Güncelleme Tarihi:
Uşak'ta benzer yöntemle öldürülen 2 kadından birinin kimliği belirlendi. Öldürülen kişinin, fuhuş yaptığı öne sürülen 4 çocuk annesi 32 yaşındaki Nurcan Yıldırım olduğu ortaya çıktı. Jandarma, Yıldırım'la birlikte yaşadığı ileri sürülen Galip Duran'ı gözaltına aldı. Jandarma, eşkal bilgileri ve robot resmi basına dağıtılan diğer kadının kimliğinin tespiti için ise çalışmalarını sürdürüyor.
Uşak merkeze bağlı Çevre Köyü Akse Çamlığı Mevkii'nde, 10 Nisan 2008 tarihinde, başına sert bir cisimle vurularak öldürüldükten sonra toprağa gömüldüğü belirlenen bir kadının cesedi bulundu. Bu olaydan 5 gün sonra da bir çobanın ihbarı üzerine Ulubey İlçesi'ne bağlı Dutluca Köyü'nde, karnından bıçaklanıp, yine başı taşla ezildikten sonra, ayağına ağırlık bağlanarak dereye atılmış ikinci bir kadın cesedi daha bulundu. Jandarma iki olaydaki benzerlik üzerine, soruşturmayı birleştirdi. Akse Çamlığı Mevkii'nde bulunan ilk cesedin ardından jandarma tarafından gözaltına alınan Murat Özkan, sevk edildiği adliyede tutuklandı. Jandarma, cesedi bulunan kadınlardan ve cezaevindeki Özkan'dan alınan kan ve DNA örneklerini incelenmek üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderdi.
Öte yandan jandarma Özkan'ın yakalandığı 64 LF 812 plakalı otomobilin sahibi olan ve cinayetlerin işlendiği tarihten bu yana haber alınamayan evli, 2 çocuk babası 28 yaşındaki Engin Aktürk'ün bulunması için çalışma başlattı.
ROBOT RESMİ ÇİZİLDİ
Jandarma ayrıca, Akse Çamlığı'nda bulunan 30- 35 yaşlarında, 1.60 boylarında, beyaz tenli, siyah saçlı, üzerinde kırmızı vinleks mont, beyaz boğazlı kazak, mavi kot pantolon, kahverengi çorap, üzerinde siyah topuklu çizme bulunan kimliği belirsiz kadının cesedinin robot resmini çizdirdi. Dutluca Deresi'nde bulunan 1.70 boylarında, siyah uzun saçlı, açık tenli, üzerinde açık renkte ince kazak, mavi kot ve siyah bot bulunan diğer kadın cesedinin ise uzun süredir suda kaldığı için çürüdüğü ve başı tanımayacak kadar ezilmiş olması nedeniyle robot resmi çizilemedi. Cesetlerden birine ait robot resim ile eşkalleri, basına dağıtıldı.
BOTLARI VE ANAHTARI YOL GÖSTERDİ
Jandarma, Dutluca Deresi'nde bulunan cesedin ayaklarındaki botların Çin malı olduğunu belirledi. İthalatçı firmaya ulaşan jandarma, botların sadece KİPA Mağazaları'nda satıldığını tespit ederek, güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Kamera görüntülerinden, eşkale uyan kişileri tespit edip adreslerine ulaşan jandarma, cesedin üzerinden çıkan anahtarla karşılaştırdığında öldürülen kişinin, hayat kadınlığı yaptığı iddia edilen 4 çocuk annesi Nurcan Yıldırım olduğu ortaya çıktı.
BİRLİKTE YAŞADIĞI KİŞİYE GÖZALTINDA
Soruşturmayı derinleştiren jandarma ekipleri, çocukları Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kütahya Yetiştirme Yurdu'nda kaldığı öğrenilen Nurcan Yıldırım'ın uzunca bir süredir birlikte yaşadığı 33 yaşındaki Galip Duran'ı da dün saat 22.45 sıralarında, evinde yakalayarak gözaltına aldı. Galip Duran'ın, jandarmadaki sorgusunda, Yıldırım'la uzur süredir görüşmediklerini, öldürülmesiyle ilgili kendisinin de bir ilgisini olmadığını söylediği öğrenildi.
KAYIP GENCİN EVİNDE MERAKLI BEKLEYİŞ
Cinayet zanlısı olduğu şüphesiyle yakalanan ve sevk edildiği adliyede tutuklanan Murat Özkan'da, otomobili, kimliği, kredi kartları bulunan ancak olay tarihinden bu yana kayıp olan Engin Aktürk'ün babası Selahattin ve annesi Fadime Aktürk, çocuklarının ölü veya diri olarak bulunması için yetkililerden yardım istedi. 3 Nisan 2008 tarihinden beri oğlundan haber alamadıklarını belirten 49 yaşındaki Selahattin Aktürk, “Oğlum, gelen bir telefon üzerine ‘Bir arkadaşımın yakınını İzmir'e hastaneye götüreceğim’ diyerek evden çıktı. Üç aydır işsizdi ama hiçbir sıkıntısı yoktu. Hiç kimseye muhtaç değildi. Sadece oğlumun telefonundan bizi arayan Özkan, para isteyip, ‘Oğlunuzun eli kolu bağlı. Onu öldürecekler’ diyerek, para istedi” dedi.
Oğlunu evden çıkarken, “Ortalık çok kötü. Senin gittiğin arkadaş kim? Bu saatte hasta olmaz” diyerek uyardığını anlatan anne Fadime Aktürk, “Oğlum, hayattaysan bizi ara. İki tane gül gibi çocuğun var” diye gözyaşı döktü.
Aktürk'ün 6 yıllık eşi Rabia Aktürk, oğlu Selahattin (5) ve kızı Fadime'yi (3) kucağına alarak, “Hiçbir sorunumuz yoktu. Eşimin hayatından endişe ediyorum. Kredi kartı borcumuz vardı. Onun için para kazanmaya çalışıyordu. Bir arkadaşını aradığını ve hasta götüreceklerini karşılığında da 400 YTL para kazanacağını söyleyip, saat 22.00 gibi evden çıkmıştı. İki saat sonra aradığımda telefonu kapalıydı. Sonra eşimin telefonundan başkası tarafından çekildiğini düşündüğüm kişisel mesajlar geldi. Daha sonra, telefon kapandı. Bir daha arayan olmadı” diye konuştu.