Uzay Yolu

Eski dostlarla yeniden

Star Trek: Insurrection'dan bir önceki film olan Star Trek: First Contact, açılış haftasında bugüne dek çekilen tüm Star Trek filmlerinden çok daha fazla hasılat yapmış ve sinema gişelerinde 92 milyon dolarlık hasılata ulaşmıştı. Bundan önce çekilen toplam sekiz Star Trek sinema filmiyle orijinal televizyon dizilerinin ve aralarında 40'dan fazla best-seller kitabın da bulunduğu çeşitli Star Trek ürünlerinin dünya çapındaki toplam getirisi ise 1 milyon doların üzerine çıkmıştı.

Paramount Pictures'ın sunduğu 9. Uzay Yolu filmi olan Uzay Yolu: İsyan (Star Trek: Insurrection), daha önceki Star Trek filmlerinden tanıdığımız yüzleri bir kez daha ekranlara getiriyor. Filmde Patrick Stewart, Jonathan Frakes, Brent Spiner, LeVar Burton, Michael Dorn, Gates McFadden, Marina Sirtis, F. Murray Abrahm, Donna Murphy ve Anthony Zerbe'den oluşan bir oyuncu kadrosu yer alıyor. Jonathan Frakes'in yönettiği filmin senaryosunu ise, Gene Roddenberry'nin yaratmış olduğu orijinal Star Trek dizisini temel alarak Michael Piller yazdı.

Filmin konusu Ba'ku ve Son'a adlarını taşıyan iki ırk arasındaki mücadele üzerinde gelişiyor. İki ırk arasında aslında hiçbir benzerlik yok. Sonsuz kadar gençliğe kavuşmuş olan Ba'ku ırkındakilerin teknolojiden uzak durduklarını ve doğal yaşadıklarını görüyoruz. Oysa Son'a ırkındakiler yaşlılar ve teknolojide hayli ileriler.

Atılgan uzay gemisinin Star Trek: Insurrection'da bundan yıllar önce yaratıcısı Gene Roddenberry'nin bütün Star Trek filmleri için öngörmüş olduğu değerler ve idealler bütününün derinliklerine doğru bir yolculuk yaptığına tanık oluyoruz. Filmin yapımcısı Rick Berman, yeni Star Trek filminin özelliklerini şu sözlerle açıklıyor: ‘‘Bu yeni filmle farklı bir düzeye geçiş yapıyoruz. Burada açıkça görülen düşman, Ba'ku ırkına karşı iğrenç girişimlerde bulunan şeytani Son'a ırkı ve onların Ru'afo adlı liderleri... Ancak bu kez ortada bir de Federasyonun kendisi var. Yasa koyucu olan Federasyon belki de en acımasız düşman olarak çıkıyor karşımıza...’’

Hem komutan Riker rolünde oynayan hem de yönetmenliği üstlenen Jonathan Frakes de filmin çekimleri ile ilgili olarak şöyle diyor: ‘‘Bu filmdeki mekan çekimlerinin sayısı, önceki Star Trek filmlerinden çok daha fazla oldu. Diyebilirim ki filmin neredeyse yarısı dış mekanlarda çekldi. Bu da inanılmaz aksiyon sahneleri gerçekleştirmemize yardımcı oldu.’’

Brezilya'dan sıcacık bir öykü

Geçen yılın adından çok söz ettiren filmlerinden Merkez İstasyonu (Central Station) küçük bir çocukla, onu babasına götürmeye çalışırken hayatı değişen ve sevgiyi tanıyan bir kadının öyküsünü anlatıyor. Filmin yönetmenliğini, genelde sürgün ve kimlik arayışı temaları üzerine çalışan Walter Salles yapıyor.

Filmde, Merkez İstasyonu'nda oturup okuma yazma bilmeyenler için mektup yazan emekli öğretmen Dora rolünde Brezilya'nın en büyük oyuncularından biri olan Fernanda Montenegro var. Kendisi gibi yalnız yaşayan komşusu Irene'yi ise yine iyi tanınan bir isim, Marilia Pera canlandırıyor. Filmin küçük kahramanı Josue'yu oynayan Vinicius De Oliveira ise ilk kez kamera karşısına geçmiş. Yönetmen Walter Salles ile tanıştığında ayakkabı boyacılığı yapmakta olan 10 yaşındaki bu küçük çocuk, Josue rolü için yapılan seçmelerde, 1.500 adayı geride bırakarak rolü oynamaya hak kazanmıştı.

Alice ile Martin

Fransız sinemasının usta yönetmenlerinden Andre Techine yine kendine özgü bir filmle sinemalarda.. Alice ile Martin.

10 yaşındaki Martin'e bir gün annesi o güne kadar görmediği babasında kalmaya gitmesini söyler. Babası, şimdiki karısı Lucie'den üç oğlu olmasına rağmen, mirasın Martin'e bırakmak istemektedir. Martin önce istemese de paranın sunduklarına dayanamaz ve babasının yanında kalmaya ikna olur.

Yıllar geçer, babası ölen Martin, en küçük üvey kardeşi ve onun kız arkadaşı Alice ile kalmaya başlar. Alice zaman içinde Martin'e aşık olur ve hamile kalır. Ancak genç Martin babasını öldürmüştür. Doğacak bebeğine iyi bir gelecek sağlamak için Alice önce geçmişin sorunlarını çözmelidir.

Filmde başrolleri Juliette Binoche, Alexis Loret, Carmen Maura, Mathieu Amalric, Jean-Pierre Lorit ve Marthe Villalonga paylaşıyorlar. Filmin yönetmenliğini ise Andre Techine yapıyor.

Buzuldan Gelen Adam

Jan Guillou'nun No Man's Land ve The Only Victory adlı kitaplarından sinemaya aktarılan Commander Hamilton (Buzuldan Gelen Adam), komutan Carl Hamilton ve meslektaşı Ake Stalhandske'nin Paris'i yerle bir edebilecek hatta NewYork'u haritadan silebilecek bir Rus nükleer silahını durdurmaya çalışmalarını anlatıyor.

Komutan Hamilton'ı, Fargo ve The Lost World filmlerinden hatırlayacağımız Peter Stormare ve sevgilisi Tessie'yi ise Havana filminden hatırlayacağımız Lena Olin canlandırıyor. Filmi ödüllü Norveç'li yönetmen Harald Zwart yönetiyor.