hep sürprizlerle dolu. Eşim beni aldattığı kadını, kuma adı altında getirdi. Çok büyük travma yaşadım. Yasak aşk yüzünden aile yaşantımız çekilmez bir hale gelmişti. Eşim sürekli seyahat diyerek, o kadına gidiyordu. Önceleri kocam bu ilişkisini ailesinden ve herkesten saklıyordu. Ben bu durumu söylediğim de ailesi, 'Kızım boş yere vesveselenip kocana huzursuzluk yaratıyorsun' diyerek, bana tepki gösteriyordu. Psikolojik şiddet gördüm. O süreçte baba evine gittim. Üzüntüden gırtlak kanserine yakalandım. Bir süre ölümle burun buruna kaldım. Artık aciz, diplere vurmuş bir kadındım. İki çocuğum vardı. Severek evlenmiştik maalesef hayat her zaman başladığı gibi devam etmiyor. Ben kuma olayını kabul etmedim.”
'ÖLMEKTEN BAŞKA ÇAREM KALMAMIŞTI'
Baba evine gittiğinde hayalindeki mali müşavirlik sınavlarına hazırlanamadığını anlatan İşbilen, şunları ifade etti:
“Hiç kimse başına böyle şeylerin gelebileceğini düşünemiyor. Günlerce kendimi eve kapadım, çocuklarıma annelik yapamadım. Ailem bana ‘Bu kafayla gidersen hiçbir yere varamazsın. Ne çocuklarına annelik yapabilirsin, ne de hayalini kurduğun o mesleği kazanabilirsin' diye kızıyordu. Sadece çocuklarını yedirip içirecek kadar ayakta durabiliyordum. Bir gün çocuklarımı bakıcıya bırakarak, arabayı baraj kanalına doğru sürmeye başladım. Ölmekten başka çarem kalmamıştı. Kanala atlayacağım sırada bir kadın kolumu tuttu. Daha sonra ailem, eve götürdü. Eşimin annesi, ‘Boşan oğlumdan yoksa oğlumun başını yakacaksın’ dedi. Ben ve benim gibi kadınlar bu bölgenin mağdurlarıyız. Bu süreçten sonra hayatımda büyük bir uyanış oldu.”
'TÜM KADINLAR İÇİN MÜCADELE EDECEĞİME YEMİN ETTİM'
Bölgede kuma olaylarına çok fazla şahit olduğunu söyleyen Emine İşbilen, örnek olmak için 'Küllerinden Doğuş' adlı bir kitabı yazıp, zorlukların üstesinden geldiğini anlattı. İşbilen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O süreçte, 'ben gittikten sonra benim gibi kadınlar ne olacak' diye düşündüm. Onlarda mı ölecek? Emineler ölmesin, çocuklar annesiz kalmasın. Çocuklar boynu bükük kalmasın. 'Biri bir şeyler yapmalı' dedim. Ve o gün uyandım. Büyük bir yemin ettim. Önce sağlığıma kavuşacağım. Hayalini kurduğum mali müşavirlik mesleğini alacağım. Bunları başardıktan sonra da benim gibi tüm kadınlar için mücadele edeceğime yemin ettim. Küllerinden Doğuş adlı kitabımı yazdım. Bölgemdeki tüm dezavantajlı kadınlarla görüştüm. Onları elimden geldiğince bilinçlendirmeye çalıştım. 'Artık yetmez' dedim, söz uçar yazı kalır, diyerek bir ay eve kapandım ve kitabımı bitirdim. Her şey bitmiş değil, hayat devam ediyor. Siz isterseniz imkansız hiçbir şey yoktur. Bütün hayallerimiz kendi ellerimizde, ben yaptıysam siz de yapabilirsiniz. Ben içimdeki beni bilmiyordum. Sihirli bir değnek yok, o sizsiniz. Elimden geldikçe daha çok başarı elde edip, ilerlemeye çalışıyorum."