Güncelleme Tarihi:
Çoklu organ yetmezliği nedeniyle 27 Ağustos'ta hayatını kaybeden Türkali için Teşvikiye Camisi'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Tören öncesinde Türkali'nin kızı oyuncu Deniz Türkali, oğlu yönetmen Barış Pirhasan, torunları şarkıcı Zeynep Casalini ve kızı Angela Ceren Sarp, yönetmen Yusuf Pirhasan ve şarkıcı Emine Pirhasan taziyeleri kabul etti.
Cenaze törenine HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak, Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, CHP Milletvekilleri Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş, HDP milletvekili Celal Doğan, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, siyasetçiler Ufuk Uras, Akın Birdal, Halkların Demokratik Partisi Eşbaşkanı Sabahat Tuncel, eski CHP milletvekili Süleyman Çelebi, merhum siyasetçi ve yazar Mihri Belli'nin eşi Sevim Belli de katıldı.
Törende, sanat dünyasından ise sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, senarist Safa Önal, oyuncular Hale Soygazi, Hülya Koçyiğit, Ahmet Mümtaz Taylan, Ercan Kesal, Genco Erkal, Müfit Can Saçıntı, Füsun Demirel, Göksel Arsoy, Menderes Samancılar, ressam Bedri Baykam'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ünlü isim de yer aldı.
Halk Evleri, Devrimci İşçi Partisi ve Haziran Hareketi de Türkali'nin "Bekle Bizi İstanbul" şiirinden mısraların yer aldığı dövizlerle cenaze törenine katıldı.
Cenaze namazının ardından, Türkali'nin omuzlara alınan tabutu, alkışlar ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganı eşliğinde uğurlandı.
Türkali'nin cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verildi.
"ONURLU YAŞAMIN ÇOK GÖRKEMLİ BİR SEMBOLÜNÜ YİTİRDİK"
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ gazetecilere yaptığı açıklamada, Vedat Türkali'yi yitirmenin üzücü olduğunu dile getirerek, "Ama diğer yandan mutlu ve gururlu olduğumuz başka bir şey var. Hiç silinmeyecek sözler bıraktı. Hiç yitip gitmeyecek bir bilinç ve duruş bıraktı. Tam bir duruş ve direniş insanıydı. Son nefesine kadar bütün Türkiye halklarının, bütün dünya halklarının özgürlüğü, eşitliği ve kardeşliği için, direnmeye devam etti. Bizler onun yumruğu havadaki o görüntüsüyle ve neredeyse ölüme yakın olduğu o günlerde dahi yaşama ve yaşatma inancıyla hatırlayacağız. Bunun için gururluyuz. Vedat Türkali'ye yoldaş olduğumuz için mutluyuz." diye konuştu.
Vedat Türkali'nin anısı, hatıraları ve bıraktığı mirasın bundan sonraki yürüyüşlerini daha güçlü ve kararlı kılacağını ifade eden Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1 Eylül Dünya Barış Günü'nde hep birlikte onu uğurluyoruz. Çok istediği Türkiye, bölge ve dünya barışı için onun sesini ve sözünü yan yana, omuz omuza vererek tekrar yükselteceğiz. Tekrar onun sesiyle konuşacağız. Umuyorum ve inanıyorum ki bugün bir araya gelen bu çoğul varlığımız ve gücümüz, Türkiye'de barışın ve Vedat Türkali'nin çok istediği bütün sorunların demokratik yollarla çözümünün yolunu açar. Biz bu çağrıyı onun anısı huzurunda bir kere daha yapacağız. En güçlü biçimde aynı çağrıyı yapıyoruz." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Vedat Türkali'nin vefatı nedeniyle başta ailesi olmak üzere bütün sevenlerine baş sağlığı ve Allah'tan rahmet diledi.
"Edebiyatın, mücadelenin, onurlu yaşamın çok görkemli bir sembolünü yitirdik ve son derece anlamlı bir günde uğurluyoruz. Kendisi bu ülkede barışı ve ülkenin huzurunu görebilmek için büyük bir mücadele sürdürdü. Çok büyük emekleri var." diye konuşan Demirtaş, şöyle devam etti:
"1 Eylül Dünya Barış Günü'nde kendisini sonsuzluğa uğurluyoruz ama herhalde bizlere bıraktığı miras, yani 'Bu ülkede adaletli bir barış olacak' sözü, bizim için bir talimat olarak kalacak. İnşallah ülkemizde barışı Vedat Türkali ve onun gibi düşünenler, onun gibi mücadele edenler hatırına mutlaka gerçekleştireceğiz. Onurluyla, hakkıyla yaşanmış bir yaşam, tam bir devrimci yaşam. Hepimize böyle bir yaşam ve böyle bir ölüm olur temennisinde bulunuyorum. Bu tür şahsiyetler, tabii ki fiziken mutlaka bir gün aramızdan ayrılırlar ama eserleriyle, fikirleriyle, yaşamıyla, yaşam pratiğiyle her zaman toplumda var olmaya devam ederler. Türkiye toplumu açısından büyük bir kayıp. Bu kayıp nedeniyle üzgün olduğumuzu bir kez daha belirtiyorum."
"KENDİSİ GİTTİ AMA ESERLERİ YAŞAYACAK"
Senarist Safa Önal da Vedat Türkali'yi sinemacı olarak tanıdığını ve senarist yönünün çok değerli olduğunu söyledi.
Türkali'nin, Türk sinemasına dramatik yapıyı getirdiğini aktaran Önal, "Daha önceden, yönetmeniyle, oyuncusuyla, tiyatro yapanların sinemasıydı bizim sinemamız. Bizim sinemamıza çok katkı sağlayan güzel bir adamdı. Sağlam bir kültürden geliyordu. Yaşamı ve insan ilişkilerini çok iyi biliyordu. Sonra ona sinema dar geldi ve romana döndü. Sinemadaki başarısını da geçecek şekilde romanlar yazdı. Kendisi belki gitti ama eserleri yaşayacak." ifadelerini kullandı.
Dizi ve sinema oyuncusu Ahmet Mümtaz Taylan ise Türkali'nin, Türkiye'nin en muhteşem aydınlarından olduğunu belirterek, "Bir ömür boyu tutarlılığı ve üretkenliğiyle, kararlılığıyla tanıdık, sevdik ve örnek aldık. Tesellimiz bize bıraktığı eserlerdir. Onları okumaya ve evlatlarımıza okutmaya devam edeceğiz." dedi.
CEVAHİR AVM ÖNÜNDE MÜDAHALE
Cenaze Teşvikiye Camii’nden çıkarıldıktan sonra polisle kısa süreli arbede yaşandı. Polis, Mecidiyeköy yönüne doğru yürüyüşe geçen grubun önünü kesmek istedi. Cenazeye katılanlar itiraz etti. Yürüyüş polis eşliğinde yapıldı. Harbiye'den Mecidiyeköy'e doğru yürüyen kitlenin önü Şişli Camii önünde bir kez daha kesildi. Polis kitleye dağılması yönünde anons yaptı. Kilte, polis barikatını da aşarak yoluna devam etti. Kitle, Cevahir AVM'nin önüne geldiğinde ise polis, grubu tekrar durdurdu. Cenazeye katılanlara müdahale etti.