Güncelleme Tarihi:
Biraya kattığı tat ve aroma nedeniyle en iyi bira üreticileri ve bira içenler tarafından bilinir. Şerbetçiotu aslında biraya doğal koruyucu özelliği nedeniyle eklenirdi. Sonraki zamanlarda biraya kattığı keskin ama hoş tat nedeniyle daha da değer kazandı. Romalılar şerbetçiotunun taze filizlerini kuşkonmaz gibi yerlerdi, bu alışkanlık 20. yüzyıla kadar Britanya adalarında devam etti. Romalı hekim Büyük Plinius şerbetçiotunu söğüt kurdu anlamına gelen Lupus salictarius olarak adlandırmıştır. Bunun nedeni bu bitkinin, kurdun koyunu boğması gibi, diğer bitkilerin etrafına dolanması ve onları boğmasıydı. Bitkinin tür adı olan lupulus, Latincede “küçük kurt” anlamına gelir. Şerbetçiotları Avrupa’da ve Kuzey Amerika’daki yerliler tarafından tıbbi amaçlarla kullanıldı. Günümüzde bitkisel tıptaki en önemli değeri yatıştırıcı ve doğal bir sakinleştirici olmasıdır.
Şerbetçiotu yüzyıllar boyunca birçok tıbbi amaçla kullanıldı. Birçok Amerikan yerli kabilesi bu bitkiyi acıları dindirmek ve uykusuzluğu yenmek için kullandı. Delaware’liler dişlerindeki ve kulaklarındaki ağrılar için ısıtılmış şerbetçiotu yapraklarını koydukları küçük çantalar taşırlardı. Ayrıca Çerokiler, Mohikanlar ve Fox kabilesinin yaptığı gibi uykuyu hızlandırmak için şerbetçiotu çayı içerlerdi. Avrupa’da şerbetçiotu romatizma ağrılarını dindirmek; ateşi düşürmek ve kalp rahatsızlıklarını, ishali ve histeriyi tedavi etmek için kullanılırdı. İngiliz Kralı III. George’un (namı diğer Amerika’yı kaybeden kral) porfiri rahatsızlığına -anksiyete ve ruhsal hastalıklara neden olan bir rahatsızlıktır iyi gelmesi için şerbetçiotuyla doldurulmuş bir yastıkta yattığı söylenir.
Modern bitkisel tıpta şerbetçiotu yatıştırıcı ve sakinleştirici özelliğiyle değer bulur. Yastığın altına küçük bir torba içinde kurutulmuş şerbetçiotu konulduğunda uykusuzlukla mücadele edilebilir. Şerbetçiotundan yapılan çaylar sinirsel gerginliği hafifletmede işe yarar. Şerbetçiotunun keskin tadının sindirimi güçlendirdiği ve canlandırdığı düşünülür ve hassas bağırsak sendromuyla ilişkili sindirim bölgesindeki kas spazmlarını hafifletebilir.
Şerbetçiotu asmasında salkım haline gelen dişi çiçekler –bu salkımlara strobil denir- şerbetçiotunun şifalı özelliklerinin kaynağıdır.
HANGİ TARİHLERDE NASIL KULLANILDI?
1067; Şerbetçiotunun bira üretiminde kullanıldığına dair en eski kayıt bu tarihe aittir.
1428; Şerbetçiotu İngiliz topraklarında ekildi.
1516; Wilhelm tüm Alman biralarında arpa, şerbetçiotu ve su bulunmasını emretti.
1629; Massachusetts Bay Şirketi İngitere’den şerbetçiotu getirmeye karar verdi.
Şerbetçiotunun meyve veren gövdesi (strobil olarak da bilinir) biraya kattığı keskin tatla bilinir. Küçük çaplı bir cins olan Humulus’un 3 türü vardır, bu türlerin tümünün doğal yaşama alanı Kuzey Yarımküredir. Humulus lupulus’un yanı sıra bir Asya türü olan ve Kuzey Amerika’nın bazı bölgelerinde süs bitkisi olarak yetiştirilmiş ve yerelleşmiş Humulus japonicus vardır. Üçüncü bir tür olan Humulus yunnanensis de yakın zamanda Çin’in merkezinde keşfedilmiştir
Basit şerbetçiotu tırmanıcı, çok yıllık otsu bir asma bitkidir. Yapraklar saplı, karşılıklı ve kalp şeklindedir ve 3-7 arasında değişen lobları vardır (genelde 3 büyük lobu vardır). Oval biçiminde ve yuvarlak biçimindeki yaprakların eni ve boyu 5 cm
ile 10 cm arasında değişir. Dişi ve erkek çiçekler aynı bitkinin farklı dallarında yetişir. Dişi çiçekler, meyve veren başlar olarak olgunlaştığında bira üretiminde ve bitkisel tıpta kullanılmak üzere hasat edilir.
Yetişme Alışkanlıkları
Humulus Lupulus ve çeşitleri ılıman Kuzey Yarımkürede bulunur. Avrupa’dan Amerika’ya giden erken dönem göçmenleri ekip biçmek için şerbetçiotu da getirdiler ve bu bitki Amerika’nın kuzeydoğusunda ve Kanada’ya yakın yerlerde, yol kenarlarında, boş arazilerde ve nemli çalılıklarda yerelleşti. Bu bitki, alkolik içeceklerde tat verici olarak kullanmak için de hasat edilir. Aslında Avrupalılar geldiğinde şerbetçiotunun Amerika’da kendilerinden önce de var olduğunu görmüşlerdi. Yabani şerbeçiotu Batı’daki çayırlarda; Arizona’nın güneyinde ve Saskatchewan’ın kuzeyinde; Ortabatı’nın ormanlarında ve nemli çalılıklarında; Kuzeydoğu’nun nehir kenarlarında ve çalılıklarında yetişiyordu.
