Suriye, İran, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, Elazığ, Mardin, Hakkari, Van, Şırnak, Batman, Aydın'ın Kuşadası, Hakkari'nin Yüksekova, Van'ın Gürpınar, Başkale, Şırnak'ın Uludere, Cizre, İdil, Mardin'in Nusaybin, Midyat ilçelerinde örgütlenerek, uluslararası düzeyde uyuşturucu imalatı ve sevkiyatı yapmakla suçlanan 37'si tutuklu 41 sanık hakkında dava açıldı.
105 sayfalık iddianamede, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücedele Şubesi ekiplerinin teknik ve istihbari çalışmaları sonucu sanıkların birbirleriyle çeşitli il ve ilçelerde irtibatlı oldukları, eroin temin ederek batı illerine naklettikleri, eroinin bir kısmını kokain karşılığında Suriye'ye nakledip takas ettikleri, sanıkların adı geçen il ve ilçelerde birbirlerinden bağımsız suç örgütü kurdukları, ancak uyuşturucunun temini, pazarlanması ve takası gibi konularda aralarında sıkı bağlantı olduğu belirtildi. İddianamede bugüne kadar ilk kez Güneydoğu'daki uyuşturucu trafiğinde suç örgütlerinin genel faaliyetleri ve kullandıkları yöntemlere de ayrıntılı yer verildi. Eroinin temini için İran'da bulunan kişilerle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu uyuşturucu siparişi verildiği, İranlılar'ın eroini kaçak yollardan Başkale ile Yüksekova ilçelerindeki sınır köylerine getirdikleri, buradan zulalı araçlara gizlenerek naklinin yapılıp, alıcılara teslim edildiği, teslim edilen eroinin ‘Depocu’ adı verilen kişilerin evlerinde gizlendiği, eroinin bir kısmının takasta kullanılmak üzere Suriye'ye gönderildiği, karşılığında kokain getirildiği, getirilen kokainin ise yurt içerisinde dağılımının yapıldığı ifade edildi.
7 KİLO EROİNE KARŞI 1 KİLO KOKAİN
İddianamede, uyuşturucu ticareti amacıyla kurulan suç örgütlerinin yatay bir yapılanma içinde oldukları, aralarındaki ilişkinin terör örgütü yapılanmasına kıyasla daha gevşek olduğu, diğer örgütlerin tek çatı oluşturdukları, ancak uyuşturucu örgütlerinin küçük alt gruplardan oluştuğu belirtildi. İddianamede, Van grubunun İran'daki kişilerle bağlantı kurduktan sonra telefon dinleme kayıtlarına göre şifreli konuştukları, eroinden ‘Mermer’ diye söz ettikleri, “Faturayı gönderdim” diyerek eroin naklinin yapıldığı yönünde kendi aralarında teknik takipten kurtulabilmek için bir dil geliştirdikleri belirtiliyor. Van grubunun İran'daki yabancı uyruklu kişilerden aldıkları eroini kendilerine bağlı çalışan ve alt grupta yer alan Nusaybin ve İdil gruplarına sattıkları, İran'dan yurda sokulan yüklü miktardaki saf eroini sınır köylerinde depoladıkları, bir kısmını araçların bazı yerlerinde gizli özel bölmeler hazırlayarak Suriye'ye gönderdikleri, 7 kilo eroine karşılık 1 kilo kokain alıp Türkiye'ye geri döndükleri kaydedildi.
HESAP HAREKETLERİNDE DOLAR VE EURO
İddianamede, Van grubunun Suriye'ye naklettiği 25 kilo eroinin 18'inin ayrı, 7 kilosunun ayrı imalat olduğu, su ile yıkandığı için renginin bozuk olması nedeniyle Suriye grubundan Abdulrezzak Hasan ile aralarında bir husumet yaşandığı ve bu bilgilerin iletişim kayıtlarıyla “Patlıcan iyi yıkanmamış, rengi toprak gibi iyi değil” şeklinde tespit edildiği, buna karşılık Suriye'den eksik gönderilen kokain ile ilgili, “Geçen aldığımız Arpa eksik çıktı” dedikleri, sanıkların banka hesap hareketlerinde sürekli değişken biçimde yüklü miktarda para tespit edildiği, yüklü miktarda ABD doları ve Euro ile lüks marka otomobil takasında bulundukları, “Macır kapıdan çıktı" diyerek sınır kapısından gelen İranlı'nın karşılanması için birbirlerine
haber verdikleri bildirildi.
LPG'Lİ ARAÇLAR TERCİH EDİLİYOR
İddianamede, İranlı'nın eroini teslim etmesi üzerine sanıkların bu kez telefon konuşmalarında “Sen payına düşen peyniri aldın mı? Şekeri beğendin mi? İyi çıkarsa 5 kilo daha gelsin” diyerek teyit ettikleri kaydedildi. Van grubu lideri Sabahattin Şık'ın İranlı Muzaffer adlı kişiden temin ettiği 20 kilo eroini Elazığ grubuna sattığı, Van, Nusaybin ve Batman gruplarının da kendi aralarında 4 kilo 150 gram eroin alışverişi yaptıkları, sanıkların özellikle eroin nakli sırasında LPG'li araçları tercih ettikleri, gaz kokusu nedeniyle LPG tankı çevresine gizlenen uyuşturucu maddenin köpekler tarafından fark edilemediği, bu nedenle son dönemde yüklü miktarda uyuştucu sevkiyatlarında özellikle LPG’li araçların kullanıldığı, polis ve jandarma kontrol noktalarına yakalanmamak için de genellikle
ezan vakti yol güzergahlarının kullandıkları, eroini teslim aldıktan sonra kendi aralarında yaptıkları görüşmede, “Arabayı aldım, sorun yok. Darbesiz, boyasız temizdir” dedikleri belirlendi.
