Güncelleme Tarihi:
Yeliz Tozan'in dokuz yasinda televizyonla baslayan kariyeri, tiyatrolar, reklamlar ve dizilerle devam ediyor. Ama genc oyuncu icin, omrunu gecirdigi film setlerinden cok,iyi bir anne olmak onemli...
Yeliz Tozan, genc ama cok tecrubeli bir isim. Dokuz yasindan beri tiyatro, dizi, film ve reklamlarda rol aliyor. Ilk filmi ‘‘Geyikler, Almanya ve Annem.’’ Ardindan TRT icin cekilen cocuk dizileriyle baslayan bir dolu proje geliyor. En uzun projesi Rinso'nun reklam kampanyasi... Istanbul Devlet Konservatuvari Tiyatro Bolumu'nde okumak icin butun islerine alti yil ara veren Yeliz, ekrana ‘‘Harem Suare’’deki Duru Sehvar karakteriyle dondu. Gectigimiz gunlerde cekimleri biten, Omer Kavur'un ‘‘Melekler Evi’’nde Hande Ataizi, Talat Bulut ve Aytac Arman ile birlikte rol alan Yeliz, Agustos ayinda yeni bir projeye basliyor. TRT icin cekilen ‘‘Uzgunum Leyla’’ dizisinde Leyla'nin (Perran Kutman) kizi Neslihan'i oynuyor. Yeliz Tozan'la cocukluktan baslayan oyunculugunu, sinemadaki kurallarini ve hayallerini konustuk. O, bircok populer ismin tersine unlu olmaktan cok anne olmanin hayallerini kuruyor...
Nasil basladin oyunculuga?
- Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nde cocuk oyuncu sinavi acilmisti. Annem, ablamla beni de bu sinava soktu ve ikimiz de kazandik. Boylece 1986'da cocuk oyuncu olarak calismaya basladim. Bes yil boyunca tiyatro, san, bale egitimi aldim. 1994'e kadar operada her sene iki tane oyunda oynadim. ‘‘Nabucco’’, ‘‘Maskeli Balo’’, ‘‘Neseli Gunler’’ gibi oyunlar...
Sinemaya nasil gectin?
- Bir cocuk oyunu sirasinda Nursel Durel beni izlemis ve cekmeyi dusundugu ‘‘Geyikler, Annem ve Almanya’’ adli filmde oynamami istedi. Ben henuz dokuz yasindaydim, tabii karari annem verdi.
Ne yaptiginin farkinda miydin?
- Hayir tabii! Agla diyorlar agliyorum, gul diyorlar guluyorum. Tek bir yerde tepki gostermisim o da kamera karsisinda kilot ve atletle kalmam gereken bir yerdi. ‘‘Atletle durmam’’ diye tutturmusum. ‘‘Tamam cekmiyoruz’’ falan demisler de oyle cekmisler.
Okula devam ettin ama degil mi?
- Tabii ki. Cunku zaten okul olmadan bu isi yapmama ailem izin vermezdi. O siralarda lise sondaydim ve universiteye hazirlaniyordum. Psikoloji mi, halkla iliskiler mi derken, 8 yillik gecmis beni birakmadi ve Istanbul Universitesi Devlet Konservatuvari Tiyatro Bolumu'ne girdim. Super Baba'da Sevket Altug'un kizini oynuyordum ama birakmak zorunda kaldim. Konservatuvardaki hocalarimizin egitim ahlaki acisindan bu boyle olmak zorundaydi.
Onunde bircok firsat varken neden boyle bir secim yaptin?
- Yaptigim isin egitimini almam gerektigini dusundum. Bir de o donemde ozel kanallar acilmisti, ben hep TRT ile calistigim icin ozel kanallarla birlikte calisma tarzim degisti. Hic birsey programli gitmiyordu. Ayrica hem etrafimdaki insanlardan hem de ailemden, daha ortaokuldayken universite icin sartlandirilmistim.
Kameraya once karsi geldin yani...
- Evet, cunku cevreden memnun degildim. Ama sonra ayni seyi tiyatroda yasadim. Insanlari ve ortami tanimaya baslayinca cok huzursuz oldum. Bu her yerde ve her zaman boyleydi aslinda. Ben cocuktum gormuyordum, genc kizdim aldiris etmiyordum ama artik kadin olmaya, anne olmaya hazirlanirken insanin agirina gidiyor.
6 yil aradan sonra ilk film bu degil sanirim...
- ‘‘Harem Suare’’ benim tiyatrodaki huzursuzlugu hissettigim donemlerde karsima cikan bir projeydi. O zaman icin dogru bir tercihti ama cok buyuk bir ekiptik. Orada o tadi alabiliyordun ama kursaginda kaliyordu. Cok kozmopolit bir ortamdi. Fransizlar, Italyanlar, bir yigin insan. Kimin ne oldugunu anlayana kadar zaten her sey bitmisti.
Hamam sahnelerinde oynamamissin, soyunmamak gibi kurallarin mi var?
- Oynamadim cunku bana pek uymuyor. Duru Sehvar karakteri naif, sevecen, duygusal biriydi. Marie Gillian (Safiye)'nin en yakin arkadasiydi. Ruhuyla bakireydi. Soyunmak istemedim. Benim icin sinemada ya da tiyatro sahnesinde bir insanin naifce elini tutmak var ama o insana temas etmek yok.
Peki bu kurallar senin ilerlemende, onunde bir engel olusturabilir mi?
- Nereye kadar engelleyebilir ki? Ben kendimi taniyorum. Eger soyunsaydim ya da yatak sahnesinde oynasaydim elime cok guzel yapimlar gelmisti ve onlari degerlendirirdim.
Sence filmde ciplaklik hic olmamali mi?
- Gerekiyorsa olmali. Ama acikcasi bugune kadar bunun gerekli oldugunu dusundugum hicbir proje gormedim. Ama mesela festivalde izledigim filmlerde beni rahatsiz etmeyen ciplakliklar gordum. Turkiye'de boyle bir proje yok.
Yabanci bir projede soyunur muydun?
- Hayir ben Turk kiziyim! Biraz TRT mantigiyla bakiyorum galiba cunku oyle yetistim...