Güncelleme Tarihi:
Nazoferanks ya da Üst Yutak Kanseri olarak adlandırılan bu tür, ender görülse de hayatı tehdit etmektedir.
Farenks ‘boğaz’ ın tıbbi literatürdeki adı olup 3 bölümden oluşmaktadır. Nazofarenks bu 3 bölümün en üsttekidir ve boğazın burun boşluğuna açılan kısmıdır. En üstteki kısım olması itibariyle ‘üst yutak’ olarak da ifade edilir.Nazofarenks halk arasında bilinen adıyla ‘geniz’, kafa tabanında yer alıp önde buruna aşağıda boğaza her iki yanda ise östaki tüpü ile orta kulağa uzanan bir boşluktur. Nazofarenks kanseri oldukça nadir görülen kanserlerden biridir. Kanser gelişiminde hem genetik hem çevresel hem de viral faktörler rol oynamaktadır.
Aile Öyküsü; erken yaşta nazofarenks kanserine yakalanan yakın akrabası olan kişilerde risk daha yüksektir.
Virüsler; Özellikle indiferansiye tiplerinde Epstein Barr virüs(EBV) antijeninin hemen hemen hastaların hepsinde pozitif çıkması tümörün viral kökenli olduğunu düşündürmektedir. Ancak bir çok kişi de EBV taşımakta buna rağmen bu hastalardakanser görülmemektedir.
Diyet; Kötü beslenme alışkanlıkları, odun ateşinde yemek pişirilmesi, tütsülenmiş yiyecek tüketilmesi, tuzlu salamura gıda tüketimi, organik olmayan böcek ilaçları ve tarım ilaçları ihtiva eden gıdalar kansere yakalanma riskini artıran faktörlerdendir. Ayrıca karbonhidrattan zengin, proteinden ve A-B vitaminlerinden fakir beslenme kanser sıklığını artıran diğer faktörlerdir.
Irksal Eğilim; Güneydoğu Asya ülkelerinde özellikle Çin’de insidansı yüksekken(80-120/100000), Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde(0.5-1/600000) nadirdir. Çinden dünyanın diğer bölgelerine göç etmiş insanlarda da insidansın yüksek olması genetik ilişkininönemini ortaya koymaktadır.
Sigara; Uzun süredir sigara kullanan insanlarda kullanmayanlara oranla kanser insidansında belirgin artış gözlenmektedir.
Alkol; Kanserin alkolle ilişkisi saptanmamıştır.
Cinsiyet; Erkeklerde 4-5 kat daha sık görülmektedir.
Hava kirliliği ve kimyasal buhar maruziyeti de kansere yakalanma ihtimalini artıran faktörlerdendir.
Şikayetleri: Hasta doktora daha çok şu nedenlerle başvurmaktadır.
Kulak kaynaklı şikâyetler (Östaki tüpü ağzının kitle tarafından tıkanmasıyla kulakta işitme azlığı, tıkanıklık hissi, çınlama gibi şikayetler)
Spesifik olmayan burun şikâyetleri (Tek taraflı burun tıkanıklığı, kanlı burun akıntısı)
Boyunda ele gelen kitle (hastaların büyük bir kısmında doktora başvuru nedenidir ve kanserin boyuna yayıldığını gösterir)
Çift görme (gözün dışa hareketini sağlayan sinir tulumuna bağlı gelişir, en sık görülen sinir tutulumudur)
Bulguları : Semptomlarının özellikli olmaması nedeniyle dikkatli bir KBB muayenesi yapılmadığında tanı koymada gecikmeler yaşanabilmektedir. Erken dönemde hastalık yakalandığında tedavi şansı çok yüksek olduğundan erken tanı nazofarenks kanserinde çok önemlidir. Bunun için yukarıda belirttiğimiz bulgular varlığında detaylı bir KBB muayenesi yapılmalıdır.
Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır:
Nazofarenks değerlendirilmesi güç bir bölgedir. Her zaman basit muayene yöntemleriyle değerlendirilememektedir. Bu bölgenin muayenesinde çoğu zaman endoskop kullanmak zorunda kalınmaktadır. Endoskopla kitle görülmesi durumunda kitlenin yayılımını değerlendirebilmek için görüntüleme seçenekleri kullanılmaktadır. Sonrasında lokal anestezi altında biyopsi alınmakta ve kesin tanı biyopsinin değerlendirilmesiyle konulmaktadır.
Nazofarenks kanseri etraf dokulara yayılım gösterebilir. Sıçrama yaparak boyun lenf bezlerine daha da yayılarak kemiğe, akciğere(AC), karaciğere(KC) ulaşabilir. Yayılımın saptanması için tanı sonrası AC grafisi, batın usg, kemik sintigrafisi, positron emisyon tomografisi(PET) gibi tetkikler istenir.
Tedavisi İçin Neler Yapılmalıdır:
Bu bölge komşulukları itibariyle cerrahiye uygun değildir. Bu nedenle nazofarenks kanserinde standart tedavi yöntemi cerrahi değil ışın tedavisidir(RT). Hem primer bölgenin hem de boynun tedavisinde ışın tedavisi kullanılmakta, tanı anında boyunda lenf bezlerine yayılım yaklaşık %70 oranında görüldüğünden boyun da ışın tedavisi alanı içine dahil edilmektedir. Son yıllarda RT ile birlikte ilaç tedavisi(Kemoterapi-KT) de tedavide kullanılmaktadır. Tek başına değil ama RT ile birlikte kullanıldığında uzak yayılımların kontrolünde etkili olduğu kabul edilmektedir.
Tedaviye cevapta tümörün türü, evresi, yayılımı, ışın tedavisine duyarlılığı önemlidir ve hastaların hemen hemen yarısında hastalıksız yaşam sağlanmaktadır.
Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir:
Tedaviye bağlı(RT) komplikasyonlar; Bunları erken ve geç komplikasyonlar olarak değerlendirmek mümkün.
Erken komplikasyonlar;
Tükürükte koyulaşma
Ağız kuruluğu
Tat alamama
Ağız mukozasında iltihaplanma
Yutkunma güçlüğü
Tükrük bezi iltihaplanması
Bu şikayetler ışın tedavisinin bitiminden ortalama 3-6 hafta sonra azalarak kaybolmaktadır.
Geç komplikasyonlar;
Deride ülser, nekroz
Kıkırdak ve kemik nekrozu
İşitme kaybı
Katarakt
Bu şikayetler ışın tedavisini takip eden ortalama 3-6 ayda ortaya çıkmaktadır.