Ülkelerin bilimsel ve teknolojik gelişkinliğini ölçmenin en önemli göstergelerinden biri olan ‘‘Uluslararası Bilimsel Atıf Endeksleri’’ne giren bilimsel makale sayısı itibariyle, Türkiye, dünya 25'ncisi oldu. Fen bilimleri alanında uluslararası düzeyde kabul gören hakemli bilimsel dergileri kapsayan, Science Citation Index'de (SCI) yer alan makale sayısına göre belirlenen dünya sıralamasında 1985'te 43'üncü sırada olan Türkiye, 1995'te 34, 2001 yılında ise 25'nci sıraya yükseldi. Ancak AB ve AB'ye aday ülkeler arasında hala en altta yer alıyor. Türk üniversiteleri bu başarılarıyla Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 3 Şubat 1993 tarihinde açıkladığı 10 yıllık hedefi de aşmış oldu. O dönemde 37. sırada bulunan Türkiye'nin, evrensel bilime katkı açısından dünya sıralamasındaki yerinin yedi basamak yükselerek 30. sıraya çıkmasını öngören on yıllık hedef sadece yedi yılda, üstelik de aşılarak gerçekleştirilmiş oldu. Türkiyenin bu başarısında en büyük rolü ise Ankara Üniversiteleri oynadı. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan ve dünya bilim adamlarının atıf yaptığı ‘‘Türk bilim adamı’’ imzalı her 100 makaleden 35'i Ankara, 22'si İstanbul üniversitelerinden çıkıyor.
TOP 10 İÇİN İKİ AYRI YÖNTEMHürriyet, 2001 yılı fen bilimleri veri tabanı SCI- Expanded ile sosyal bilimler veri tabanı SSCI- Expanded endekslerinde yayınlanan ve dünya bilim adamlarının atıf yaptığı Türk bilim adamı imzalı makale sayılarına dayanarak, üniversitelerin Top 10 listesini hazırladı. Bu listelerin hazırlanmasında iki ayrı yol izlendi. Birincisinde öğretim üyeleri sayısı dikkate alınmadan, niceliksel bir yaklaşımla, yalnızca üniversitelerin toplam yayın sayısı esas alındı. İkincisinde ise niteliksel bir yaklaşım izlendi ve üniversitelerin öğretim üyesi sayısı ile yayın sayısı arasındaki oran hesaplandı. Bir başka deyişle, bir üniversitede her öğretim üyesi başına uluslararası endekslere giren kaç yayın yapılıyor? sorusuna yanıt arandı.
BAŞARIYA ANKARA DAMGASI2001 yılında SCI uluslararası endekslerinde ‘‘Türk bilim adamı’’ imzalı toplam 7 bin 543, SSCI'nda ise toplam 353 bilimsel makale-yazı yayımlandı. Bunların 2 bin 778'i Ankara'daki 8 üniversiteye, 1.780'i ise İstanbul'daki 20 üniversiteye ait.
DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDE DURUMTürkiye'deki belli başlı devlet üniversitelerinin önemli bir bölümü toplam yayın sayısında üretken gözükmekle birlikte, öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı esas alındığında orta sıralara düşüyorlar. Örneğin, 1.000 öğretim üyesi olan bir devlet üniversitesinde yılda uluslararası endekse giren yalnızca 250 yayın üretiliyorsa, bundan o üniversitede her 4 hocadan yalnızca birinin bu nitelikte yayın yaptığı anlaşılıyor.
TOPLAMDA DEVLET ÜNİVERSİTELERİ AĞIRLIĞIAncak devlet üniversiteleri Türkiye'nin toplam yayın sayısının artmasında ve Türkiye'nin dünya sıralamasındaki yerinin yükselmesinde yine de önemli bir rol oynuyorlar. Türkiye'nin 2001 yılında uluslararası endekslere soktuğu toplam 7916 yayının yüzde 11'ini tek başına Hacettepe Üniversitesi (940 yayın) karşılıyor. Bu toplamda Ankara Üniversitesi 629 yayınla yüzde 7.9, İstanbul Üniversitesi 594 yayınla yüzde 7.5, ODTÜ 516 yayınla yüzde 6.5., İTÜ ise 472 yüzde 5.9'luk bir orana sahipler.
SOSYAL VE KÜLTÜR-SANAT YERİNDE SAYIYORUluslararası atıf endekslerine baktığımızda üniversitelerimizin fen bilimleri alanındaki başarılarını, sosyal bilimler ve kültür-sanat alanında göremiyoruz. Her iki alanda da Türk üniversitelerinin yaptıkları yayınlar anlamlı sayılara ulaşamıyor. Türkiye, fen bilimleri alanındaki uluslararası sıralamada dünya 25'incisi olurken, sosyal bilimler alanında 30'unculuğa düşüyor. Kültür-sanat alanındaki sıralamada ise 36'ıncı geliyor. Her iki alanda da Türkiye'nin en başarılı üniversitesi olarak karşımıza Bilkent üniversitesi çıkıyor. Bilkent, gerek yayın sayısı, gerek yayın sayısının öğretim üyesine oranlamasında birinciliği başka hiçbir üniversiteye kaptırmıyor.
Yayın sayısında Hacettepe birinciNiceliksel yöntemde Hacettepe Üniversitesi gerek fen gerek sosyal bilimler alanında toplam 940 yayınla ilk sırada yer aldı. Hacettepe'yi 629 yayınla Ankara Üniversitesi ve 594 yayınla İstanbul Üniversitesi izledi. Bu kategoride ağırlığı devlet üniversiteleri oluşturdu. Buna karşılık ‘‘niteliksel’’ yaklaşımda, ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi istisnalar dışında farklı sonuçlar ortaya çıktı ve vakıf üniversitelerinin ağırlığı arttı. Ancak fen alanındaki yayın, öğretim üyesi sayısı ile oranlandığında devlet üniversitesi olan Hacettepe yine birinci oldu. Hacettepe, fen alanındaki üstünlüğünü büyük ölçüde tıp alandaki gücünden alıyor.
Nitelik sıralamasında Bilkent baştaSosyal bilimler alanında öğretim üyesi başına düşen yayın oranına bakıldığında Türkiye birinciliği Bilkent’te. Fen ve sosyal bilimler alanındaki toplam yayın sayısı, öğretim üyesi sayısına oranlandığında ortaya çıkan hoca başına başına düşen yayın sayısında Bilkent en üst basamakta yer alıyor. Bilkent Üniversitesi'nde 2001 yılında görev yapan doktoralı 244 öğretim üyesi, uluslararası endekslere giren toplam 196 yayına imza atmış. Bundan Bilkent'teki her 10 öğretim üyesinden yaklaşık 8'inin bir uluslararası yayına imza attığı sonucu çıkıyor.
Fende yine HacettepeUluslararası atıf indekslerine göre, 2001'de fen bilimleri alanında yapılan yayınlarda sayısal üstünlük Hacettepe Üniversitesi'nde. Bu alandaki yayın sayısı öğretim üyesi sayısı ile oranlandığında da Hacettepe yine birinci geliyor.
Sosyalde yine BilkentSosyal bilimlerde Bilkent hem sayısal olarak, hem de öğretim üyesi başına düşen yayın oranında Türkiye birincisi. Fen ve sosyal bilimler alanındaki yayınların toplamı alındığında Hacettepe birinci gelirken, öğretim üyesi başına düşen toplam yayın sayısında Bilkent yine en üst sıraya çıkıyor
Kültür sanatta 9 üniversite2001’de uluslararası sanat-kültür endeksine girebilen yalnızca 9 Türk üniversitesi var. Sıralaması şöyle: 1. Bilkent (16 yayın), 2. Boğaziçi (5), 3. ODTÜ (3), 4. Yıldız Teknik (3), 5. Ankara (1),
6. İTÜ (1), 7. İstanbul (1), 8. Marmara (1), 9. Erciyes (1)
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. ÖZGEN
Başarının arkasında hocalar arasındaki tatlı rekabet varFen bilimleri alanında uluslararası endekslere giren yayınlarda birinciliği yıllardır elinden kaptırmayan Hacettepe Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Tunçalp Özgen'e göre, bu başarının arkasında üniversitenin, kuruluşundan bu yana araştırma yapmayı ve bu araştırmaları yurtdışında kaliteli ve bütün dünyanın saygınlığını kazanmış bilim dergilerinde yayınlamayı kurumsal bir hedef seçmiş olması geliyor. Türkiye'nin önde gelen beyin cerrahları arasında yer alan Prof. Özgen, ‘‘Öğretim elemanlarımız arasında kimin daha çok yayın yapacağı, kimin yaptığı yayına daha çok atıf alacağı