Güncelleme Tarihi:
Türkiye medya dünyasının en renkli isimlerinden usta foto muhabiri Sökmen Baykara’nın geçmişten günümüze fotoğrafları Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı “Gözle Yazılan Tarih” isimli kitapta toplandı. 1958 yılında mesleğe Yeni İstanbul gazetesinde başlayan usta foto muhabiri, 1965 yılında kapısından girdiği Hürriyet gazetesinde emekli olduğu 1992 yılına kadar görev yaptı. Meslek hayatı boyunca birçok önemli olaya tanıklık eden, Türkiye ve dünyanın önemli isimlerini fotoğraflarına taşıyan Baykara, kitabıyla yakın tarihe görsel bir hafıza sundu.
GÖRSEL BELGE DEPOSU
Baykara, fotoğraflarının bir basılı yayına dönüşme hikâyesini şöyle anlattı: “Her sabah yeni bir yaşama uyanma duygusuyla fotoğraf makinemi boynuma astım ve makinemin objektifinden hayatın her yönüne bakmayı bir refleks haline getirdim. Ortaya çıkan sonuç büyük bir birikimdi. Çalıştığım gazetelerde yayımlanabilmiş binlerce fotoğrafımın yanı sıra onların kat kat üstünde bir sayıyla, önümde adeta bir fotoğraf dağı yükselmişti. Bu dağın içinde ülkemin önemli bir dönemine yön ve şekil veren olaylar, kişiler duruyordu. Böyle bir görsel belge deposunun çekmecelerimde ya da bilgisayarımda durmasına razı olamazdım. On binlerce fotoğraf içinden bir seçim yaparak, kitapta toplamak, ister istemez buruk bir ayıklanmayı da gerektiriyor. Fotoğraflarımın her birinin bence özel bir önemi ve daha önemlisi arkalarında unutulmaz öyküleri var.”
KAFATASIM KIRILDI, MAKİNEMİ KORUDUM
Sökmen Baykara, mesleğe başlama hikâyesini ise şu sözlerle ifade etti: “Babam polis memuru. Görev dolayısıyla Antalya’ya taşındıktan sonra 1 Kasım 1936’da doğmuşum. 16 yaşında yaptığım bir motosiklet kazası bende derin izler bıraktı. Hastanede hiçbir hayat belirtisi vermeyince beni usulca morga taşımışlar. Morgdan başımı kaldırınca yaşadığımı kimseye inandıramadım. Fotoğrafla 18 yaşında bana emanet edilen bir makine sayesinde tanıştım, çektiğim fotoğraflarla harçlık kazanamadım ama fotoğraf tutkusunu elde ettim. İstanbul’da Gazetecilik Okulu’na kaydoldum. Can Bartu, Metin Oktay, İstiklal Yaradılış okul arkadaşlarım. 1958 yılında, o günlerin önemli gazetesi olan Yeni İstanbul’a tek foto muhabiri olarak girdim. 1965 yılında askerlik sonrası Hürriyet Haber Ajansı’ndan aldığım teklifle emekli oluncaya kadar çalışacağım Ankara’ya soğuk bir ocak günü elimdeki tek bavulla indim. Meslek hayatımda yakın tarihe iz bırakan birçok olayı izledim, birçok ödül aldım, birçok hadisenin ortasında kaldım, bazen de doğrudan saldırılara hedef oldum; kafatasım kırıldı ama fotoğraf makinemi korumayı başardım.”
‘MESLEĞİN ZOR YILLARINI HATIRLADIM’
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, kitaba ilişkin şöyle dedi: “Kitabın sayfalarında gezinirken geçmişin acı tatlı pek çok olayı bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Mesleğin sınırlı olanaklarla yapılan zor yıllarını hatırladım. Gazetecinin sıkıntılara rağmen saygı gördüğü, ülkeyi yöneten insanların anlayışını, sevgisini kazandığı yılları hatırladım. Emek mücadelesinin saygıyla karşılandığı yıllara gittim.”