OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 21, 2003 00:00
Çukurova Elektrik'te (ÇEAŞ) yapılan incelemeler sırasında açılamayan bir kasa, kasa şifresini bilen tek memur izinden dönünceye kadar mühürlenip, polis kontrolüne alındı.Devletin el koyduğu Çukurova Elektrik A.Ş'de (ÇEAŞ) içinde önemli evrakın bulunduğu bir kasa, şifreyi bilen görevlinin bulunamaması nedeniyle mühürlenip, başına polis dikildi. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) 2000 yılında şirket evrakına el koyması sırasında da benzer bir durum yaşanmıştı.12 Haziran'da jandarma ve polis desteğiyle Enerji Bakanlığı yetkililerinin girdiği ÇEAŞ'ta yapılan çalışmalar ve evrak üzerindeki incelemeler bitme aşamasına geldi. Şirketteki evrakın tamamına el koyan bakanlık yetkilileri, sadece bir kasayı açamadı.ŞİFRE ‘YILLIK İZİNDE’Kasanın şifresinin yıllık izinde olan ve ulaşılamayan bir ÇEAŞ görevlisinde bulunduğunun bildirilmesi üzerine bakanlık yetkilileri bu konuda mahkemede tespit yaptırdı. Şirketle ilgili önemli belgelerden büyük bölümünün saklandığı bu kasa izinsiz açılmaması için mühürlendi, başında da bir polis nöbet tutmaya başladı. İncelemeyi sürdüren bakanlık yetkilileri, ‘‘Şirketteki tüm kasalar açıldı. Evrak ve devir-teslim konusunda çalışmalar yapıldı. ÇEAŞ'ın görevden alınan yetkilileri, bizim duvarları kırıp, kilitli odalara girdiğimizi, kasaların kilitlerini kırıp, zorla açtığımızı söyledi. Bu iddialar doğru değil. Kasaların hepsi normal açıldı, evrak incelendi, tutanaklar tutuldu. Sadece bir kasayı açamadık. Bu kasanın şifresini bilen ÇEAŞ personelinin izinde olduğu söylendi. Bunun üzerine Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurup tespit yaptırdık. Hakim nezaretinde kasa mühürlendi. Kasaya müdahale olmaması için bir polis başında nöbet tutuyor’’ dedi.ÇALIŞANLAR TEDAŞ PERSONELİUzan Grubu'na aitken el konulan ÇEAŞ'ta bakanlık yetkililerinin yaptığı çalışmalar bitme aşamasına geldi. Bu ay sonuna kadar çalışmaları bitireceklerini bildiren bir bakanlık yetkilisi, ‘‘Şu an abone tespiti üzerinde çalışıyoruz. Abone bilgilerinin bulunduğu bilgisayar sistemi de çalışmaya başladı. Bütün bu çalışmaların tamamlanmasından sonra Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ), Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş'yi (TEİAŞ) temsil edecek birer müdür ataması yapılacak ve ÇEAŞ'tan elimizi çekeceğiz. ÇEAŞ'ta çalışanların hepsi artık TEDAŞ personeli’’ diye konuştu. Çiçek, ‘jet izin’ verdi Uzan üç yılla yargılanacakAdalet Bakanı Cemil Çiçek, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'a, Bursa mitingindeki sözleri nedeniyle Başbakan'a hakaretten soruşturma yapılması için izin verdi.Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Uzan'ın, ÇEAŞ ve Kepez'e el konulmasından ardından 13 Haziran 2003'te Bursa'da yaptığı mitingde, Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümetle ilgili eleştirilerde bulunduğu konuşmasını incelemeye aldı.Ardından Başsavcılık, Uzan hakkında TCK'nın 159'uncu maddesinden soruşturma açmak için Adalet Bakanlığı'ndan izin istedi. TCK gereği, 159'uncu maddedeki devlete ve kurumlarına hakaretten soruşturma ancak Adalet Bakanlığı izni ile açılabiliyor. