Güncelleme Tarihi:
Haberde, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya’nın Hoyerswerda kentindeki Dresden Üniversitesi’ne bağlı Seenland Kliniği’nde çalışan doktorların yüzde 40’ının Alman pasaportu olmadığı, yani yabancı olduğu yer alıyordu. Hatta bir iki yıl öncesine kadar bu klinikteki her iki hekimden birinin yabancı olduğuna yer veriliyordu.
Bu haberi okurken 1990’lı yılların başlarında buldum kendimi birden.
İki Almanya 3 Ekim 1990 tarihinden resmen birleştikten yaklaşık bir yıl sonraydı.
Neonaziler 17 Eylül 1991’de Hoyerswerda’nın merkezindeki pazar yerindeki Vietnamlı satıcılara saldırdılar.
“Yabancılar dışarı” diye bağırarak taş ve sopalarla onları kovaladılar.
Bir dönemler sosyalist kardeşler olarak sözleşmeli işçi sıfatıyla bölgedeki maden ocaklarında çalıştırılmak üzere getirilen Vietnamlılar canlarını kurtarmak için yakındaki bir ‘heim’a (yurda) sığındı.
Yani Vietnamlı ve Mozambiklilerin oturduğu bir binaya.
Yabancı düşmanı, ırkçı neonaziler peşlerini bırakmadılar.
Binaya taşlarla ve molotofkokteylleriyle saldırdılar.
* * *
Olay yerine polis geldi.
Ama saldırganları durduramadı.
Çünkü yerli halkın da desteği vardı.
Halk saldırganlara alkışlarıyla tam destek verdi.
Saldırılar Hoyerswerda’da artarak sürdürüldü.
Bir iki gün sonra başka bir semtte Vietnamlı, Ganalı, İranlı, Bangladeşli sığınmacıların kaldığı heim neonazilerin hedefindeydi.
Binanın yakınlarında önlem alınmasına rağmen saldırganları polis durduramadı.
Bu arada Hoyerswerda’da şakşakçılar da çoğaldı.
Almanya’nın çeşitli kesimlerinden gelen neonaziler ve yabancı düşmanları, saldırganları daha da cesaretlendirdiler.
“Polis devleti” olarak bilinen Almanya, neonazileri durduramadı, susturamadı...
Vietnamlı ve Mozambikli işçiler ile sığınmacılar, otobüslere doldurulup Berlin de dahil, başka kentlere dağıtıldı.
Evet, Almanya’da 1990’lı yılların ilk yarısından itibaren daha da artan yabancı düşmanlığının başlangıcıydı bu...
* * *
İşte Hoyerswerda’da bugün Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Lübnan, İran, Makedonya, Suriye vatandaşı doktorlar çalışıyor.
Çeşitli alanlarda uzman hekimler...
Kimisi cerrah, kimisi anestezist, kimisi dahiliye uzmanı, kimisi kadın doktoru...
Seenland Kliniği’ndeki 13 bölümde geçen yıl 64 bin hasta tedavi görmüş.
Bunlar arasında hiç şüphesiz 1991 yılında yabancılar defolun, yabancılar dışarı diyenler de vardır.
Molotofkokteylleriyle, taşlarla saldıran neonaziler de vardır...
Onların anneleri, babaları, kardeşleri, akrabaları, yakınları da vardır...
Acaba onları kurtarmak, iyileştirmek için yoğun çaba gösteren bu yabancı hekimleri gördüklerinde utanıyorlar mı bu Hoyerswerdalılar?
* * *
Aynı durum Dynamo Berlin futbol takımının taraftarları için de geçerli.
Daha birkaç yıl öncesine kadar Dynamo Berlin’in Türk takımlarına karşı oynadığı maçlarda taraftarları sahaya Türk pidesi atar, “Pis Türkler” diye hakaret ederlerdi.
Hatta 2006 Dünya Futbol Şampiyonası elemelerinde Türkiye’yi İsviçre’nin devre dışı bırakması üzerine Dynamo Berlin taraftarları tribüne “Teşekkürler İsviçre” yazılı afiş bile asmışlardı.
İşte 2012/2013 sezonundan beri Dynamo Berlin’i çalıştıran Türk antrenör Volkan Uluç, takımı bu yıl, bir alt ligden alıp Regional Liga’ya (Bölgesel Lig), yani 4’üncü Lig’e yükseltti.
Acaba daha düne kadar “Pis Türkler” diyen Dynamo Berlin taraftarları yaptıklarından, söylediklerinden dolayı hiç utanç duydular mı?