Usulsüz dinlemede KPSS sürprizi

Güncelleme Tarihi:

Usulsüz dinlemede KPSS sürprizi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2015 12:07

ÖSYM yetkilileri, emniyet müdürleri, gazeteciler, Ankara Ticaret Odası yöneticilerinin telefonlarının usulsüz bir şekilde dinlenilmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin, 2010 yılındaki KPSS soruşturması savcısı Şadan Sakınan'ın koruması ve ÖSYM yetkililerinin telefonlarını dinlediklerinin altı çizildi. Usulsüz dinlemelerin amacının siyasete müdahale etme olduğu belirtilen iddianamede, şüphelilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün illegal suç örgütü haline getirdikleri iddia edildi.

Haberin Devamı

Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünce 2009-2013 yılları arasında, 45 müştekiye yönelik yapılan usulsüz dinlemelere ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcı Halil Maçkaya, 10’u halen tutuklu 54 şüpheli hakkında dava açtı. Soruşturma kapsamında 15 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verildi. İddianamede müştekilerin 3 ay ile 27 ay arasında değişen sürelerde usulsüz dinlendikleri belirtildi.

İFTİRA SUÇLAMASI

Şüphelilere “örgüt kurmak ve yönetmek, özel hayatın gizliliğini ihlal, haberleşmenin gizliliğini ihlal, resmi belgede sahtecilik” suçlamalarının yanı sıra ilk defa olarak da “iftira” suçlaması yöneltildi. Şüphelilerin, sahte ve gerçek olmayan örgüt isimleri ve suçlamalarla müştekileri dinlemeleri iftira suçuna dayanak gösterildi.

KPSS SAVCISININ KORUMASI DİNLENİLDİ

İddianamede şüphelilerin 8 emniyet müdürünün telefonlarını usulsüz bir şekilde, farklı şahıs adlarıyla dinledikleri anlatıldı. İddianamede kopya iddialarıyla gündeme gelen 2010 yılındaki KPSS soruşturmasının eski Savcısı Şadan Sakınan’ın koruması polis memuru A.T’nin, “Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı” faaliyetleri ile irtibatlı gösterilerek 6 ay boyunca dinlenildiği de anlatılarak, “Polis memurunun alınan ifadesinde o dönemde Başsavcı Vekili Şadan Sakınan’ın koruması olduğu GSM hattını alıp hiç kullanmadan savcının oğluna verdiğini, kendisinin bir mağduriyeti olmadığından şikayetçi olmadığını beyan etmiştir” denildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU DİYE DİNLEDİLER

İddianamede çok sayıda emniyet mensubunun “çıkar amaçlı suç lideri veya üyesi”, “terör örgütü mensubu” gibi gösterilerek dinlenildiği belirtilerek, “Dinlemeler sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin arşiv kayıtlarına geçirilmediği, personel hakkında herhangi bir idari veya adli işlem yapılmadığı ve hukuka ayrı işlem yapıldığı anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.

Haberin Devamı

KİMLERİ DİNLEDİLER?
İddianamede, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Şahin, Gazeteciler Nuri Elibol, Tolga Şardan’ın yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Altan Raşit Civan, MİT Müsteşarlığı Uzman Yardımcısı A.E. ile bazı TBMM görevlileri, bazı astsubay ve subaylar, MHP eski Milletvekili Ali Güngör, BBP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok, AKP Ankara İl Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Bayrak’ın da usulsüz dinlenildiği anlatıldı.


KPSS DİNLEMESİNİN AMACI BAŞKA

İddianamede, ÖSYM Genel Sekreteri M.A ile ÖSYM Bilgi İşlem Şube Müdürü M.T’nin, suç örgütleriyle bağlantılı gibi gösterilerek 12 ay kesintisiz dinlenildiği belirtilerek, “Dinlemeler devam ederken 2010 Temmuz ayında KPSS sorularının sızdırılması olayı ile alakalı haklarında adli ve idari soruşturma açıldığı, ancak soruşturma kapsamında personel hakkında ilgili kanun çevresinde herhangi bir usulüne uygun adli dinleme talebinde bulunulmamıştır. Bunun da yapılan usulsüz dinlemelerin asıl amacının yasal soruşturmaya zemin oluşturacak delillerin toplanması ile alakalı olmadığı, tamamen başka amaçlara hizmet etmek amacıyla gerçekleştirildiğini söylemek mümkündür” denildi.

