Güncelleme Tarihi:
Dava dilekçesinde, “Atilla Uras ile davalı kızı arasındaki soy ilişkisi, yakın tarihte öğrendiğine göre biyolojik soy ilişkisi değildir. Amerika’da yaşayan Victoria Yasemin Uras, Türkiye’ye gelip giderken kalmak ve yatırım amacıyla bir ev almak istediğini, bunun bir miktar parası olduğunu ve büyük kısmını krediyle ödeyeceğini söyleyerek babasından kredi borçlarını ödemek için borç istedi. Victoria Yasemin Uras, evin değerlendiği bir dönemde evi satarak elde ettiği parayla borcunu babasına ödeyeceğini söylemiştir” denildi.
'PARA VERMEYİNCE BABASINA VESAYET DAVASI AÇTI'
Victoria Yasemin Uras’ın, 2006 yılında Beşiktaş Arnavutköy Boğaz bölgesinden bir milyon 500 bin dolara müstakil bir Rum evi aldığının belirtildiği dilekçede şöyle denildi:
“Paranın 500 bin dolarını peşin verdiğini, bakiye 1 milyon dolarlık borç için bankadan kredi çektiğini babasına anlattı. Müvekkil de kızına olan güvenle her ay kızının isteği doğrultusunda kredi borcu için 27 Eylül 2017 tarihine kadar 5 bin dolar ile 25 bin dolar arasında değişen tutarlarda daha sonra geri almak üzere ödeme yaptı. Ancak Victoria Yasemin Uras, babasına karşı evlatlık vazifesini hiçbir zaman yerine getirmedi.
Davalı, babasına yalnızca bir para kaynağı muamelesi yaptı. Müvekkil Atilla Uras son yıllarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle en büyük kızına artık para veremeyeceğini söyleyince baba-kız arasında ihtilaf çıktı. Victoria Yasemin Uras, babasının para vermeyi kesmesinden bir ay sonra vesayet davası açtı ve babasının malvarlığı üzerine haksız bir şekilde tedbir konulmasını sağladı. En büyük kızının açtığı bu dava ile baba kız arasındaki ilişki tamamen koptu.”
KIZINA ÖDEDİĞİ PARALARI GERİ İSTEDİ
Müvekkilinin 81 yaşında olduğunu ve kalça kırığı nedeniyle sağlık sorunları yaşadığı belirtilen dilekçede şunlar anlatıldı:
"Atilla Uras, büyük kızının açtığı vesayet davasıyla daha çok üzüldü. Vesayet davasının ardından bir araştırma yapan Uras, kızının Arnavutköy’de bir taşınmazı olmadığı gibi herhangi bir kredi ödemesi bulunmadığını, kızının kendisini aldatarak aylık bazda 'borç' adı altında aldığı paralarla zevk ve eğlence içinde bir hayat sürdüğünü üzüntüyle öğrendi. İrade sakatlığıyla 12 yıldır kızına ödediği paraların müvekkilime ödenmesi gerekmektedir. Müvekkilimin ömrünün son baharında kızı bildiği davalı tarafından aldatılması, derin üzüntü ve düş kırıklığı nedeniyle uğramış olduğu manevi zararın telafisi mümkün değildir. Davamızın kabul edilmesini ve müvekkilim tarafından 1 Ocak 2006’dan 27 Eylül 2017 tarihine kadar yapılan tüm ödemelerin tespitini, bu aşama belirsiz alacak davası ile 110 bin lira tazminatın müvekkilime ödenmesini talep ederiz.”
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR