Güncelleme Tarihi:
Çoğunlukla 4-8 yaş arasında başlayan ve çocuklarda yüzde 10, erişkinlerde ise yüzde 1 oranında görülen uyurgezerliğin tedavisi mümkün bir rahatsızlık olduğunu ifade eden uzmanlar, uyurgezerliğin nedenleri konusunda henüz netleşmiş bir bilgi olmadığını söylüyor. İşte, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı bilgiler ışığında 'Uyurgezerlik nedir?' sorusunun yanıtı...
Tanımı: Uyurgezerlik ya da bilinen diğer adlarıyla uyurgezer veya uykuda gezinme, parasomni kategorisinde bir tür uyku bozukluğudur. Gecenin ilk 1/3 kısmında ve sıklıkla yavaş dalga uykusu sırasında, kimi zaman Evre 2 uykusu sırasında ortaya çıkarlar. Tipik olarak çocukluk çağında orta çıkar ve ergenlik sonrası kaybolurlar. Güçlü bir ailesel geçiș söz konusudur. Sıklıkla selimdirler ve uyku yoksunluğu ya da uyku bölünmesi ortaya çıkmalarında etken olabilir. Olguların çoğunda stereotipik ya da saldırgan davranıșlar görülmez ve geriye dönük olayla ilgili amnezi (unutma) vardır. Çocukluk çağı parasomnilerin büyük bir alt grubunu oluşturur. Çocukluk çağında (8-12 yaş arası) yaklașık olarak yaygınlığı; %17, ergen ve eriș kinlerde (15-24 yaș arası) ise yaygınlığı; %2’dir. Yirmi beş yaşından sonra bu uyku bozuUyurgezerlik en sık 8-12 yaşlarında ortaya çıkmakta olup çocukluk döneminde %17, erişkin dönemde ise %1-4 oranında görüldüğü bildirilmektedir. Genellikle gecenin ilk 1/3 döneminde derin NREM uykusu sırasında aniden kalkıp oturma, yataktan çıkıp gezinme gibi motor aktiviteler ile şekilenir. Atak sırasında cam açma, evden dışarı çıkma, araç kullanma gibi kompleks ancak amaçsız davranışlar görülebilir. Bu sürede hasta derin NREM uykusunda olduğundan, davranışsal olarak uyanmaz ya da uyandırlmaz ise atakla ilgili amnezi mevcuttur. klukları anlamlı olarak azalır.
Şikayetleri: Uyku sırasında dolaşma ortaya çıkar. Bu dolaşma sırasında; uyku devam eder, bilinç durumunun değişikliği ya da karar vermede zorluk olur. Ayrıca; kişinin uykudan uyanmasında zordur. Uyandığında olanları hatırlamakta zorlanır. Uygunsuz veya anlamsız davranışlar, tehlikeli veya potansiyel tehlikeli davranışlar vardır.
Bulguları: Nöbet sırasında kişi yataktan kalkar, dolaşır, giyinir, yemek yer; ancak çevresinin farkında değildir, çevreye tepkisizdir, yüzü donuktur, motor hareketleri beceriksizcedir. Bazen kişi yattığı odadan veya evden dışarı çıkabilir, camları açabilir, balkona çıkabilir; bu nedenle tehlikeli durumlar veya kazalar olabilir. Nöbet sırasında başkasının yönlendirmesi ile veya çoğunlukla kendiliğinden yatağına döner ve uyumaya devam eder. Ertesi günü olanları hatırlamaz.
Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır:
Uyku çalışması yani polisomnografi olguların;
1.Zarar verici/şiddet içeren parasomnisi varsa;
2.Diğer aile bireylerine zarar veriyorsa;
3.Gün boyu uykululuk yakınması varsa;
4.Tıbbi, psikiyatrik ya da nörolojik semptom ve bulgularla ilişkili ise yapılması gerekmektedir.
Bu durumlar dışında klinik anamnez ile sıklıkla tanı konulabilir.
Tedavisi İçin Neler Yapılmalıdır :
Tedavide, öncelikle hasta yakınlarının şüphesi giderilir ve hastalık hakkında bilgi verilir ve sıklıkla selim bir durum olduğu anlatılır. En önemli tedavi kişinin yaralanmasını önlemektir. Öncelikli olarak tetikleyici faktörlerin önlenmesi ve hastanın atak sırasındaki güvenliğinin sağlanması gereklidir. Atak sırasında yaralanmaya neden olabilecek cisimlerin hastanın uyuduğu ortamdan uzaklaştırılması, pencere ve kapının kilitli tutulması, hastanın mümkünse merdivensiz bir katta uyumasının sağlanması, araba anahtarı veya tehlike yaratabilecek objelerin çevreden uzaklaştırılması, zeminin yumuşak bir madde ile kaplanması gibi önlemler alınabilir. Atağı tetikleyebilecek uyku yoksunluğu, uyku ve beslenme saatlerinde olabilecek kaymalar ve uyku öncesi sinir sistemine etkili ilaç ve maddelerin kullanımından kaçınmak gerekir. Hastanın uyuduğu ortamın dış uyarılardan izole edilmesi gereklidir. Gece derin NREM uykusunda azalmaya neden olması nedeniyle öğlen uykuları önerilebilir. Uyku öncesinde hastanın tuvalet ihtiyacının giderilmesi. Ateş yükselmelerinin atakları kolaylaştırdığı unutulmamalı ve tedavi edilmesi gereklidir. Uyanma reaksiyonlarına neden olarak atağı tetikleyebilecek başta uykuda solunum bozuklukları ve hareket bozuklukları gibi uyku hastalıklarının tedavisi gereklidir. Atak saatleri belirlenmiş olan hastalarda programlanmış uyandırma uygulaması tedaviye katkı sağlamaktadır. Bazı hastalarda davranışsal tedavi yöntemleri olarak psikoterapi ve stresle mücadele eğitimleri gerekli olabilir.
Farmakolojik tedavi: Uyku öncesi saatlerde benzodiazepinlerden klonazepam, trisiklik antidepresanlardan imipramin, serotonin geri alım inhibitörlerinden paroksetin ve melatonin önerilmektedir.