Güncelleme Tarihi:
DÜN sabah, ‘Zeytin’ adındaki köpeğini gezdirdiği için, Florya’daki evinden yarım saat gecikmeyle 08.00’de ayrılan Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı, şoförünün kullandığı Jaguar otomobili yerine Subaru cipiyle hastaneye geldi. Çapa’da İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nin içindeki asma katlı otoparkın giriş katında 34 DK 2367 plakalı otomobilden saat 09.00 sıralarında inerken, sütunun arkasına gizlenmiş bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Prof. Kalaycı’nın başına peş peşe ateş eden saldırgan kaçtı. Başında, boynunda ve göğsünde 10 kurşun yarası bulunan Prof. Kalaycı, kaldırıldığı acil cerrahi bölümüne, müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı’nın bir hafta önce asistanı Doç Dr. Alper Toker’le Aksaray’daki muayenehanesinin asansöründe kar maskeli bir saldırgan tarafından çekiçle darp edildiğini söyledi. Kalaycı’nın,dün ölen eski haltercilerden Ahmet Cevahir’in yakınları tarafından önceki akşam yoğun bakım servisinde tartaklandığı da ileri sürüldü. Pof. Kalaycı’ya, asistanı Doç. Dr. Alper Toker ile ameliyat ettiği ve dün sabah ölen eski halterci Ahmet Cevahir’in ‘Bana bir şey olursa, yakınlarım seni yaşatmaz’ dediği de ileri sürüldü. Kalaycı tarafından 4 ay önce ameliyat edilen akciğer kanseri Ahmet Cevahir’in yakınları ise ‘Hastamızı tedavi için Almanya’ya götürmüştük. Döndükten 3 gün sonra, öldü. Olayla ilgimiz yok’ dediler. Eşinin ölüm haberini Florya’daki evlerinde öğrenen eski Türkiye Güzeli Nurlan Kalaycı, ilaçla sakinleştirildi. Prof. Kalaycı’nın cenazesi, 14 Kasım Pazartesi günü, 09.00’da İstanbul Üniversitesi rektörlük binasında yapılacak törenden sonra öğle Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Sarıyer Aile Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
ROBOT RESMİ ÇİZİLDİ
Polis, görgü tanıklarının ifadelerine göre saldırganın robot resmini çizdirdi. Kalaycı’nın katil zanlısının 1,70-1,75 cm boyunda, kirli sakallı, düz saçlı, alnı açık, şişman ve siyah mont giydiği belirlendi.
Türkiye’de ilk akciğer naklini gerçekleştirdi
Prof. Dr. Kalaycı, 15 Mayıs 1939’da İstanbul’da doğdu. 1957’de Kabataş Erkek Lisesi’ni, 1963’te İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1963-1964 arasında Denizli Çardak’ta hükümet tabipliği yaptı. 1967’de İstanbul Tıp Fakültesi 2’inci Cerrahi Kliniği’nde asistan olarak göreve başladı. 1972’de genel cerrahi uzmanı oldu. 1980 yılında Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan ikinci uzmanlığını aldı ve aynı yıl doçent oldu. 1989’da da profesör, Amerikalı tanınmış kalp cerrahı Prof. Dr. Michael De Bakey’in yanında ihtisas yaptı. 1998-2000 yılları arasında Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. Türkiye’de ilk akciğer nakli ameliyatını gerçekleştiren Prof. Kalaycı, 2001’da kurulan Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nın başkanı oldu. Evli ve bir çocuk babası Prof. Dr. Kalaycı, İngilizce ve Fransızca biliyordu.
Saldıranların %95’i hasta yakını
İstanbul Tabipler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gencay Gürsoy, Kalaycı’yla sınıf arkadaşı olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘İnsanların sağlık sorunlarıyla ilgili karşılaştıkları her problemde suç hekime atılıyor. Bunu zaman zaman siyasiler hekimler aleyhine kullanma hafifliğine gidiyor. Bu güne kadar bu tür saldırıya uğrayanların yüzde 95’i hasta yakınları tarafından yapılmış. Sağlık sistemindeki sorunların hesabı hekimden soruluyor. Bir insana 10 kurşun sıkmak için nasıl bir devinim içinde olmak gerekiyor? Türkiye’deki hekimlerin can güvenliği yok.’
