Güncelleme Tarihi:
Son günlerdeki uyuşturucu operasyonlarının kurye Mustafa Akman'ın ifadeleri üzerine gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Akman, uyuşturucu patronlarının öldürülen Ömer Lütfi Topal ve Nihat Akgün olduğunu söylerken FP'li Abdülkadir Aksu'nun da kaçakçılığa bürokratik destek
verdiğini anlattı.
Kumarhanaler Kralı Ömer Lütfi Topal'a ait 7 kilo eroini taşırken 1994 yılında İsviçre'de yakalanan ve 2 yıl hapis yatıp çıkan THY eski teknisyeni Mustafa Akman, şok iddialar ortaya attı. Akman, ‘‘Uyuşturucu işinde FP Milletvekili Abdülladir Aksu da vardı’’ dedi. Akman, Topal'ın uyuşturucu kuryesi olarak THY teknisyenlerini kullandığını itiraf ederken, eroinlerin özel zulalı çantalarla Avrupa'ya taşındığını anlattı. İşte Akman'ın savcılığa verdiği ifade:
AKSU'DAN BÜROKRATİK DESTEK
Topal bu işte yalnız değildi, Abdülkadir Aksu ve Nihat Akgün destek veriyordu. Aksu, uyuşturucu kuryeliğinde kullanılacak THY mensuplarının istenen yere atanmasını sağlıyordu. Aksu bürokraside aksama olduğunda devreye girip yardımcı oluyordu.
TOPAL-AKSU-AKGÜN ORTAK
Topal'ın başını çektiği uyuşturucu ticaretiyle ilgili diğer bir grup, Bayrampaşa'da elektrikçi dükkanları bulunan Turan ve Cafer isimli kişilerdi. Asıl patronlar Topal ve Akgün Otel'in sahibi Nihat Akgün'dür. Gruplar bu iki kişiden emir alıyor. Müşteri işini patronlar ayarlıyor. Gruplar sadece kuryelik yapıyor. Bu iki patronun yanında eski bakan Aksu da bulunuyor. Resmi yerlerdeki tavassutları Aksu aracılığıyla yapıyorlar.
TAYİNİMİ AKSU YAPTIRDI
Uyuşturucu kuryeliğini kabul ettiğim zaman görev yaptığı yer kuryeliğe uygun değildi. Hemen ertesi gün benim tayinim yapıldı. Sorduğumda tayinimi Aksu'nun yaptırdığını öğrendim.
SEVGİLİSİ DE VARDI
Aksu ile Akgün Otel'de defalarca buluştum. Görüşmemizde Aksu'nun sevgilisi A.Ö.'de bulundu. A.Ö. Mecidiyeköy'de oturuyordu. Kendisi diş doktoruydu.
Akman, bu ifadelerini önce İsviçre polisine, ardından Türk polisine, 6 ay kadar önce de Bakırköy Cumhuriyet Savcısı'na verdi. Savcılık, ifadeleri İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'ne havale etti. Narkotik polisi, ifadelerde adı geçen Nihat Akgün, Mahsun Kırmızıgül, Meral Mansuroğlu, Celal ve Bilal Yarıcı'nın da aralarında bulunduğu bir grup sanatçıyı gözaltına alıp ifadelerine başvurmaya başladı. Akman'ın ifadelerinde adı geçen sanatçılar da Topal ve Nihat Akgün tarafından yurt dışı turnelerine giderken uyuşturucu kuryeliği yapmakla suçlanıyor.
Aksu'nun dosyası ayrıldı
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Hacı Ali Beşpınar, Mustafa Akman'ın ifadesinde isimleri geçen FP milletvekili ve eski bakan Abdülkadir Aksu ile Ankara'da görevli oldukları bildirilen THY personeli Ahmet Özgür, Osman Tugay, Sadık Kara, Osman Ortaş, Aytekin Kütüklü'nün dosyalarını ayırarak soruşturma başlatılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Savcı Beşpınar, Akman'ın ifadesinde isimleri geçen, aralarında bazı ünlü sanatçıların da olduğu diğer kişilerin de ifadelerine başvurulacağını söyledi.
Uyarılar dikkate alınmadı
Kurye Akman'ın ifadesine göre Topal'ın kurye olarak kullandığı THY teknisyenlerinden ilk olarak Şenol Tunç, 1993 yılı sonunda, Almanya'da eroinle yakalanıp tutuklandı. Atatürk Havaalanı'nda THY teknisyeni olarak görevli olan Tunç'un yakalanmasından sonra, 1994 yılı başında Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü sınır kapılarını, ‘Önümüzdeki günlerde THY teknisyenlerinden Sadık Kara ve Süleyman Hanilci yurt dışına uyuşturucu kaçıracak. Dikkat!’ uyarısını yaptı. Bu uyarı o dönemde dikkate alınmadı. Ve bu kişiler rahat rahat yurtdışına çıktılar, ancak orada yakalandılar.