NASIL KULLANILIR?
Yatma zamanı bir bardak takke çiçeği çayı içerken bir şerbetçiotu yastığı yapmak iyi bir uykuyu sağlama alır. Bir bardak kurutulmuş taze şerbetçiotunu pamuğa ya da saten uçkurlu torbacıklı çantaya dökün (el sanatları mağazalarında bulabilirsiniz). Uçkuru sımsıkı sarın ve sıkıca bağlayın. Yatma zamanı yastık yüzünün altına sokun ve huzurlu bir geceye sokulun.
Ekim ve Hasat
Şerbetçiotu dayanıklı, çok yıllık, tohumlarla ya da daha sıklıkla kök sürgünleriyle çoğalan bir bitkidir. Şerbetçiotu güçlü bir büyüme için zengin, iyi kurulanmış ve humuslu toprağı sever. Cins adı olan Humulus, Latince’de “toprak” anlamına gelen humus kelimesinden gelir ve sırıklarla desteklenmezse bitkinin yere yayılacağını ifade eder. Şerbetçiotu, dişi çiçeklerin daha rahat hasat edilmesi için genellikle şeritlerle ve çitlerle ya da başka malzemelerle desteklenir. Şerbetçiotu Kuzey Avrupa’da
ve Birleşik Devletler’de geniş ölçüde yetişir. Geniş ölçekli ticari üretim için yapılan ekimler Pasifik Kuzeybatı’sında ve Britanya Kolumbiyası’nda yapılır.
Tedavi Amaçlı Kullanımı;
Sindirim
Asabiyet
Uykusuzluk
Menopoz
Her ne kadar adını en çok bira malzemesi olarak duyurmuş olsa da şerbetçiotu tüm dünyada iştahı ve sindirimi güçlendirmek, diş ve sinir ağrılarını hafifletmek ve uykusuzluğu yenmek için kullanılmıştır. Abraham Lincoln’ün rahatlamak ve güzel uyku için şerbetçiotu yastığı kullandığı söylenir. Günümüzde Almanya’daki sağlık otoriteleri, şerbetçiotu kullanımının “uykusuzluğa ya da anksiyeteye ve uyku bozukluklarına bağlı rahatsızlıklara” iyi geldiğini onaylamaktadır. Şerbetçiotunun anksiyete ve uyku üzerine etkilerini değerlendiren bilimsel araştırmaların birçoğu şerbetçiotunun kediotu ve diğer sakinleştirici bitkilerle harmanlanmasının etkisine işaret eder.
Kontrol edilmiş üç çalışma bu karışımın plasebodan daha etkili olduğunu ve benzodiazepinlerle (uyku sorununun ilaçla tedavisi) benzer bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Çalışmaların hiçbirisinde bitkiyi almayı bırakanların tekrardan uykusuzluğa yakalandığına dair bir belirti görülmemiştir. Şerbetçiotu kullanımı için potansiyel olarak duran bir başka alansa menopoz belirtilerinin hafifletilmesidir. Araştırmacılar, şerbetçiotunun içeriğindeki bileşenlerden en az birinin –prenylnaringenin- önemli bir hormonal aktivitesi olduğunu tespit etmiştir.
Menopoz dönemindeki kadınlarla yapılan 6 haftalık bir çalışmada, standardize edilmiş şerbetçiotu ekstresinin ani ateş, gece terlemesi ve uykusuzluk gibi menopoz döneminde yaşanan sorunların sıklığını azalttığı görülmüştür. Başka bir çalışmada hiyalüronik asit, E vitamini ve şerbetçiotu ekstresi içeren bir jelin lokal olarak uygulandığında postmenopozal dönemde vajinal kuruluğu arttırdığı görülmüştür. Şerbetçiotu alışılagelmiş hormon terapilerine ilgi çekici bir alternatif olarak görülebilir, ama uzun dönemli etkilerin anlaşılması için daha fazla araştırma yapılmalıdır.
ŞİFALI BİTKİLER ANSİKLOPEDİSİ İSİMLİ KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN
Kullanım Şekli
ÇAY: 1 çay kaşığı şerbetçiotunu strobili (dişi çiçekler) 1 bardak sıcak suya koyun ve 5-7 dakika kadar bekletin. Lezzet vermek için bal katın. Yatmadan 30 dakika kadar önce için.
KAPSÜLLER: Günde 1-3 defa arası 500 mg, sıklıkla kediotu köküyle birlikte alınır.
TENTÜR: 2 ml tentür, günde 1-3 defa arası.
Uyarılar
Şerbetçiotunun hormonal aktivite üzerindeki canlandırıcı potansiyeline bağlı olarak, meme kanseri olan ya da bu riski taşıyan kadınlar şerbetçiotundan uzak durmalıdır. Hamilelikteki etkisi tam olarak bilinmemektedir. Şerbetçiotunun sakinleştirici etkisi olabilir, bu yüzden de ağır makinelerle çalışanlar şerbetçiotu çalışma zamanlarını etkileyecek biçimde almamalıdır