Utançla yaşarlar

Gücümüz dik duruştan

“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en mümtaz komutanlarına şu kadar yıl veya bu kadar yıl ceza verdiler. Bunun hiç önemi yok. Bu cezalar bir şekilde geçip bitecek. Ama o cezaları verenler kendi vicdanlarını da mahkum ettiler. Vicdan mahkumiyeti ömür boyu sürer. Bunun acısı, ıstırabı ve utancıyla yaşayacaklar. Bu davadan ceza alan 250’si tutuklu 334 kişiye verilen ceza aslında Türkiye Cumhuriyeti’ne verilen cezadır. Atatürk’ün devrimleriyle aydınlattığı ışıl ışıl yollara taş döşüyorlar. Ancak, Atatürkçü fikirler hiçbir zaman hapsedilemeyecek. Onların sadece bedenleri hapsediliyor. Oradaki sanıkların eşleri, çocukları, anaları, babaları, yakınları olarak sonuna kadar onların bu mahkûmiyetini bir onur madalyası olarak göğsümüzde taşıyacağız. Onlar aynı zamanda kendi vicdanlarını da müebbete soktular. Kahramanlarımızın çekecekleri cezalar biter ama onlar ölünceye kadar o vicdan azabının altında ezilecekler ve bunun acısını çekecekler. Bizler gücümüzü, içerdeki aydınların, suçsuz kahramanların onurlu duruşundan, dik duruşundan alarak, yasal platformlarda onların haklarını, hukuklarını sonuna kadar arayacağız. Ta ki son kahraman, sivil-asker demeden özgürlüklerine kavuşuncaya kadar, adalet yerini bulana kadar devam edeceğiz. Unutmasınlar ki, adalet bir gün herkese lazım.”

Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın kızı Pınar Doğan ise şunları söyledi: “Adli hukuki bir yargılama, söz konusu değildi mahkeme salonunda. Biz bunu duruşmalar başladıktan sonra bunu anlamıştık. Mahkeme bütün sahtecilikleri ortaya koyan delilleri incelemeyi reddetti, delilleri bile sanıklara geç zamanda verdi. Biz bunun gerçek yargılama olmadığını biliyorduk. Mahkemeden bir ceza çıkacağını biliyorduk. Özür dilerim mahkeme diyorum ama orada bir araya gelen topluluk diyeyim. Gerçeğin ortaya çıkmasını isteyen mahkemenin davranışlarından tamamen uzak bir tutum içerisindeydi mahkeme. ‘Bu balyoz mahkemesine adını veren balyoz belgelerinin olduğu CD’lerin sahte olduğu, Türkiye’den Almanya’dan kişiler tarafından belirlendi. Mahkeme ‘hayır’ dedi. Bu CD’lerin üzerindeki yazılar bile sahte. ‘Lütfen bunu inceletin’ dedik. Mahkeme ‘hayır’ dedi. Biliyorsunuz teşebbüs var, niçin teşebbüste kalmış. Çünkü Aytaç Yalman bunu önlemiş, iddianamede böyle yazıyor. Onun ifadesi bile alınmadı. Sanıklar, ‘Lütfen, Yalman’ı çağırın ifadesini alın’ dedi, ama mahkeme ‘hayır’ dedi. Sahte belgeleri üreten çete ve insan grubuyla iş birliği yapıyor durumuna düştü mahkeme. Mahkeme üyeleri tarihe çok kötü şekilde geçecekler. Herkesin başı dik. Burada şu anda üzülmesi gereken böyle bir kararın altına imza atabilmiş o insanlar gurubudur.”

Çetin Doğan’ın damadı, Harvard Üniversitesi Uluslararası Siyaset Ekonomisi Öğretim Üyesi Dani Rodrik’in makalesi ise uluslararası basında yayınlanan en keskin yorum oldu. Rodrik, Washington Post’ta yer alan makalesinde özetle şöyle yazdı: “Açık biçimde düzmece olan bir davanın ardından bir Türk mahkemesi, 300’ü aşkın subaya Balyoz kod adlı darbe planını 2003’te hazırlamaktan uzun hapis cezaları verdi. Türkiye’de mahkemeler bütün siyasi kesimlerden hükümet muhaliflerini hapse atmak için bir süredir fazla mesai yaparak çalışıyordu. (Ergenekon ve benzeri davalar içinde) tam bir dram olması açısından Balyoz ile yarışabilecek pek az örnek vardır. En endişe vericisi ise Türkiye hukukunu ve uluslararası hukuku ihlal eden mahkemenin sahtekârlıkla (sahte belge üretenlerle) açıkça suç ortaklığı yapmasıdır. Umarım dünya Türkiye’de adaletin ağır şekilde ihlal edilmesini daha yakından mercek altına alır. ”