Bizi Tanrı’yla karıştırıyorlar
İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Anfisi’nde İstanbul Tabipler Odası’nın çağrısıyla bir araya gelen hekimler saldırıyı kınadılar. Prof. Kalaycı’nın anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan hekimler adına konuşan İstanbu Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Keçer, ‘Bu gün burada başka bir toplantı için buluşacaktık. Yönetime gelişimizin 3’üncü ayı nedeniyle genel kurul yapacaktık. Bir coşkuyu paylaşmayı düşünürken aniden kurşun sesleriyle çok değerli bir ağabeyimizin katledildiğini duyarak irkildik, üzüldük, coşkularımız bir anda söndü’ dedi. Hasta sahiplerinin tedavi sırasında kendilerini ‘Tanrı’ gibi gördüklerini belirten Prof. Keçer, ‘Uygulamada dünyanın her yerinde belli oranlarda komplikasyonlar çıkar ve ölümler olabilir. Ağrı dindirmek Tanrı sanatıdır denirse de biz elimizden geldiği kadar hizmetimizi yapmaya çalışıyoruz. Biz Tanrı değiliz’ dedi.
Öğretim Üyesi arkadaşları ne dedi
Bilimsel açıdan en üst düzeydeydi
Prof. Dr. Şükrü Dilege (İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi):
Kalaycı hem hocam, hem de arkadaşımdı. 15 yıldır aynı klinikte çalışıyoruz. Mesleğinde zirveye çıktı. Bilimsel açıdan en üst düzeydeydi. Artık bu işin felsefesini yapıyordu. Akciğer cerrahisine katkıları uluslararası çapta. Yazdığı kitaplar, yayınlar, övgüyle karşılanıyordu. Ülkemizin ilk akciğer naklini gerçekleştirdi. İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nı kurdu. Mesleki ve etik değerlere son derece önem veriyordu. Her gün 2-3 vaka ameliyat ediyordu. İstismar konusu yapılan konuları aşmıştı, parayla pulla işi yoktu. Hastalar uzun yıllar sigara içiyor, akciğer kanserine yakalanıyor, biz doktorlar riskli ameliyatları göze alıyoruz. Riskleri defalarca anlatıyoruz, onaylarını alıyoruz. Sonra sanki hastalığı hekim hastaya koymuş gibi gelişen tüm sorunlardan doğrudan biz suçlanıyoruz.
Cinayet Türkiye’nin akciğerini söndürdü
Prof. Dr. Uluğ Eldegez (İstanbul Tıp Fakültesi Transplantasyon Ünitesi Sorumlusu):
Kalaycı’nın kaybının anlamını özetleyecek en iyi laf bence, ‘Türkiye’nin akciğeri söndü.’ Daha doğrusu ‘söndürüldü’. Türkiye tıbbının göğüs cerrahisine katkısı çok büyük. Uluslararası boyuttaki organizasyonlara katılırdı. Akciğer kanseri ameliyatlarında yeni bir ufuk açmıştır. Çok çalışırdı, değişiklikler, yenilikler peşinde koşardı. Daha önce tehdit almış olsa bile feveran eden bir tip değildi. Zaten önümüzdeki Mayıs’ta emekli olacaktı. Kendi yelkenli teknesi vardı. Denizi çok severdi.
Doç. Dr. Edip Kürklü 17 yıl önce öldürüldü
Topkapı Hastanesi Başhekimi ve tanınmış kalp cerrahı Doç. Dr. Edip Kürklü, 5 Haziran 1988’de gazinocu ve Diyarbakırspor Başkanı Mehmet Yaşar Şerbetçi’nin açık kalp ameliyatını yapmış, ancak hasta ameliyattan bir hafta sonra hayatını kaybetmişti. Doç. Dr. Edip Kürklü, 21 Temmuz 1988’de Mehmet Yaşar Şerbetçi’nin kayınbiraderi Mustafa Turgut tarafından öldürülmüştü.