Güncelleme Tarihi:
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 1998 raporu
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 1998 raporundan bazı başlıklar: Uyuşturucu olayları son on yılda yüzde 519 oranında arttı. Uyuşturucu kaçakçıları yeni güzergáhlar yaratma peşinde. İzmir Çeşme Limanı kaçakçıların son gözdesi. Extacy gibi sentetik haplarda binlerle ölçülen artışlar sözkonusu. Eroin imalathaneleri kırsal kesimden büyükşehirlere taşındı. AMATEM'e geçen yıl 3 bin 69 kişi tedavi amacıyla başvurdu. 6 bin 121 kişi uyuşturucu suçuyla yakalandı. Resmi kayıtlara göre, 2 bin 851 kişi içici.
Uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığa ilişkin Türkiye'nin içinde bulunduğu durum umut vermiyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 1998 raporu, bu karamsarlığı destekleyecek verilerle dolu. Öncelikle son on yılda Türkiye'de meydana gelen toplam uyuşturucu suçlarında yüzde 519'luk bir artış yaşandığını vurgulamak gerek. Bu bilgi ışığında uyuşturucu maddelerdeki artışlar tek tek ele alındığında ise, tablo daha da iç karartıyor. Çünkü esrarın yüzde 186, eroinin yüzde 616, afyonun yüzde 141, bazmorfinin yüzde 711 ve sentetik uyuşturucunun (captagon, extacy gibi) yüzde 2 bin 264'lük oranda arttığı görülüyor.
Raporun altını çizdiği sonuçlar içinde daha ayrıntılı incelenmesi gereken noktalar da var. Bunlardan biri, kaçakçıların yeni güzergáh yaratma peşinde olduğu. Örnek olarak da bu yıl narkotik polisin Çeşme ve İçel limanlarında yakaladığı büyük miktardaki uyuşturucu gösteriliyor. Hatta Çeşme Limanı'nın uyuşturucu kaçakçılarının yeni gözdesi olduğu vurgulanıyor.
EROİNİN SALTANATI
Kullananları bile korkutan eroine ilişkin veriler de soru işaretleriyle dolu. Resmi kayıtlara göre eroin kullananların yüzde 57'si İstanbul'da yaşıyor. Geriye kalan yüzde 43'lük oran eroinin diğer büyük illere de dağıldığını gösteriyor. Bu sonuç, bugüne kadar kabul gören ‘‘eroin İstanbul'un sorunu’’ görüşünü de çürütüyor. Ayrıca polise göre yakalanan eroinin yüzde 65'i transit geçiş sırasında yakalanmış durumda. Yani menşeyleri biliniyor. Böylelikle geriye kalan yüzde 35'lik bölümün Türkiye'de üretilmiş olabileceği kuşkusu da ağırlık kazanmış oluyor. Eroin denince akla gelen bir başka olgu da imalathaneler. Raporda yer alan görüşe göre eroin imalathaneleri kırsal kesimden İstanbul civarına taşınmış durumda. Raporda bu durum şöyle özetleniyor: ‘‘Ülkemiz her ne kadar transit konumda olsa da, daha çok para kazanma arzusu, takas yöntemlerini kullanma eğilimi ve örgütlerin desteği kaçakçıların bazmorfini yurtiçinde eroine dönüştürme çabaları mevcuttur.’’ Bu ifadeyle ilk kez narkotik polis, ele geçirilen eroinin bir bölümünün ülke sınırları içinde üretildiğini kabul etmiş oluyor.
HAPIN YÜKSELİŞİ
Rapordaki sentetik uyuşturuculara ilişkin veriler de çarpıcı. Türkiye'nin 1995 yılında sentetik uyuşturucularla ilgili hemen hiçbir sorunu yoktu. Bu tarihte İstanbul dahil bir tek sentetik uyuşturucu bile yakalanmıyordu. Ama yalnızca üç yıl sonra durum tepetaklak oldu. Çünkü hap kullanımındaki artış tam olarak yüzde 2 bin 644. Polis özellikle extacy üzerinde duruyor. Üç yılda yaşanan bu hız hapın özellikle gençliği hedeflediği de gözönüne alındığında polis için de ürkütücü.
Uyuşturucu suçuyla ilişkili kişiler incelendiğinde ise, uyuşturucu tedavisi amacıyla bu yıl AMATEM'e 3 bin 69 kişinin başvurduğu görülüyor. Bu kişilerden yalnızca 691'i tedavi amacıyla yatmış. Olayın kaçakçılık boyutundaki rakamlar ise daha yüksek. Uyuşturucu suçundan yurtdışında yakalanan Türk sayısı, 398. Kaçakçılığı yurtdışında yapan Türklerin cirit attığı ülke Almanya. Bu ülkeyi İngiltere, Hollanda ve Fransa takip ederken, Ürdün, Yunanistan, Fas ve İran'ı da listede görmek mümkün.
Yurtiçinde de durum farklı değil. Sayı ise, 6 bin 121. Bunlardan 3 bin 270'inin satıcı, 2 bin 851'inin ise içici olduğu yine polis kayıtlarında sabit.
