Güncelleme Tarihi:
Salisbury, Look At Yourself, Magician's Birthday, Demons and Wizards, Sweey Freedom gibi rock klasikleri arasına gien albümlere imza atan Uria Heep, 10 yıldır birarada olan kadrosuyla İstanbul'a geliyor.
ADINI CHARLES DICKENS'IN ROMANINDAN ALDI
Uriah Heep'in kuruluşu, 60'lı yılların sonlarına rastlıyor. Kendi grubuyla şarkı söyleyen Mick Box’a, solistlerinin grubu terk etmesi üzerine davulcu Roger Penlington kuzeni Dave’i Mick’e önerir. Bu kuzen efsanevi “David Byron'dır. Böylece Box ve Byron birlikteliği doğar. Spice ismini alan grup, davulcu Alex Napier’in katılımı ile kadroyu tamamlar ve 1969 sonlarında Gerry Bron ile tanışıncaya kadar çeşitli kluplerde konserler verirler, dönemin ünlü parçalarını çalarlar.
Bron, grubun sıradan bir rock’n roll grubu olmadığını farkeder ve daha çok dinleyiciye ulaşmaları için yenileme çalışmalarına başlar. İlk olarak grubun ismini Charles Dickinson’ın David Copperfield romanındaki bir karakterden esinlenerek “Uriah Heep” olarak değiştirir.
Grubun, 1970 yılında piyasaya çıkan albümün ismi “Very ‘Eavy Very ‘Umble”dır. Eleştirmenlerden pek olumlu tepki alamayan Uriah Heep, senfonik unsurların önplana çıktığı ikinci albüm “Salisbury” ile yoluna devam eder.
Uriah Heep, 1971’de “Look At Yourself”i çıkarır. Grup ilk defa eleştirmenlerden olumlu tepkiler alırken, satış listelerinde de başarılı bir grafik yakalayarak Avrupa ve Amerika’da da kendisini kanıtlar.
Çeşitli eleman değişiklikleriyle yollarına devam eden gruba, onları geniş kitlelerle tanıştıran “Demons And Wizards”ın kayıtları sırasında Box’tan sonraki en eski eleman olan Lee Kerslake katılır.
Daha sonra Uriah Heep, “The Magicians Birthday”, “Live 1973”, “Sweet Freedom”, “Wonderworld” gibi albümlerle yoluna devam ederken Hensley bir yandan “Proud Words On A Dusty Shelf” gibi solo çalışmalar da yapar.
GARY THAIN'İN BAŞINA GELEN TALİHSİZ KAZA
1975’teki Amerika turnesi sırasında bass’çı Gary Thain’i elektrik çarpar, bu şanssız olayın ardından gruptan ayrılan Thain 3 ay sonra evinde aşırı dozda eroinden ölü bulunur. Bu kayıpla sarsılan grup üyeleri, John Wetton’la yollarına devam ederler. “Return The Fantasy”yi takip eden ve Wetton’la birlikte kaydettikleri “High And Mighty”, aynı zamanda grubun dokunzucu stüdyo albümüdür.
İspanya turnesi sırasında, alkol alışkanlığı sonucu çıkan sorunlar nedeniyle sonunda David Byron gruptan ayrılır. Heep sonrası iki solo albüm çıkaran sanatçı, pek ilgi görmez. 1985 yılında ise henüz 38 yaşındayken kalp krizi sonucu ölür.
Byron’ın gruptan ayrılışının ardından, Thain’in yerine gruba alınan Wetton da solo çalışmalar yapmak üzere Heep’ten ayrılır. Onun yerineyse David Bowie’yle çalışan Trevor Bolder gruba katılır. Byron’dan kalan boşluğu ise “Les Humpries Singers” ve “Lucifer’s Friend” gibi grupların solistliğini yapan John Lawton doldurur.
Yeni kadroyla birlikte kaydettikleri ve tüm parçaların Ken Hensley’e ait olduğu “Firefly” 1977’de piyasaya çıkar. Onu, grubun en başarılı albümleri arasında kabul edilen “Innocent Victim” ve “Fallen Angel” takip eder.
Ancak bu başarılı dönemlerin ardından Heep gene ayrılıklarla sarsılır. Önce vokalist Lawton gruptan ayrılır, yerine John Sloman gelir. Onun ardından Lee Kerslake gider ve davullar bu kez Chris Slade’e emanet edilir. Bron’un da bir kez daha grubu bırakmasıyla yeni albümün prodüktörlüğünü Heep kendisi yapar.
Eleştirmenlerden olumlu tepkiler alan “Conquest”le gruptan ayrılıklar devam eder. Artık efsane kadrodan yalnızca Box kalmıştır. Bunun üzerine Box, Kerslake’i geri çağrır. Lee yanında bass’çı Bob Daisley’le birlikte geri döner. Klavyelerin başına John Sinclair geçer, vokalist olaraksa Peter Goalby seçilir.
Kadrodaki bunca değişikliğe rağmen piyasaya çıkardıkları “Abominog” çok başarılı bir albümdür ve prodüktör Ashley Howe’un da katkısı inkar edilemez. Onu takip eden “Head First” beğeniyle karşılanır. İki albüm boyunca aynı ekiple devam eden Heep, Daisley ve Bolder’ın tekrar eski gruplarına dönmesiyle gene değişikliğe uğrar. “Equator” ve “Live In Moscow” albümleriyle yollarına devam eden grup, 1989’da gene başarılı prodüktör Ashley Howe’un yardımlarıyla kaydettikleri “Raging Silence”ı piyasaya çıkarır. Yılın en başarılı hard rock albümü olarak seçilen “Raging Silence”ın ardından ilk albümlerinin çıkışının üstünden geçen 20 yılı kutlamak amacıyla “Live Legends” adı altında üçlü bir albüm çıkarırlar.
1991’de ise yapımcılığını Trevor Bolder’ın üstlendiği, konuk sanatçıların katılımına da yer verilen “Different World” yayınlanır. Tanıtımı yapılmadığı için pek dikkat çekmeyen bu albümün ardından Heep, zamanın çoğunu turnelerde geçirir. Dört yıllık bir aradan sonra 1995’te “Sea Of Light”ı tamamlarlar. Herkesin beğenisini kazanan albümdeki 'Time Of Revelation' parçası o zamana kadar yaplımış en iyi rock parçalarından biri olarak kabul edilir. Efsane artık geri dönümüştür, Uriah Heep eski performansına kavuşur, grup üyeleri ise artık uyum içindedir.
ROCK'N HARLEY FESTİVALİ'NİN PROGRAMI
* 21 Mayıs
21.00 Aslı
22.30 Kurtalan Express
24.00 Soul Stuff
www.biletix.com
Tam; 17 Milyon, öğrenci; 12 Milyon
Kapıda 20 Milyon, öğrenci; 15 Milyon
* 22 Mayıs
20.00 Nez sings rock
21.30 Uriah Heep
24.00 Soul Stuff-After hours party
www.biletix.com
35 Milyon, Kapıda 40 Milyon
* 23 Mayıs
22.00 Şebnem Ferah
23.30 Moğollar
www.biletix.com
22 Milyon, öğrenci; 17 Milyon
Kapıda 25 Milyon, öğrenci; 15 Milyon