Güncelleme Tarihi:
Kırıkhan'ın Bektaşlı Köyü'nde yaşayan depremzede Neslihan Pektaş, CNN Türk Özel Haberler şefi Fulya Öztürk'e bir kez daha bu sözlerle seslendi:
Fulya'm, unutulmadık. Siz ve sizin gibi insanlar bizi unutmadınız, Allah da sizi unutmasın. Ramazan'a girmek bu kadar buruk olmamıştı. Ablamla beraber sabahtan beri "iftarı nasıl yaparız, sahuru nasıl yaparız" diye konuşuyoruz. Artık geriye dönüşümüz yok. Eskisi gibi hiçbir şeyin olmayacağını anladık. Ramazan hiç bu kadar hüzün getirmemişti. Bizi önce siz unutmadınız, devletimiz unutmadı, halkımız unutmadı.
"BAYRAMI BAYRAM GİBİ GEÇİRMEK İSTİYORUZ"
Ramazan'da da bayramda da unutulmak istemiyoruz. Özellikle bayramı bayram gibi geçirmek istiyoruz. Bizi nereye götürürler, nasıl olur hiçbir fikrimiz yok. O günün acısı ilk gün gibi yerinde duruyor. Perişanlık çok fazla. Esen rüzgardan, yağan yağmurdan hiç bu kadar korkmamıştık. "Rüzgar olur çadırı götürür" diyoruz. Yağmur yağar, çadırlara girer diye panik halindeyiz. Temel ihtiyaçlarımız karşılandı ama bundan sonra nasıl olur onu da bilmiyoruz. Sözün bittiği yer burası. Perişanlık, rezillik diz boyu.
Tüm depremzedeler kötü durumda. Gıdalar geldi ama her türlü ihtiyaçlarımız oluyor. Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Herkes aynı durumda. Sağlığımızda sıkıntılar oluyor. Birçoğumuz borçlu. Devletimiz milletimiz başımızda, yanımızda olsun. Gelip burayı ziyaret etsinler. Sizlerle konuşmak bambaşka bir şey. İçimizdeki fırtınaları anlatmak istiyoruz. Bu destek bambaşka. Gelip bir sohbet etseler bile o bile bizim için büyük bir destek.
"BANA ULAŞAN KADINI GECE ARADIM, ONUNLA DERTLEŞİP UYUDUM"
Samimiyeti, sıcaklığı arıyoruz. Sizin vasıtanızla İzmir'den bir hanfendi bana ulaştı. Ona "ben seninle dertleşmek istiyorum" dedim, konuştum ve ben uykumu öyle uyudum.
"KAHVEMİZ BİTMESİN, MAHCUP OLMAYALIM DİYE İÇMİYORUZ"
Bizim az önce yaptığımız bir kahve vardı, onu sürekli yapıp içmiyoruz. "Bir gelen olur da ona mahcup olmayalım, ona yapalım" diye. Buyursunlar kahvemizi içsinler. Biz bunu istiyoruz. Bu kadar buruk Ramazan ayımız olmamıştı.