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Uzan hakkında soruşturma izni başvurusunu süratle inceledi. Genel müdürlük soruşturma izni verilmesi kararına vardı. Daha sonra Bakan Çiçek'in imzası ile bu izin verildi. Soruşturma sonunda açılacak davada Uzan, 159'uncu maddeden 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle yargılanacak.TCK'nın 159'uncu maddesi Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde değiştirilip bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası hükmü 1-3 yıl şeklinde hafifletilmişti. Ancak, eski ve yeni madddeki hakaret edilen kişi ya da kurum açıkça belirtilmemiş olsa bile, ona yönelik bulunduğunda tereddüt edilmeyecek bir durum olması halinde, tahkir ve tezyif edilen açıklanmış kabul edileceği hükme bağlanmıştı. Hukukçular Uzan'ın, Erdoğan'ın adını mitingde vermeden konuşmasını da bu kapsamda suç olarak değerlendireceğini belirttiler. Uzan'ın isim vermemesi 159'uncu yargılanmaktan kurtarmayacak.Allahsız'ı ‘insafsız’ gibi kullandım, beraat ederimGenç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Bursa mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında kullandığı ağır ifadeler nedeniyle TCK'nın 159. maddesinden yargılanacak olmasından dolayı ‘‘endişe etmediğini’’ söyledi. Uzan, ‘‘Beraat edeceğimi düşünüyorum’’ dedi.Uzan, bu açıklamasını gazetelerin Ankara temsilcileriyle düzenlediği ve hükümetin ÇEAŞ ve Kepez Elektrik'e ilişkin tasaruflarının tümüyle GP'nin yükselişini önlemeye dönük siyasi bir hamle olduğunu anlattığı basın toplantısında yaptı. Uzan, ‘‘Hükümetin sözleşmeyi feshedebileceğini, ancak bu işlemin hukuki platformlarda ele alınabilecek bir konu olduğunu’’ belirterek, ‘‘Anayasa size mülkiyete el koyma hakkını vermez’’ dedi.Uzan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in konuyla ilgili Bakanlar Kurulu kararını imzalamasını nasıl karşıladığı sorulduğunda da ‘‘Karar, sözleşme feshini öngörüyor, el koymayı değil’’ diye konuştu.Uzan, Bursa mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı ‘‘Allahsız, kalleş’’ gibi ifadelerin suç unsuru oluşturduğu yolundaki görüşlere de Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlüğünü masaya koyarak yanıt verdi. Uzan, ‘‘Allahsız’’ sözcüğünün anlamını sözlükten okurken, ‘‘Birinci anlamı Allah tanımayan. Ancak sözlükte Allahsız'ın ikinci anlamı olarak insafsız karşılığı geçiyor. Ben Allahsız sözcüğünü buradaki mecazi anlamıyla kullandım’’ dedi.Uzan, el konulan ÇEAŞ ve Kepez'de hissesinin bulunup bulunmadığı yolundaki bir soruyu yanıtlarken de ‘‘Hissem var, ancak ben hisselerimi babama ve kardeşime emanet ettim. Hiçbir şekilde bu şirketlerin yönetiminde yokum. Oy hakkım yok. Hisselerim onların emanetindedir. Ben artık mesaimde bütün günümü siyasetle geçiriyorum’’ diye konuştu.Uzan, ‘‘Genç Parti'nin finansman modelini anlatır mısınız?’’ sorusuyla karşılaşınca, şöyle konuştu: ‘‘Genç Parti'de