Balyoz  öfkesi

BALYOZ Davası’nın büyük tepki çeken hapis kararları dün Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere bir çok yerde İşçi Partisi ve Atatürkçü Düşünce Derneği öncülüğünde düzenlenen gösterilerle protesto edildi. İstanbul Beyoğlu’nda düzenlenen eyleme 20 yıl ceza alan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan da katıldı. İstiklal Caddesi Odakule önünde saat 13.00 sıralarında toplanan yüzlerce kişi “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Türkiye uyuma orduna sahip çık”, “Güçlü ordu güçlü Türkiye”, “Hırsızlar Meclis’te kahramanlar hapiste” sloganları atarak yürüyüşe geçti. Ellerinde, emekli orgeneraller Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Ergin Saygun ve ceza alan diğer askerlerin fotoğraflarını taşıyan grup Fransız Konsolosluğu önünde durdu. Bir süre slogan atan gruba caddeden geçenlerden de alkışlarla destek verdi. Ankara’da İşçi Partisi öncülüğünde toplananlar, “Tam bağımsız Türkiye” yazılı gömlekler giyerek Balyoz kararlarını protesto ettiler. Komutanların fotoğraflarını ve Türk bayrakları taşıyan kalabalık çeşitli sloganlar attı. İzmir’de de yaklaşık 1000 kişi, Balyoz davasında sanıkları hakkında çıkan kararları, yürüyüşle protesto etti. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Hükümet istifa”, “Millet uyuma, orduya sahip çık”, “Balyoz yalanı, Amerika planı”, “Orduya uzanan eller kırılsın” sloganları atan, Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarının fotoğraflarını taşıyan kortejdekiler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in de istifa etmesini istedi. Antalya’da yaklaşık 100 kişilik grup, öğle saatlerinde Kalekapısı Saat Kulesi karşısında toplandı. Grup ellerinde bayraklar ve Atatürk fotoğraflarıyla yürüyüşe geçti. ADD Bursa Şubesi, CHP Bursa teşkilatı ve İşçi Partisi üyeleri Kent Meydanı’nda düzenledikleri eylemle Balyoz davasında verilen cezaları kınadı. Gösteride ’Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek’ sloganları atıldı. Zonguldak’ta da Madenci Anıtı önünde toplananlar sloganlarla kararı protesto etti.

‘Rütbe sökme’ tartışması

BALYOZ davasında eksik darbe teşebbüsünden 20 yıl ve daha altı ağır hapis cezalarına çarptırılan emekli generallerin, haklarında açıklanan kararın tüm yargı aşamalarını geçip kesinleşmesi halinde “er” durumuna düşüp düşmeyecekleri tartışılmaya başlandı.

Maaşları kalır ama ‘er’ olurlar

Generallerin “er” konumuna düşeceklerini belirten emekli askeri hâkim Faik Tarımcıoğlu, şunları söyledi: “Kararı sivil mahkeme de almış olsa, kesin hükümden sonra Genelkurmay Başkanlığı ağır ceza ve yüz kızartıcı suçları içeren Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 65’inci maddesi ve ekleri uyarınca kendi iç hizmet uygulamasını devreye sokar. Söz konusu kişilerin emekli maaşlarında herhangi bir kesinti olmaz. Ancak rütbeleri emekli orgenerallikten normal vatandaş pozisyonuna yani ‘er’ durumuna düşer. Bu durumda ordu evlerinin kullanımından yararlanamazlar, kendilerine tahsis edilmiş ise makam araçları ve korumaları geri alınır. Askeri lojmanda oturuyorlarsa bunu boşaltmak durumundadırlar. Kısaca bir emekli generalin yararlandığı hizmetlerden artık yararlanamazlar.”

