Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Altuner, İtalya'nın Napoli kentinde NATO adına satın alma sorumluluğu, Kuzey Carolina Üniversitesinde öğretim üyeliği, Yeditepe Üniversitesinde 3 dönem dekanlık, 2 dönem üniversiteye bağlı Sosyal Bilimler Enstitüsünde müdürlüğü görevi yaptığını, halen Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalıştığını hatırlattı.
Emeklilik dönemi için 1991 yılında İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı Yukarıkızılca köyünde çiftlik satın aldığını, büyük çoğunluğunu ABD'de edindiği birikimlerini değerlendirmek amacıyla da ilçede girişimlerde bulunduğunu kaydeden Altuner, şunları söyledi:
“Kemalpaşa'da bir 'simit sarayı' açtım. Örnek bir tesis oldu. İlçedeki diğer iş yerleri de açtığımız modern işletmeyi örnek alarak standartları yükselttiler. İlçede bir otel ve hamam eksikliği olduğunu da tespit ettim. Bunun için belediyeye ait daha önce de otel olarak kullanılan bir binayı satın aldım. Görüşmeler sırasında o dönem Belediye Başkanı Yakup Karaca'nın odasına pervasızca girip çıkabilen, aynı zamanda orada çalışan S.B. ve M.A. ile tanıştım. Bende güven telkin ettiler. Otelin tadilat işine talip oldular. Sözleşme yaptık. Bu süreçte bir çok evraka imza attım. İçinde çeşitli miktarlarda senetler de vardı. 2009 yılının ocak ayında oteli bize teslim etmeleri gerekirken çeşitli gerekçeler öne sürerek işi teslim etmediler. Bu kişilerin bu işi yapamayacağını düşünerek 5-6 ay sonra bu kişileri işten el çektirdim.”
Bu olaydan sonra S.B. ve M.A'ya ödenmek üzere biri 320 diğeri 350 bin lira değerinde iki senet ile arazi devrini içeren bir sözleşmenin karşısına çıkarıldığını öne süren Altuner, “Davaya konu senetteki imzalar bana aitti, ancak ben böyle bir imza atmadım. İtiraz ettim. İki dava açtım. Bunlardan 320 bin lira değerindeki senet için İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nde açtığımız davada itirazlarımızı dile getirdik. Bu senedin nasıl oluşturulduğunun tespiti için kriminal inceleme yapılmasını talep ettim. Ancak sadece imzaya ilişkin bilirkişi incelemesiyle hakim aleyhime karar verdi. Ben böyle bir senede imza atmadığım ve dolandırıldığım konusunda ısrarlıyım. Temyize gideceğim. Kararın bozulmasını ümit ediyorum” diye konuştu.
Yatırım yapma şevkinin kırıldığını kaydeden Altuner, “Üst düzey görevlerde bulundum. Dekanlık yaptım, rektörlük yaptım. Napoli'de NATO adına satın alma sorumlusu olarak çalıştım. 18 yıl bulunduğum ABD'de Kuzey Carolina Üniversitesinde kürsü sahibi oldum. Ancak emekliliğimi yaşamayı düşündüğüm, oksijeni bol olduğu için tercih ettiğim Kemalpaşa'da dolandırıldım” şeklinde konuştu.
AVUKAT BADEMCİ
Avukat Ergun Bademci ise müvekkili Prof. Dr. Altuner'in dolandırıldığı iddialarını yineleyerek, şunları kaydetti:
“Sadece imzaya ilişkin çıplak gözle yapılan bilirkişi raporunu kabul etmemiz mümkün değildir. Başka ticari işlerden dolayı verilmiş senetler üzerinde bir takım kimyasallarla tahrifat yapılmış ya da senetlerin önceden bir takım kimyasallar kullanılarak yazılar yok olduktan sonra yeniden doldurulmuş olması ya da başka yöntemlerle imzanın alındığını düşünüyoruz. Senedin bütününü için bir kriminal inceleme yapılmasını talep ettik, ancak bu talebimizi mahkeme reddetti.
Ayrıca karşı taraf takibe dayanak yapılan senedin teminat senedi olduğunu mahkemeye bildirmiş. Bu nedenle bu senet kambiyo senetlerine mahsus takibe konu edilemez. Yerel mahkemenin verdiği bu kararın müvekkilimiz lehine bozulacağını düşünüyoruz.”
Diğer yandan 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen ve Altuner'in aleyhine sonuçlanan davada, davalı S.B'nin avukatı savunmasında, “Altuner, Kemalpaşa'da sahibi olduğu zeytinliği 350 bin lira karşılığında diğer davalı A.Y. ile anlaştı. A.Y. peşin olarak Altuner'e 320 bin lira ödedi. 30 bin lira da imza atıldıktan sonra ödeyecekti. Bir sözleşme yapıldı. Verilen 320 bin liranın karşılığında Altuner, tapu devrinde iade edilmek üzere 320 bin liralık senet verdi. Ancak Altuner, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmedi, şifahi ihtarlara cevap vermedi. A.Y. de elindeki senedi müvekkilimiz S.B'ye ciro yoluyla devretti. İmzalar Altuner'e aittir. Altuner, sırf takibi sürüncemede bırakmak amacıyla haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak imzaya ve borca itiraz etmiştir” diyerek davanın reddini istediği öğrenildi.