Uyuşturucu almak için kapkaç
Güncelleme Tarihi:
(a.a.)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2006 20:52
Ankara'da süren “El Kapkaç” çetesi davasında yargılanan sanık uyuşturucu parası için kapkaç yaptığını söyleyince mahkeme başkanını kızdırdı.
Ankara'da yürütülen operasyonla yakalanarak 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlanan “El Kapkaç” çetesi davasında yargılanan sanık, “uyuşturucu parası için kapkaç yaptığını” anlatınca, Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz'i kızdırdı. Karadeniz, “Boğazınızdan nasıl geçiyor? Çok iyi fakir edebiyatı yapıyorsunuz. Siz ne kadar tehlikeli insanlarsınız. Devletten hiç korkmuyor musunuz?” dedi.
Ankara'da özellikle Kızılay çevresindeki kapkaç olaylarıyla ilgili olarak, 12 kişinin suç işlemek için örgüt kurdukları iddiasıyla yargılanmasına başlandı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü ilk duruşmasına, 11'i tutuklu 12 sanık ve avukatları ile müştekiler ve avukatları katıldı.
“Kapkaç çetesinin lideri olduğu” iddia edilen Rıfat Ertem, çıkar amaçlı suç örgütü kurmadığını ve diğer sanıklara talimat vermediğini savundu.
SAHTE KİMLİĞE ASKERLİK MAZERETİ
İzmit'te cep telefonu dükkanı bulunduğunu anlatan Ertem, sanıklardan Ergül Aslan, Kasım Demiralay ve Metin Kızılgün'ün yankesicilik yaparak cep telefonu çaldıklarını bildiğini ve bu kişilerden çaldıkları cep telefonlarını satın aldığını söyledi.
Ertem, “sahte kimlikle suç örgütü yönettiği” iddialarını da reddederek, evlilik hazırlığı içinde olduğu için askere geç gitmeye çalıştığını ve bu yüzden sahte kimlik kullandığını öne sürdü.
Tutuklu sanıklardan Bahattin Erkaplan, Kasım Demiralay ve Ergün Aslan, üçlü grup olarak telefon hırsızlığı yaptıklarını itiraf etti. Çaldıkları cep telefonlarını Rıfat Ertem ve Selahattin Ayhan'a sattıklarını ve parasını peşin aldıklarını belirten bu kişiler, Ayhan ve Ertem'in telefonların çalıntı olduğunu bildiklerini söyledi.
“BİR KADINA BIÇAK ÇEKTİM”
Kızılay ve civarında kapkaç yaptıklarını ve iki grup halinde çalıştıklarını anlatan Ergün Aslan, diğer tutuklu sanıklar Ahmet Tekin, Metin Kızılgün ve Mehmet Berke'nin de ayrı bir grup olarak kapkaç yaptıklarını ifade etti.
Esrar ve uyuşturucu hap kullandıktan sonra kapkaç yapmaya çıktıklarını anlatan Ergün Aslan, düşmanı olduğu için de her zaman bıçak taşıdığını ve kapkaç sırasında bir bayana da bıçak çektiğini söyledi.
“FAKİR EDEBİYATI YAPIYORSUNUZ”
Aç kalmamak ve uyuşturucu almak için paraya ihtiyaç duyduğunu ve bu yüzden günde 2-3 tane cep telefonu çaldığını anlatan Ergün Aslan'ın sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, sinirlenerek, ”Boğazınızdan nasıl geçiyor, çok iyi fakir edebiyatı yapıyorsunuz. Siz ne kadar tehlikeli insanlarsınız. Devletten hiç korkmuyor musunuz? Genç bir bayanın Kızılay'da gezmeye hakkı yok mu?” dedi.
Sanıklardan Ahmet Tekin de Metin Kızılgün ve Mehmet Berke ile kapkaç yaptıklarını, biriken telefonları Kızılgün'ün, Selahattin Ayhan ve Rıfat Erten'e sattığını ve parayı paylaştıklarını anlattı.
Mahkeme Başkanı Karadeniz'in, Diyarbakır'daki ailelerinden satın alınarak, zorla çalıştırıldıkları yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine Tekin, Ankara'ya kendi isteğiyle geldiğini ve zorla çalıştırılmadığını söyledi.
İfadesi alınan müştekiler, sanıklardan şikayetçi oldu.