seçim öncesindeki bütün harcamaları ben tümüyle ÅŸahsi harcamalarımla karşıladım. Bu rakam 34 trilyondur. Genç Parti o günden sonra Hazine yardımı almayı hak etmiÅŸtir ve almıştır. Hazineden aldığımız miktar artık çarkı döndürmeye yetiyor.’’ANAYASAYI ÇİĞNEMEDÄ°MBir gazeteci kendisine ‘‘Siz hiç anayasayı çiÄŸnediniz mi?’’ diye sorunca Uzan ‘‘hayır, çiÄŸnemedim?’’ karşılığını verdi. ‘‘Yayın grubunuzda Anayasanın teminat altına aldığı haberleÅŸme özgürlüğünü ihlali anlamına gelen, yasadışı yollardan dinlenmiÅŸ bazı özel telefon konuÅŸmalarını yayınlamakta sakınca görmediniz. GeçmiÅŸe dönük baktığınızda bu açıdan icraatınızı nasıl görüyorsunuz?’’ sorusu yöneltilince de Uzan, ÅŸu karşılığı verdi: ‘‘Ben kanunları çiÄŸnemedim, Anayasanın hiçbir maddesini çiÄŸnemedim.’’Şifreli kasaya üç yıl önce SPK da takıldıÇEAÅž'a 2000 yılındaki baskında, 1996- 98 arasındaki evrakın kilitli olduÄŸu 2 kasanın anahtarının SPK yetkililerine uzun süre verilmek istenmemesi nedeniyle incelemeler çok uzun zaman almıştı. Daha sonra ÇEAÅž yöneticileri aleyhine açılan davalarda, kasa anahtarlarının verilmek istenmemesi de suçlama konusu olmuÅŸtu.Kepez çalışanını ‘tek somyalı ÅŸirkete’ çağırdılarÄ°mtiyaz sözleÅŸmesi iptal edilerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca el konulan Kepez Elektrik tarafından işçilere gönderilen ‘Yeni Ä°ÅŸyeri Görevlendirme’ yazısında gösterilen adresin, yıllardır kullanılmayan, içinde eski bir yatak bulunan, yıkılmaya yüz tutmuÅŸ, 10 metrekarelik küçük bir iÅŸyeri olduÄŸu ortaya çıktı.Kepez Elektrik tarafından bu iÅŸyerinde çalışan işçilerin bir bölümüne, 15 Haziran 2003 tarihli ve Genel Müdür M. Atilla YılbaÅŸ ile Genel Müdür Yardımcısı Mesut Yaman imzasıyla gönderilen yazıda, şöyle denildi: ‘‘16 Haziran 2003 Pazartesi tarihinden itibaren Åžirketimizin MuratpaÅŸa Mahallesi 561'inci Sokak No: 37/D Antalya adresindeki ÅŸubesinde görevlendirilmiÅŸ bulunmaktasınız. Belirtilen tarihte saat 08.30'da görevinizin başında olmanız gerekmektedir. GereÄŸini rica ederiz.’’Bakanlık tarafından el konulmasından sonra, Türkiye Elektrik Su ve Gaz İşçileri (TES-Ä°Åž) Sendikası'na üye işçilerin, durumu sendika ÅŸube yöneticilerine bildirmeleri üzerine, Sendika Antalya Åžube BaÅŸkanı Hacı Mevlüt Ãœnal, belirtilen adreste giderek inceleme yaptı.Toplantıyı sadece Star'a kaydettirdiCem Uzan, yaklaşık bir yıllık siyasi kariyerinde dün bir ilki gerçekleÅŸtirerek toplu bir gazeteci grubunun karşısına çıktı. Bilkent otelinde dün düzenlenen sabah kahvaltısında Yeni Åžafak, Vakit, Zaman dışında yazılı basının belli baÅŸlı gazetelerinin çoÄŸunun Ankara temsilcileri davet edilmiÅŸti. Basın toplantısının yalnızca giriÅŸinde fotoÄŸraf çekilmesine ve kameraların görüntü almasına izin verildi. Toplantıyı ise sadece Star televizyonu çekmesi üzerine diÄŸer kanallar tepki gösterdi. Bunun üzerine Uzan, Genrelkurmay'da da bu sistem uygulanmıyor mu?’’ karşılığını verdi.Â
button