Güncelleme Tarihi:
Siyasi yazarlar futbol yazıyorsa, biz eski futbolcular neden siyaset yazmayalım. Gazetem, ‘‘Seçim için haydi Uşak ve Manisa'ya’’ deyince, önce şaşırdım, sonra sevindim. Hemen ertesi gün soluğu Uşak'ta aldım. Hürriyet Uşak Bürosu Şefi Çoşkun Özler ile şehri arşınlamaya başladım. Daha iki adım attık, bir Toto Bayii karşımıza çıktı. Tepesinde büyük harflerle, ‘Kartal Yuvası’ levhası vardı. İçeriden biri fırladı, boynuma sarıldı. İsmi Erol Poyraz. O durmadan ‘‘Beşiktaş’’ diyor, ben ise ‘‘Seçim’’ diyordum. Bir türlü anlaşamadık, ayrıldık.
Önce halkın nabzını tutmak istiyordum. Karşılaştığım insanlar hep ‘‘Futbol’’ diyerek yanıma yaklaştılar. Benim seçim peşinde koştuğumu anlayınca da şaşırdılar. Seçimi konuştuk ama futbolu da hep araya sıkıştırdık. Uşaklı seçimi önemsiyor fakat geçim ön planda. 600 deri fabrikasından şu anda ancak 50'si çalışabiliyor. Dolayısıyla işsizlik büyük sorun. Yolda karşılaştıklarımızla ayaküstü kısa sohbetler yaptık. İşçilerin gittiği bir kahvede yarım saat dert dinledik. İş Adamları Lokali'nde şehrin ileri gelenleri ile görüştük. Ve sonra bulabildiğimiz başkan ve milletvekili adaylarını ziyaret ettik.
Beni en fazla işçi kahvesindeki Hamza Şahin isimli bir işçi etkiledi. Kafasında sarı kırmızı bere vardı. Ben, ‘‘Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe’’ demeye kalktım, o ‘‘Bırak ağabey bunları, memleketin hali ne olacak? Sen onları söyle’’ dedi. Bu kez ben şaşırdım. Hamza dobra dobra konuştu:
‘‘Nedir bu Meclis'in durumu? Herkes birbirinin boğazına sarılıyor. Kavga gürültü. Koskocaman adamlar hiç mi utanmıyor? Bıktık artık bunlardan. Biz ekmek kavgasındayız, onlar neyi paylaşamıyor? CHP hükümeti devirdi, çok mu iyi yaptı? Bir de küskünler çıktı başımıza. Ayıp, ayıp. Hepsi kendi çıkarına bakıyor. Ecevit namuslu dürüst adam, çalıp çırpmıyor. Kavga da etmiyor. Tek uzlaşmacı o. Biz Uşak'ın kenar mahallelerinde oturuyoruz. İş ve aş istiyoruz. 4 yıl elektriğimiz yoktu. Seçim yaklaştı elektriğimizi bağladılar. Yemezler, bizi kandıramazlar.’’
Hamza Şahin ve arkadaşları öfkeliydi ve hemen hemen hepsi, ‘‘Ecevit’’ dediler. Belediye seçiminde de değişik düşünüyorlar. ‘‘Başkan adaylarıyla tek tek görüşeceğiz. İsteklerimizi belirtecek, onlardan söz değil, imza isteyeceğiz’’ dediler. İstekleri de sadece yol, su, elektrik, kanalizasyon. İşte hepsi bu kadar.
Sokakta konuştuklarım da üç aşağı beş yukarı bu düşüncedeler. Özellikle kırsal kesimde ve kent varoşlarında banko isim Ecevit. Sonra ANAP, DYP ve CHP geliyor. CHP adayı Rıza Yılmaz'ın Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı olması ve sevilmesi nedeniyle epeyce oy alacağı ve milletvekili seçilebileceği söyleniyor. Bu arada, MHP'den de atak yapması bekleniyor.
İş Adamları Derneği'nde seçim toto oynadık. Buradan çıkan sonuç şöyle: 3 milletvekilliğinden 1'ini kesin DSP alacak. Hatta bu sayı 2 de olabilir. ANAP, DYP ve CHP de geri kalan 1 veya 2 milletvekilliği için yarışacak. Fazilet'e kimse şans tanımadı. Başkan ve milletvekili adayları haliyle kendilerini şanslı görüyorlar. Ancak ilginçtir, ANAP, DYP ve CHP'li parti üyeleri bile, hep en fazla oyu alacak parti olarak DSP'yi gösteriyor.
Belediye seçimlerinde seçmen partinin yanısıra, isme de değer veriyor. Şu anda DYP'li belediye başkanını beğeniyorlar. Ama son yıllarda Uşak'ta gözle görülür hiçbir değişikliğin olmadığından söz ediyorlar. Uşak'ta en fazla oyu DSP'nin alacağından kimse kuşku duymuyor. Ancak merkezdeki belediye başkanlığı seçimi net değil. DYP adayı biraz daha favori görülüyor.