Ayrıca bu yıl ilk kez uyuşturucu sabıkası yemiş iller de var. Olay ve sanık yoğunluklarına göre bu yıl illere göre uyuşturucu sıralaması şöyle:
İstanbul, İzmir, İçel, Antalya, Ankara, Van, Hakkari, Bursa, Artvin, Bolu, Edirne, Kilis, Kocaeli, Gaziantep ve Konya.
TEK TEK İNCELEME
Türkiye'nin yaşadığı uyuşturucu gerçeğini daha iyi anlayabilmek için uyuşturucu maddelerdeki artışı tek tek ele almak gerekiyor. Bu incelemede karşımıza çıkan bilgiler ise şöyle:
Esrar: Son beş yılda olay ve sanık sayısının giderek artmasına karşılık, yakalanan esrar miktarı azalıyor. Olay ve sanık sayısı açısından esrarda ilk iki sırayı İzmir ve İstanbul alıyor. Üçüncü sırada Adana var. Adana'yı Hatay, Van ve Diyarbakır takip ediyor. Esrarın kaçakçılığı Güneydoğu illerinde yapılıyor. Batı illerinde ise kullanıma yönelik satış sözkonusu. Türkiye'nin en çok esrar kullanılan illeri ise, şöyle sıralanıyor: İzmir, İstanbul, Adana, Bursa, Ankara ve Antalya.
Eroin: Son beş yıldır meydana gelen eroin kaçakçılığı olayları incelendiğinde hem olay, hem sanık, hem de ele geçirilen miktar açısından artış görülüyor. Türkiye'nin eroinle haşır neşir olan illeri ise İstanbul, Van, Artvin, Bolu, Edirne, Kilis, İzmir ve Hakkari şeklinde sıralanıyor.
Kokain: 1998 kelimenin tam anlamıyla kokain yılı oldu. Bunun nedeni İçel'de geçtiğimiz eylül ayında yakalanan 602 kiloluk kokain. Türkiye'deki kokain kaçakçılığı tümüyle kullanıma yönelik. Kokain kullanımının yaygın olduğu iller ise İstanbul, İçel, Kocaeli, Konya, Antalya ve izmir.
Bazmorfin: Bazmorfinde yaşanan artış polise göre kaçakçıların bazmorfini eroine dönüştürme işlemini yurtiçine kaydırma planına işaret ediyor. Özellikle Sarp Sınır Kapısı'nda yaşanan hareketlilik kolaylaştırıcı etken. Bir TIR’ın hakkıyla aranmasının 20 saat sürdüğü düşünülürse ele geçirmenin imkansızlığı daha kolay anlaşılıyor.
Asetikanhidrit: İlaç, boya, parfüm gibi sektörlerde kullanılıyor. İthali Sağlık Bakanlığı'nın iznine bağlı. Türkiye'de üretilmeyen zehirli bir kimyasal. Bazmorfinin eroine dönüştürülmesi safhasında kullanılıyor. Türkiye'de yakalananların menşei Almanya olarak biliniyor.
Sentetik uyuşturucular: Başta captagon geliyor. Türkiye bu hapta üretici ya da tüketici değil. Avrupa-İran güzergahında bulunuyor. Extacy'de ise durum farklı. Tam bir patlama yaşanıyor. Son üç yılda yüzde 62.5'lik bir artış sökonusu. Özellikle İstanbul'da yaygınlaşıyor. Geçen yıl 21 bin 236 extacy yakalandı. Üç yıl önce bu rakam yalnızca 9'du.
Toplam yüzde 519.3 artış
Türkiye'nin son on yıllık uyuşturucu verilerinin ortaya koyduğu tablo kaygı verici. Hepsinin yüzbinlerle ifade edilen oranlarda arttığı görülüyor:
Madde 1989 1998 Artış(%)
Esrar 4 ton 975 kg 9 ton 296 kg 186.8
Eroin 754 kg 795 gr 4 ton 652 kg 616.2
Kokain 153 gr 604 kg 880 gr 395346.4
Bazmorfin 106 kg 49 gr 54 kg 494 gr 711.45
Afyon 3 kg 704 gr 141 kg 665 gr 3824.6
A.Anhidrit 809 kg 750 gr 18 ton 494 kg 2283.8
Sentetik 27 bin 779 adet 734 bin 743 adet 2644.9
Kuzeyden güneye
Türkiye'ye giren eroinin izlediği iki güzergáhtan biri Sarp Sınır Kapısı ve İzmir arasında. Sınırdan giren eroin, Artvin içinden geçerek karayoluyla İzmir Çeşme Limanı'na ulaştırılıyor. Burada Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçiriliyor. İkinci güzergáh ise, klasik yol. Doğu illerinden giren uyuşturucu Edirne'de sınırdan çıkarılıyor. Güzergáh eski olsa da burada da yeni araçlar kullanma durumu sözkonusu. Motosiklet, bisiklet, özel otomobil gibi. Bu yıl Akdeniz limanları da uyuşturucu kaçakçılığına sahne oldu. Bu güzergáhın hangi yolu izlediği tespit edilebilmiş değil. Kaçakçıların daha önce denemedikleri bu güzergáhın yeni yollar yaratma isteğinden kaynaklandığı vurgulanıyor. İstanbul ise hala tüm yolların kesiştiği ve birleştiği şehir olma özelliğinde.