Üreticilere tuzu 'azaltın' çağrısı

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanı Nazan Yardım, kabul edilebilir miktarın üstünde tuz kullanımının ciddi hastalıklara yol açabildiğini belirterek, daha az tuz tüketimi ile kan basıncının ve inme riskinin düştüğünü, kalp-damar ve kronik böbrek hastalıklarından konuşulabilineceğini söyledi.

TÜRKİYE'DE 15 GRAM YURT DIŞINDA 5 GRAM VE ALTI

Fazla tuz tüketiminin kontrol altına alınabilmesi için kurum olarak önemli adımlar atıldığını, yeni yaptırımların olabilmesi, farkındalığın artırılabilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Yardım, son olarak Türk toplumunda çok fazla tüketilen peynir ve zeytinde tuz miktarının azaltıl yönelik tebliğ üzerinde çalışıldığını ve bunun uygulamaya girdiğini anımsattı. Yardım, artık şarküteride daha az tuzlu gıdaların bulunabildiğini belirten Yardım, pul biber ve salçadan sonra ekmekteki tuz miktarının da gram azaltıldığını hatırlattı.

Türkiye'de kişi başına tüketilen tuz miktarının 15 gram olduğuna dikkati çeken Yardım, bunun yurt dışında 5 gram ve daha altında olduğunu vurguladı. Yapılan uygulamalar sonrasında günlük tuz tüketim miktarının azalmış olması gerektiğini belirterek, bunun izlendiğini söyledi. Yardım, Türkiye'nin tuz tüketiminde Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi'nde "ilk" sırada yer aldığının altını çizdi.

"TUZ KONTROLÜNE İLİŞKİN KAMUOYU SPOTLARI HAZIRLANACAK"

Yardım, tuz kontrolünde bundan sonraki aşamada gıda sektöründen destek beklediklerini anlatarak, "Bu aşamada, sektörden yardım bekliyoruz. Sektörün, gönüllü olarak üretim yapılan gıdalarda azaltılabilecek miktarlarda tuz miktarının düşürülmesini arzu ediyoruz" dedi.

"Atıştırmalıklar, bisküviler, hazır çorbalar gibi ürünlerde imkanlar ölçüsünde tuz miktarının azaltılmasını istediklerinin" altını çizen Yardım, "Şu an için sektöre çağrıda henüz bulunmadık, ama bulunmak istiyoruz" diye konuştu. Yardım, şöyle devam etti:

"Tuz Bilim Kurulu'muzu topladık. Kurulumuzun kararlarından bir tanesi, sektörle bir araya gelip, bu konuda kendilerinin yardımları talep etmek oldu. Bunun dışında, halkın bilinçlendirilmesi ve farkındalığının artırılabilmesi için özel gün haftalar değerlendirilecek, kamuoyu spotları hazırlanacak, sosyal medyada uzmanlar vatandaşların sorularını yanıtlayacak."

Gıdaların üstündeki etiketlerin de belirginleşmesini daha büyük yazılmasını istediklerini belirten Yardım, "Tarım Bakanlığı ile yapılan çalışmalarımızdan bir tanesi de o" açıklamasında bulundu. Gıdalardaki etiket bilgisinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Yardım, "Bu seneki Dünya Tuz Birliği'nin belirlediği tema, vatandaşların etiketleri okuması şeklindedir" diye konuştu.

Yardım, vatandaşların bir gıdayı tüketmeden önce mutlaka ürünün ambalajında yer alan etikete dikkat etmesi gerektiğini ifade ederek, etiketlerde bazen tuz olarak belirtilmediğini, bunun yerine sodyum, sodyumbikarbonat, salamura, sodyumfosfat, sodyumklorür gibi ifadelerin de yer alabildiğini söyledi.

"İYOTLU TUZ TÜKETİLMELİ"

Tuz tüketiminin azaltılması kadar kullanılan tuzun ne olduğunun da önem taşı ifade eden Yardım, mutlaka iyotlu tuz kullanılması gerektiğini bildirdi. Yardım, "Az ama iyotlu tuz tüketilmeli" diye konuştu.

Vücuttaki mineral dengesinin sağlanabilmesi için tuzun alınması gerektiğini, ancak fazlasının zararlı olduğunun altını çizen Yardım, Sağlık Bakanlığı olarak iyotla zenginleştirilmiş tuzların kullanılması önerisinde bulunduklarını açıkladı. Yardım, Türkiye'nin endemik guatr bölgesinde yer aldığını belirterek, iyot yetersizliğine bağlı hastalıkların çok görüldüğünü anlattı. Bu nedenle iyotla zenginleştirilmiş tuz kullanımının önemli olduğunu dile getiren Yardım, "Troid rahatsızlığı olanlar için iyotsuz tuzlar var, ancak bunlar doktor önerisiyle verilmektedir. Doğal ya da kaya tuzları ağır metaller içerebileceği için çok fazla önerilmemektedir" dedi.