SEÇİMLERE MÜDAHALE İÇİN DİNLEDİLER

Şüphelilerin Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan vekili Cihangir Dursun, ATO Genel Sekreteri Dücane Ergezen, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Yılmaz’ı da odanın seçimlerine müdahale etmek amacıyla dinledikleri iddia edilerek, “Anılan ATO seçimlerine müdahalenin basına yansıması ve dinlenen şahısların yönetime girememesi de ne kadar hukuksuz ve gerçek dışı bir dinlemenin organize bir şekilde yapıldığının açık bir göstergesidir” ifadeleri kullanıldı.

SİYASETE MÜDAHALE

İddianamede, yapılan usulsüz dinlemelerin amacı siyasete müdahale ve siyasete istedikleri şekilde yöne verme faaliyetleri olduğu kaydedilerek, “Usulsüz dinleme eylemlerinin ‘sistematik, planlı ve organize’ bir görünüm arz ettiği ve ‘belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik olduğu’ tespit edilmiştir” değerlendirilmesi yapıldı. Şüphelilerin PSVK Ek 7. Maddesini dayanak göstererek dinleme yaptıklarını belirtikleri, ancak bu maddenin polislere dinlemeler konusunda “mutlak ve sınırsız bir yetki” vermediği de belirtildi.

ZEKİ ÇOCUKLAR VURGUSU

İddianamede, açık kaynaklar üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda kendilerini “Hizmet Hareketi” içinde yer alıp daha sonra ayrılan kişilerin açıklamaları hatırlatılarak, “Eğitim / öğretim çağlarında tespit edilerek yetiştirilen zeki çocukların daha önceden belirlenen hassasiyet arz eden devlet kurumlarına yerleştirdikleri, süreç içerisinde kritik görevlere getirildikleri, kadrolaştıkları, ülke genelinde yapılan sınavlarda sınav sorularını ele geçirip (Komiser Yardımcılığı, KPSS, Üniversite giriş, Hakim ve Savcı Sınavları vb.) kendi mensuplarına vermek suretiyle sınavlarda başarılı olmalarının sağlandı, bu sayede yüksek mevki ve makamlara gelmelerine imkan tanınmıştır” değerlendirmesi yapıldı.

BASKI VE SİNDİRME

Usulsüz dinlemelerin, paralel devlet yapılanmasının emniyet içerisindeki uzantıları tarafından organize bir şekilde gerçekleştirilen yasadışı bir eylem olduğu anlatılan iddianamede, “Emniyet ve yargı içerisindeki üyeleri tarafından sahte ihbarlarla desteklenen yasa dışı dinlemeler sayesinde kendilerinden görmedikleri kamu personeli, siyasiler, medya çalışanları, sivil toplum kuruluşu çalışanları, emniyet mensupları TSK mensupları, MİT mensupları ve iş adamlarına karşı ‘baskı ve sindirme’ yöntemleri kullanıldığı artık bilinmektedir” denildi.

İLLEGAL SUÇ ÖRGÜTÜ HALİNE GELDİ

Şüphelilerin legal ve yasal örgüt olarak kurulmuş, İstihbarat Şube Müdürlüğü’nü usulsüz dinlemeler yapmak amacıyla illegal suç örgütü haline getirdikleri de iddia edilerek, şöyle denildi: “Usulsüz dinlemelerden elde ettikleri bilgileri, dinledikleri şahısların aleyhine kullanmak istedikleri, bunları yapmak için sahte rapor tanzim ettikleri, özel hayata müdahale ettikleri, kişilere iftira attıkları, rakip olarak gördükleri şahısların önlerini kestikleri görevlerini kötüye kullandıkları anlaşılmıştır.

İSTİHBARATI ELE GEÇİRDİLER

Şüphelilerin istihbarat şubesini ele geçirebilmek için uzun yıllar gizli olarak faaliyette bulundukları kendi düşüncelerine uygun kişileri yetiştirip kendi birimlerinde görevlendirdikleri, suretle örgütlenmelerini tamamladıkları, kamuoyunda paralel yapı olarak tanımlanan çatı örgütün suç işlemek için oluşturulmuş alt örgütü olarak faaliyet göstermişlerdir. Şüphelilerin devlet hiyerarşisinin dışına çıkarak Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde suç işlemek için oluşturulmuş illegal örgütün amaçları doğrultusunda ve devletin imkanları kullanarak faaliyet gösterdikleri bu suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin suç tarihinde Muharrem Durmaz, Hami Güney ve Zeki Güven’dir. Diğer şüpheliler ise bu örgütün üyeleridir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!