Sanık avukatları ise 8 aydır tutuklu bulunan ve dava dosyasına konu olan delilleri karartma ihtimali bulunmayan müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci'nin talebi doğrultusunda tutuklu sanıkların tahliye istemlerini reddederek, duruşmayı erteledi.
İddianamede, sanıklar hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “ruhsatsız silah bulundurmak”, “çalıntı eşyayı satın almak ve saklamak” suçlarından 3 yıl ile 57 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları isteniyor.
Ankara'da özellikle Kızılay çevresindeki kapkaç olaylarıyla ilgili olarak, 12 kişinin suç işlemek için örgüt kurdukları iddiasıyla yargılanmasına başlandı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü ilk duruşmasına, 11'i tutuklu 12 sanık ve avukatları ile müştekiler ve avukatları katıldı.
“Kapkaç çetesinin lideri olduğu” iddia edilen Rıfat Ertem, çıkar amaçlı suç örgütü kurmadığını ve diğer sanıklara talimat vermediğini savundu.
SAHTE KİMLİĞE ASKERLİK MAZERETİ
İzmit'te cep telefonu dükkanı bulunduğunu anlatan Ertem, sanıklardan Ergül Aslan, Kasım Demiralay ve Metin Kızılgün'ün yankesicilik yaparak cep telefonu çaldıklarını bildiğini ve bu kişilerden çaldıkları cep telefonlarını satın aldığını söyledi.
Ertem, “sahte kimlikle suç örgütü yönettiği” iddialarını da reddederek, evlilik hazırlığı içinde olduğu için askere geç gitmeye çalıştığını ve bu yüzden sahte kimlik kullandığını öne sürdü.
Tutuklu sanıklardan Bahattin Erkaplan, Kasım Demiralay ve Ergün Aslan, üçlü grup olarak telefon hırsızlığı yaptıklarını itiraf etti. Çaldıkları cep telefonlarını Rıfat Ertem ve Selahattin Ayhan'a sattıklarını ve parasını peşin aldıklarını belirten bu kişiler, Ayhan ve Ertem'in telefonların çalıntı olduğunu bildiklerini söyledi.
“BİR KADINA BIÇAK ÇEKTİM”
Kızılay ve civarında kapkaç yaptıklarını ve iki grup halinde çalıştıklarını anlatan Ergün Aslan, diğer tutuklu sanıklar Ahmet Tekin, Metin Kızılgün ve Mehmet Berke'nin de ayrı bir grup olarak kapkaç yaptıklarını ifade etti.
Esrar ve uyuşturucu hap kullandıktan sonra kapkaç yapmaya çıktıklarını anlatan Ergün Aslan, düşmanı olduğu için de her zaman bıçak taşıdığını ve kapkaç sırasında bir bayana da bıçak çektiğini söyledi.
“FAKİR EDEBİYATI YAPIYORSUNUZ”
Aç kalmamak ve uyuşturucu almak için paraya ihtiyaç duyduğunu ve bu yüzden günde 2-3 tane cep telefonu çaldığını anlatan Ergün Aslan'ın sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, sinirlenerek, ”Boğazınızdan nasıl geçiyor, çok iyi fakir edebiyatı yapıyorsunuz. Siz ne kadar tehlikeli insanlarsınız. Devletten hiç korkmuyor musunuz? Genç bir bayanın Kızılay'da gezmeye hakkı yok mu?” dedi.
Sanıklardan Ahmet Tekin de Metin Kızılgün ve Mehmet Berke ile kapkaç yaptıklarını, biriken telefonları Kızılgün'ün, Selahattin Ayhan ve Rıfat Erten'e sattığını ve parayı paylaştıklarını anlattı.
Mahkeme Başkanı Karadeniz'in, Diyarbakır'daki ailelerinden satın alınarak, zorla çalıştırıldıkları yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine Tekin, Ankara'ya kendi isteğiyle geldiğini ve zorla çalıştırılmadığını söyledi.
İfadesi alınan müştekiler, sanıklardan şikayetçi oldu.
Sanık avukatları ise 8 aydır tutuklu bulunan ve dava dosyasına konu olan delilleri karartma ihtimali bulunmayan müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci'nin talebi doğrultusunda tutuklu sanıkların tahliye istemlerini reddederek, duruşmayı erteledi.
İddianamede, sanıklar hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “ruhsatsız silah bulundurmak”, “çalıntı eşyayı satın almak ve saklamak” suçlarından 3 yıl ile 57 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları isteniyor.