Rütbeyi askeri mahkeme söker

Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek de, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil’de olduğu gibi neden rütbe sökme kararı çıkmadığı sorusuna, “O kararı alan askeri mahkemeydi. Erdil, Silahlı Kuvvetler’den tard edilmişti. Ancak burada kararı alan bir sivil mahkeme ve bu nedenle kararında rütbelerin sökülmesi gibi bir karar olmaz” dedi. Uğur ERGAN / ANKARA

Müdahil masrafını da ödeyecekler

BALYOZ davasında sanıkları 13 yıl ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptıran mahkeme, ceza alan sanıkların ayrıca suçtan zarar gördükleri gerekçesi ile davaya katılan Gazeteci Abdurrahman Dilipak, Haksöz Dergisi sahibi Hamza Türkmen, Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya, eski İstanbul Vali Yardımcısı Abdurrahman Koçoğlu, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği, Hukukçular Derneği’ne toplam 14 bin 400 TL avukatlık ücreti ödemesine de karar verdi. Mahkeme avukatlık ücretini her bir katılan için asgari ücret tarifesine göre 2 bin 400 lira olarak belirledi. Davaya katılanlara ödenecek olan toplam 14 bin 400 liralık avukatlık ücreti sanıklar arasında bölüşülerek ödenebileceği gibi bir sanık veya birkaç sanık tarafından da
ödenebilir. İSTANBUL

Duruşmada tutuklandı

BALYOZ davasında tutuksuz yargılanırken önceki günkü karar duruşmasında 16 yıl hapse çarptırılarak tutuklanan sivil memur Güllü Salkaya’nın (50) ailesi şaşkın. Levent’teki Harp Akademileri Komutanlığı’nda sivil memur olarak çalışan, biri 22, diğeri 24 yaşında 2 çocuk annesi Güllü Salkaya’nın eşi Ali Salkaya, karar duruşmasına eşiyle birlikte gittiğini belirterek, şunları söyledi: “Eşim, tutuksuz sanık olarak mahkemelere gidip geliyordu. Hapis cezası çıkmasına çok şaşırdım. Sonra eşimi orada tutukladılar, Hasdal Cezaevi’ne gönderdiler. Eşim yazıcı olarak akademide çalışıyordu. Albayların sınavlardan aldığı notları bilgisayara işliyordu. İddianamede hakkında sadece iki suçlama var. Biri eşimin bilgisayarını kullanarak bir dosya göndermiş. Ama onların bulunduğu bölümde herkes birbirinin bilgisayarını kullanır. Kimin kullandığı da belli olmaz çünkü şifreleme yoktur. Diğeri ise bir seminerde ismi geçmiş. Eşim yazıcı olduğu için verilen görevi yapar. İddiaların ikisi de asılsız.” Salkaya’nın avukatı Oktay Cülcüloğlu da tutuklama kararına itiraz edeceklerini belirterek, “Hakkındaki iddialar daha kanıtlanamadı” dedi. Fırat ALKAÇ / İSTANBUL

Sivil memurlar sivil mahkemeye

ANAYASA Mahkemesi (AYM) son anayasa değişikliğine dayanarak, Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’yla ilgili 2 önemli iptal kararı verdi. Anayasa Mahkemesi’nin sitesinde dün yayınlanan kararlara göre, Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı askeri mahkemeler, Askeri Mahkemeler Kanunu’nun 10/c maddesindeki, bünyelerindeki sivil memurların, askeri mahkemede yargılanması düzenlemesinin iptalini istedi. AYM, Anayasa’nın 145’inci maddesindeki değişikliği ve AİHM içtihatlarını dikkate alarak iptal kararı verdi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi de aynı kanunun 12’nci maddesindeki, “Eğer suç Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere” bölümünün, anayasadaki son değişiklik nedeniyle iptalini istedi. Yüksek Mahkeme bu düzenlemeyi iptal etti. AYM, kararın 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi. Oya ARMUTÇU / ANKARA

Başbakan'ın örnek verdiği 2 paşa da mâkkum	Karardan önce Harbiye, karardan sonra İstiklal Marşı	Sanıklardan karar sonrası ilk yorum

Balyoz Davası'nda kim, ne kadar ceza aldı	Balyoz sanıklarından biri kaçtı	'Arzumuz haklı bir karar çıkması'

İşte sayılarla Balyoz davası