Sanıkların tüm şifreli konuşmalarını çözen polis ekiplerinin verilen saat ve belirlenen randevu yerlerine yapılan baskınlar sonucu yüklü miktarda uyuşturucuyu ele geçirildiği kaydedildi.
Sanıklar arasında disiplinli bir iş bölümü olduğu ve emir-komuta zinciri şeklinde verilen talimatlara tüm şebeke elemanlarının harfiyen uydukları kaydedildi.
ŞİFRELER ÇÖZÜLÜNCE EROİNİ YOLUN KENARINA ATTILARİddianamede, Nusaybin'de 14 kilo 800 gram eroin ele geçirildiği, sanıkların telefon görüşmelerinde bu eroine karşı Suriye ile irtibata geçip kokain madde istedikleri, bu görüşmeler sırasında “Zeytinleri götürdünüz mü? Ne oldu?” diye konuştukları, daha sonra eroini Suriye sınırına götürürken Nusaybin- Cizre karayolu üzerindeki İpekyolu'nda jandarma kontrol noktası olup olmadığını belirlemek için öncü bir grubu araçla gönderdikleri, ancak sanıkların polisleri görünce eroini yolun kenarına attıkları, Nusaybin grubunun ellerindeki diğer uyuştucunun ele geçmemesi için, “Ambarın kapısının arkasında ağır bir demir var onu al bir yere koy” diyerek eroinin yerinin değiştirmesini istedikleri kaydedildi.
CEP TELEFONU İÇİNDE KOKAİN
İddianamede, Nusaybin'de ayrıca 3 kilo 74 gram eroin daha ele geçirildiği, Nusaybin’den Mersin’e nakledilen 7 kilo eroinin de polisin teknik ve fiziki takibi sonucu yakalandığı, yine Nusaybin'den İzmir'e 44 bin dolar karşılığında yarım kilo kokain nakledildiği ve buluşma noktasında yakalandıkları, İdil'den Nusaybin'e 8 kilo eroin getirdikleri, bu eroini uyuşturucu literatünde ‘Sırtçılık’ adı verilen yöntemle sınır boyundaki bir köyden Suriye'ye geçirmek isterken köyde yakalandığı kaydedildi. İstanbul'dan Diyarbakır'a 10.2 gram kokain gönderilmek istenirken,
Atatürk Havalimanı'nda yakalandığı, Gaziantep’te 8.37 gram kokain yakalandığı, Suriye'den 52 bin dolar karşılığında kokain getirdikleri, bu kokainin de ele geçtiği, Nusaybin grubunun ayrıca kilosu 5 bin dolardan 30 kilo baz morfin temin etmeye çalıştıkları, Suriye'den numune olarak mercimek büyüklüğünde gönderilen kokainin ise cep telefonu bataryası altına gizlendiği ve kokainin bu şekilde gizlendiğine dair sanıkların kendi aralarında yine şifreli konuştukları belirlendi.
KOKAİNİN KİLOSU 42 BİN DOLARİddianamede, Midyat grubunun ise 30 kilo eroin Van grubundan satın almak istediği, bunu Avrupa'ya nakletmek istedikleri, çete elemanlarının kendi aralarındaki görüşmelerinde, “30 ton bakır yükleniyor, parayı çeker çekmez gönderecekler” dedikleri, paranın Hollanda’dan gönderileceği şeklinde aralarında konuştukları ve hesap hareketlerinde 48 bin dolar para naklettikleri, malın teslimatı için İstanbul Üsküdar'da randevulaştıkları, Midyat grubu liderinin Suriye uyruklu Hozan ile yaptığı telefon görüşmesinde ellerindeki malın kalitesinin yüzde 80'inin üzerinde olduğu şeklinde konuştukları, Suriyeli'nin elindeki kokaini kilosu 42 bin dolar karşılığında yine kilosu 7 bin dolar karşılığında eroin ile takas edebileceğini söylediği, Midyat grubu lideri Halil Gümüş'ün 4 kilo kokain istediği, Suriyeli Hozan’ın ise karşılığında 164 bin dolar havale yapmasını istediği kaydedildi.
ŞİFRE FASULYEİddianamede, Mardin grubunun ise Suriyeli Abdulkahhar Khalaf ve Alamaddin Şuvak ile irtibat sağladığı, kendi aralarında “O adam buğdayı hazırlamış, yarın yüklüyor” diyerek birbirlerine malın teslimi için haber verdikleri, Mersin'e gönderilmek üzere Suriye’den numunelik kokain istedikleri, ayrıca ellerindeki 150 kilo esrarın pazarlığını yapmak için görüşmelerinde, “Elimizde 150 ton fasulye var. Bitsiz, taşsız ve birinci kalitedir” dedikleri ayrı bir görüşmede ise “Hele bir bak gelip seni alırız pamuğunuza bakacaklar. Eğer iyi ise her şeyi konuşuruz eğer olmazsa zaten geri dönüp geliriz, o besili hayvanlardan 50 tane getirsin para peşindir” diyerek uyuşturucunun kalitesini ölçmek ve 50 kilo esrar almak için randevu istedikleri polisin operasyonuyla 50 kilo esrar ele geçtiği kaydedildi.
Sanıkların TCK'nın 220/2, 188/1-3,4,5 maddeleri uyarınca 60'şar yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.
3 ay önce yapılan seri operasyonlarda yaklaşık 100 kilo eroin ele geçirilmişti.