Ünlü cerrahtan estetik isyanı: Üçgen suratlar çökük yanaklar
Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de ilk yüz, dünyada ilk rahim naklini gerçekleştiren ekipte yer alan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, estetiğin tuzak olduğunu söyleyerek “Özgüveni artırmada hiçbir rolü yok. Bir insanın içi ne kadar boşsa dışını o kadar çok doldurma ihtiyacı hissediyor” dedi.
Akdeniz Üniversitesi’nin ilk kadın rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Girişimci İş Kadınları Derneği’nin (AGİDER) konuğu oldu. Dernek üyeleriyle özel bir söyleşi gerçekleştiren Rektör Özkan, gereksiz yapılan estetik operasyonlarla ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı. Rektör olarak atanmadan önce Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapan Özkan, estetik operasyonların özgüven artırmada hiçbir etkisinin olmadığını savunarak şunları söyledi: “Kendinize güveniniz varsa vardır, yoksa yoktur. Hep şunu gördüm; hayatta bir insanın içi ne kadar boşsa dışını o kadar çok doldurma ihtiyacı hissediyor. Estetik sıkıntılarla gelen kadınların eşleriyle de sıkıntılı olduğunu görüyoruz. Ama şu da bir gerçek, dünyanın en güzel burnunu da yapsanız ilişkiler düzelmiyor. Tabii işin sonunda da soluğu mahkemelerde alıyorsunuz. Önemli olan insanın önce iç derinliğini, iç huzurunu sağlayabilmesi. O komik Instagram fotoğraflarını da görüyorum. Bu anlamda estetiğin tuzak olduğunu düşünüyorum. Sektör bundan çok ciddi para kazanıyor. Ve üzülüyorum, feminenlikten maskülenliğe doğru öyle bir geçiş var ki o karın kasları, üçgen suratlar, çökük yanaklar…
ÖNEMLİ OLAN BEYİN GÜZELLİĞİ
Öncelikle kendimizi hem ruhsal olarak hem bilgi olarak hem de meslek olarak tamamlamalıyız. Ondan sonra estetik gelir geçer. O badem gözler, hiç gösterildiği gibi değil. Bir insanın ömür boyu güzel olması mümkün değil. Bunu kabullenmemiz gerekiyor. Takıntı olarak bu işleri yaparsak çok sıkıntı yaşarız. Çünkü her zaman bizden daha güzeli gelecektir. Önemli olan beyin güzelliği.”
KIZ BİR GELDİ UZAYLI GİBİ
Rektör Özkan ailelerin rol model olmasının çok önemli olduğunu da vurgulayarak, bir anısını şöyle anlattı: “Amaç zengin insanlarla evlenmek, çok güzel olmak, marka giyinmek olmamalı. Önemli olan etik değerler, vicdanlı olmak ve mümkünse hayattan gelip geçerken arkada güzel eserler bırakabilmek. Ben daha çok onarım cerrahisi ile uğraşıyorum. Diğer estetik alanı ile uğraşmayı çok sevmiyorum. Yetiştirdiğim bir asistanım anlattı. Çok genç bir kızımız yüz gerdirme istemiş ama o yapmamış. Daha sonra İstanbul’da bir cerraha gidiyor ve operasyonu oluyor. Kız geri gelmiş adeta uzaylı gibi. Her şeyin fazlası zarar.”