Uyuşturucu trafiği nasıl işliyor
Uyuşturucu trafiğini ayrıntılarıyla anlatan Mustafa Akman, ‘‘Uyuşturucu, Van ilinden Ankara'ya THY uçakları ile teknisyenlerin malzeme kasaları veya kutularının içinde afyon sakızı veya morfin olarak getiriliyor’’ dedi. Uyuşturucu'yu Van Havaalanı'na Elazığlı Beşir Aslan'ın adlı kişinin getirerek teknisyene teslim ettiğini söyleyen Mustafa Akman, ‘‘Esenboğa'ya getirilen uyuşturucu, Apron'da bulunan Çelebi'ye ait binanın arkasındaki depolarda saklanıyor’’ dedi. Bu deponun anahtarının sadece Ahmet Özgür'de bulunduğunu ifade eden Akman, ‘‘Uyuşturucu daha sonra THY'ye ait bir araçla alan dışına çıkartılıyor. Uyuşturucu Esenboğa'dan İzmit'e mavi renkli bir Bedford'la taşınıyor’’ bilgisini verdi.
ANA DEPO İSTANBUL
Afyon sakızı veya morfinin İzmit'te Endüstri Meslek Lisesi'nin yanındaki torna tesfiye atölyesinde eroine çevrildiğini ifade eden Akman, ‘‘Eroin sonra İstanbul Bayrampaşa Abdi İpekçi Caddesi'ndeki Çalışır Makina'da depolanıyor. Bu yer şebekenin İstanbul'daki ana depo ve dağıtım yeridir’’ dedi. Çalışır Makina'da uyuşturucu işinde çalışanların Diyarbakır'lı Ali Demir, Ramazan Kendir, Ahmet Toprak, Hilmi Dinç, Kemal Sarı ve Ali Can olduğunu belirten Akman, ‘‘Ben Game Elektronik'in sahibi Uğur Yılmaz'ın grubundaydım’’ dedi.
SANATÇILAR KULLANILIYOR
Kuryelerin taşıdığı zulalı çanta ve valizlerin Bakırköy'ün arkasındaki İstanbul Evleri'nde oturan İranlı Ali tarafından imal edildiğini anlatan Akman, ‘‘Aynı şebekeye ait diğer gruplar kurye olarak tanınmış sanatçıları da kullanıyordu’’ dedi. Akman, ‘‘Sanatçılara yurtdışı turne ayarlanıyor ve valizlerine eroin konuyordu. Sanatçılar farkında olarak veya olmayarak uyuşturucu kuryeliğinde kullanılıyordu’’ bilgisini aktardı. Akman, uyuşturucu kuryeliğinde kullanılan sanatçılara örnek olarak da Mahsun Kırmızıgül, Meral Mansuroğlu, Celal ve Bilal Yarıcı'nın adını verdi.
Diğer babalara benzemem
Mustafa Akman'ın iddiaları doğrultusunda önceki gün gözaltına alınan Nihat Akgün ve kardeşleri dün Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na çıkartıldı. Korumaları eşliğinde adliyeye giren Akgün kardeşler yaklaşık 1 saat ifade verdiler. Akgün kardeşler serbest bırakıldıktan sonra Nihat Akgün şu açıklamayı yaptı:
‘‘Bir deli kuyuya taş atmış. Uyuşturucu organizasyonu yapmakla suçlanıyorum. Buna gülerim. Şerefli bir Türk babası ve şerefli bir Türk evladıyım. Diğer babalara benzemem. İddialar asılsızdır.’’
THY teknisyeni kuryeler
Esenboğa Havalanı'nda görevli THY teknisyeni Akman, 1994 Şubat'ında Cenevre'de 6 kilo 971 gram eroinle yakalanıp tutuklandı. 25 Eylül 1994'te ise yine Esenboğa Havaalanı teknisyenlerinden Sadık Kara Amsterdam'da 8.5 kilo eroinle yakalanıp tutuklandı. 12 Kasım 1994'te ise Hanilci Hollanda Lahey'de 3.5 kilogram eroinle yakalanıp tutuklandı. Kara, Esenboğa Havaalanı'nda görevliydi. Önce İstanbul'a gitti. Uçağı İstanbul'dan binip Ankara Esenboğa'ya geldi. Esenboğa'dan zulasında eroin bulunan valizi alıp Frankfurt'a uçtu. Frankfurt'ta bir kaç saat bekledikten sonra Hollanda'nın Amsterdam Havaalanı'na iniş yaptı.
Hanilci de THY teknisyeni olarak Taşkent'te görevliydi. Taşkent'ten uçakla Dubai'ye gitti. Dubai'den Esenboğa'ya gelip zulasında 3.5 kilo eroin olan valizi aldı ve 12 Kasım 1994'te Londra'ya uçtu. Londra'da birkaç saat bekleyen Hanilci, oradan Amsterdam'a uçtu. Londra'da valizin içini boşaltıp darasını hesaplayan İngiliz polisi, valizin 3.5 kilogram ağır olduğunu farkedip peşine aynı uçakla polis taktı. Hanilci'yi Amsterdam'da 4 kişi karşıladı. Polis Hanilci'yi 4 kişiyle birlikte tutukladı.