Ünlü ressam son yolculuğunda

Güncelleme Tarihi:

Ünlü ressam son yolculuğunda
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2010 15:21

Geçtiğimiz perşembe günü hayatını kaybeden ressam Ömer Uluç'un cenazesi bugün İstanbul'da Bebek Camii'nde kılınan namazın ardından Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Güler Sabancı, Bülent ve Oya Eczacıbaşı, Kadir İnanır, Sezen Aksu, Bedri Baykam ile Ömer Uluç'un çok sayıda yakını ve seveni katıldı.

Haberin Devamı

Usta ressam son yolculuğunda - Foto Galeri

Akciğer kanseri tedavisi gördüğü İstanbul Cerrahi Hastanesi’nde yaşamını yitiren 79 yaşındaki Ressam Ömer Uluç, Bebek Camii’nde öğle vakti kılınan cenaze namazın ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ömer Uluç’un Bebek Camii’nde getirilen cenazesini eşi Yazar Vivet Kanetti kızı Elfe Uluç ağlayarak karşıladı. Cenaze törenine Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Güler Sabancı, Bülent ve Oya Eczacıbaşı, Kadir İnanır, Sezen Aksu, Bedri Baykam ile Ömer Uluç'un çok sayıda yakını ve seveni katıldı.

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Ömer Uluç’un dünya çapında bilinen ve tanınan bir sanatçı olduğunu söyledi. Ömer Uluç’u sınır tanımayan ve tuvale sığmayan bir sanatçı olarak niteleyen Ertuğrul Günay, "Özgür ve gelecek yıllarda da ismi kalacak bir sanatçıydı. Ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum" dedi.

Haberin Devamı

Ömer Uluç’un Türk sanat tarihinin önemli bir kişiliği olduğunu belirten Güler Sabancı da "Çok farklı, özgür ve çok önümüzü açan öncü eserler yapmıştır. Çok çalışkan bir sanatçıydı. Son anına kadar çalıştı. Allah rahmet eylesin. Yeri biraz zor doldurulacak birisiydi. Fark yaratan birisiydi" diye konuştu. Sezen Aksu da Ömer Uluç için, "Çok değerliydi. Değerliyle önemliyi karıştırırız. Arkadaşlıklarında ve ilişkilerinde bu kadar kişiyi biraraya getirmesi için kocaman bir yüreği, kalbi olması gerekir. Sanatçı kimliğinin yanı sıra çok iyi bir dosttu" dedi.

Cenaze törenine çok sayıda çelenk de gönderildi. Yakın bir arkadaşı tarafından gönderilen bir çelengin üzerinde ise "Seni çok özledim-denyo" yazıyordu. Namazdan sonra Ömer Uluç, omuzlarda cenaze arabasına taşındı. Sevenleri Ömer Uluç'u camiden alkışlarla uğurladı.

Ömer ULUÇ kimdir?                     
 
1953 yılında Robert Koleji bitirdikten sonra 1953-1957 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde önce mühendislik sonra resim eğitimi gördü. 1953 yılında Nuri İyem’in öncülüğünde kurulan "Tavan arası Ressamları" olarak adlandırılan grupta yer aldı 1965’te bir yıl süreyle Londra ve Paris'te, 1972-1973'de ABD ve Meksika'da, 1973-1977 arası Nijerya'da bulundu. 1983'ten beri Paris'te yaşayan sanatçı yılın önemli bir bölümünü İstanbul'da geçirmektedir. Başta Paris, Berlin ve İstanbul olmak üzere çok sayıda yurtdışı ve yurtiçinde sergi açtı. Bir çok biennale katıldı. Kendini sadece tuval resmi ile sınırlandırmayan sanatçı değişik malzemeler kullmak suretiyle bir çok sanat yapıtı üreterek Türk sanatına farklı katkıda bulundu.

Haberin Devamı

2005 yılında Baki’den alıntı ile “Heves Kuşu Durmaz Döner” adını verdiği ve kendi konuşma kayıtlarından seçtiği “Fragmanlar”la başlayan ve sayfalarını bir sergi mekanı olarak düşünerek tasarladığı kitabı, yeni bir yapıtı, yeni bir sergisi niteliğinde Yapı Kredi yayınlarından çıktı.

İlk kişisel sergisini 1955 yılında Boston'da açan sanatçı, bu yapıtın bir pasajında:

1958’de, 27 yaşlarındayım. Nuri İyem, Ferruh Başağa, sevgili İlhan Koman ile Şadi Çalık ve ben Amerikan konsolosluğunda büyük, bir süre hatırlanacak bir sergi açıyoruz. Hepsi soyut sanat. Onların hepsi dostum ve hepsi benden en az 15-20 yaş büyük insanlar. Orada tek başıma ve garip bir şekilde bir ikinci kez küçük bir üne kavuşuyorum İstanbul’da, o çevrede. Fakat en ilginç işi kimin yaptığını söyleyeyim, Şadi Çalık, tek bir çubuğu bir kaidenin üzerine koyuyor ve bunun adını “minimumizm” koyuyor, yani o böyle izah ediyor. Minimum enerji, minimum form, minimum anlam vb. İstanbul bir zamanların Moskova’sı, Münih’i gibi avangard bir küçük merkez mi oluyor. Diyor. Böylece yumak, yumak soyut ve zaman , zaman tual dışına çıkılan çalışmalarının da işaretini vermiş oluyor. Halen Paris ve İstanbul’da yaşayan sanatçı üretmeye devam ediyor.

Haberin Devamı

1969 Killing
1969 Kaldırımda Çocuk
1970 Yeşil Sarı Sahsiyet
1970 Bir Çocuk Figürü
1971Kolunu Açan Çıplak
1976 Afrika Kraliçesi I, III
1983 Ada
1985 Tanker
1987 Büyücü
1987 Çıplak

 

 

 

 

 

 

 

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!