Güncelleme Tarihi:
Kral Harald ve Kraliçe Sonja, Norveç’in başkenti Oslo’da halkın “Castle” diye andığı kraliyet sarayında Türk basınından sadece Hürriyet ve CNN Türk’e röportaj verdiler. Yaklaşık 120 kişilik bir işadamı grubuyla Türkiye’ye gelecek olan Kral Harald ve eşi Kraliçe Sonja, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül tarafından ağırlanacak. İşte özetle soru ve yanıtlar:
Kasım ayında Türkiye’yi ziyaret edeceksiniz. Bu sizin Türkiye’ye ilk devlet geziniz olacak. Bu ziyaretin önemini nasıl açıklarsınız?
Aslında bu modern zamanlarda bir Norveç kralının Türkiye’ye yapacağı ilk devlet ziyareti olacak. Uzun süreden beri Norveç, Türkiye ile normal ilişkiler içinde. 60 yıldan fazla süredir NATO’ya üyeyiz. BM’de yakın çalışma içindeyiz. Artık bir devlet ziyareti düzenlemenin zamanı geldiğini düşünüyoruz.
Norveç açısından Türkiye’nin önemini nasıl tarif edersiniz? Bu geziyle ilgili beklentileriniz nelerdir?
Norveç’te çok sayıda Türk yaşıyor. Her sene yaklaşık 400 bin Norveçli tatil için Türkiye’ye gidiyor. Türkiye, Norveç için çok önemli bir ülke. Türkiye ziyaretimiz sırasında iki seminer olacak. Bunlardan biri yenilenebilir enerji yani hidroelektrik konusunda, diğeri ise gemicilik ve gemi inşaatı konusunda. Bu ikisi de Norveç için çok önemli sahalar. Ayrıca deniz ürünleri daveti olacak. Norveç balık ve deniz kabukluları ihracatıyla ilgili bir yemek yapılacak ki, bu da Norveç için önemli bir alan.
GEZİNİN MESAJI
Bu gezinin mesajı ne olacak. Türk halkına nasıl bir mesaj vereceksiniz?
Avrupa’nın iki ayrı ucunda olsak da özde birbirimizle yakından ilgiliyiz. Birçok meseleye aynı bakış açısıyla yaklaşıyoruz.
Ülkenizdeki bazı yorumcular, Türkiye’ye yapacağınız ziyareti eleştirdi. Türkiye’deki insan hakları ihlalleri nedeniyle bu ziyareti ertelemeniz ya da iptal etmeniz gerektiğini söylediler. Bu konuda yorumda bulunmak ister misiniz?
Norveç genel anlamda insan hakları konusuna ilgilidir. Mesele sanırım geçen yaz Türkiye’deki gösterilere yapılan sert müdahaleyle alakalıydı. Bildiğim kadarıyla hapse atılan gazeteciler de söz konusu. Bunlar Türkiye’nin iç meselesidir, ancak Norveç için de bir endişe durumudur. Bu konular da görüşmelerde gündeme gelecektir, iki dost ülkenin her türlü problemi konuşamaması için bir neden yok. Ayrıca AB’nin son ilerleme raporunda Türkiye’de yaşanan olumlu gelişmelere de dikkat çekildiğini biliyoruz.
2011’de ülkenizde yaşanan (77 kişinin öldüğü) Ütoya katliamı tüm dünyayı üzdü. Nasıl duygular yaşadınız, sonrasında ülkeyi birleştiren bir figür oldunuz…
İlk başta ne olduğunu anlamak, kavramak çok zordu. Tabi sonradan neler olduğu açıklık kazandı. Norveç’te herkes için bir şoktu. Her halükârda bizi bir araya getirdi. Ulusu birbirine yaklaştırdı.
Ayasofya ve Boğaz’ı çok merak ediyorum
Norveç Sarayı’na gelin giden ilk halktan biri olan Kraliçe Sonja, herkesin gönlüne taht kurmuş bir kraliçe. Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak “Sanat tarihi okudum. Ayasofya hep ilgi alanımızın en üst seviyesinde yer aldı. Çeşitli kaynaklardan çok şey okudum. Ama şimdiye kadar hiç görmedim. Özellikle Ayasofya ve Boğaz’ı çok merak ediyorum” dedi.
Suriye öncelikli
Kıdemli bir devlet adamısınız. Sizce dünyanın öncelikli problemleri nelerdir. Ne tavsiye edersiniz?
Halihazırda dünyada birçok zorluk söz konusu. En öncelikli mesele de Suriye’deki korkunç durum. Giderek daha kötü hal alıyor. Sanırım bu herkesin ana endişelerinden biri. Türkiye için de bir tasa kaynağı, Suriye’den birçok mülteci aldığınızı biliyoruz. Bölge ülkelerini yakından etkileyen bir sorun. Kısa süre içinde biteceğe benzemiyor ama hepimiz bitmesini umut ediyoruz. Bir ülke için içsavaş yaşamak korkunç bir şey. Ancak durup ‘Siz şunu şunu yapın’ demek de zor, çünkü içeriden çalışılması gereken bir durum.
Mülteciler hep olacak, organize olursak umut var
Majesteleri Kraliçe, siz de insani yardım kampanyalarında yer alıyorsunuz. Suriye’deki mülteci krizini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sanırım mülteciler hep olacak. Bu gün gördüğümüz kadarıyla dünyada hep bu tür şeyler olacak ve bizim onlar için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Sizin ülkenize de Suriye’den birçok mülteci geldiğini biliyoruz. Norveç de elinden geleni yapmaya çalışıyor. 2-3 yıl önce Dadaab (Kenya) mülteci kampına gitmiştim. İnsanlara yardım etmek için organize olduğunuzda umut da mevcut. Her şey korkunç ama yine de iyi şeyler oluyor, kendi evlerini inşa ediyor, kendi tuvaletlerini kazıyor, temizlik şartlarını oluşturuyorlar. Bu zor koşullardaki insanların kendi başlarının çarelerine bakmasını sağlamanız iyi bir şey.