konusunda her zaman tatlı bir yarış olagelmiştir’’ diyor. Rektöre göre, bir diğer önemli faktör, üniversitede akademik kadrolara yapılan atamalarda, örneğin doçentlik, profesörlük kadrolarına yükselmede, yayın yapmanın temel kriterlerden biri olması. Prof. Özgen, 2002 yılında araştırmalara 19 trilyon kaynak ayırdıklarını söylüyor. ‘‘Diğer ülkeleri incelediğimizde, ileri ülkeler, örneğin Almanya, ABD, Fransa ve Japonya gayri safi milli hasılalarının (GSMH) ortalama yüzde 2.2-2,8'ini araştırmaya verirken ve bir milyon nüfusta yaklaşık 3000-5000 araştırmacı bulunurken, Türkiye'de gayri safi milli hasılasının (GSMH) yüzde 0.45'i araştırmaya ayrılıyor. Bir milyon kişide sadece 291 araştırmacı bulunmaktadır.’’ Yine bu ülkelerde, üniversitelerde yapılan araştırma ortalama yüzde 0-80 oranında özel sektör tarafından destekleniyor, devletin katkısı yüzde 20-40 arasında kalıyor. Oysa, ülkemizde durum bunun tam tersi. Özel sektörün katkısı yüzde 20'nin altında ve araştırmalar çoğunluk devlet olanakları ile ve yine devlet üniversitelerinde yürütülüyor.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DOĞRAMACI
Başarının temelinde tersine beyin göçü yatıyorSosyal bilimler ile sanat ve kültür alanlarında, uluslararası endekslere giren yayın sayısı bakımından Türkiye birinciliğini elinde tutan Bilkent Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı'ya göre, başarının temelinde yatan en önemli faktör, Bilkent'in misyonu diye tanımladığı, tersine çevrilen beyin göçü. Prof. Doğramacı bu misyonu şöyle anlatıyor. ‘‘Alanlarında iyi olanlar, dışarda iş bulanlardır ve onları geri getirmek zordur. Bilkent'li öğretim üyelerinin dörtte üçünden fazlası, yurtdışında iken, Bilkent'te çalışmak üzere Türkiye'ye dönmüş hocalardan oluşmaktadır. İşte, o beyin göçünü geri çevirmek, onların Türkiye'de genç nesilleri yetiştirmesini sağlamak da, Bilkent'in misyonudur.‘‘ Prof. Doğramacı, ayrıca, bilim üreten insanların bilimi öğretmeleri ile daha farklı bir eğitim ortamı oluştuğunu vurgulayarak, ‘‘Türkiye'deki hocalar, bilim üretimine daha çok girdikçe, onlardan ders alan öğrencilerin de daha iyi yetişmeleri mümkün olacak’’ diye konuşuyor. Türkiye'nin fen bilimleri alanındaki başarısının sosyal bilimler alanına yansımasının da en büyük dileği olduğunu ifade eden Prof. Doğramacı, şöyle konuşuyor: ‘‘İktisatta ve sosyal bilimlerde Türkiye'nin ilerlemesi için daha uzun bir yolumuz var. Bugün ekonomik ve sosyal sorunlarımızı düşündüğümüz zaman, bu konunun önemi kendini gösteriyor. Dünyada gelişmeleri takip eden kimseler, bu konuda katkı yapan kimselerdir. Ülkemizin bu sahalarda da büyük atılımlar yapmasını diliyoruz.’’
Karneler uluslararası kriterlerle hazırlandıWEB OF SCIENCE Hürriyet, Türkiye'deki üniversitelerin bilimsel üretkenliklerini değerlendirirken, atıf indekslerinin internet üzerinden taranabilmesine olanak sağlayan WEB of Science sitesini referans aldı.
Bu sitedeki verilerin Türk üniversitelerine dağılımı, TÜBİTAK'a bağlı Ulakbilim biriminin internet sitesinde yer alıyor.
Web of Science, fen bilimleri alanındaki ‘‘Science Citation Index Expanded’’ (SCI-EXPANDED), sosyal bilimler alanındaki ‘‘Social Sciences Citation Index’’ (SSCI) ve sanat ve kültür alanındaki ‘‘Arts & Humanities Citation Index’’ (A&HCI) kategorilerini kapsıyor.
SCI-EXPANDED NEDİR?Science Citation Index Expanded (SCI-EXPANDED), fen bilimleri alanında, çoklu disipline dayalı bir bilgi bankası. SCI-Expanded, 164 bilimsel disiplinde indekslenen 5 bin 325 dergiye dayalı 17 milyon makale-yazı içeriyor.
1945'ten bugüne kadar yayımlanan makaleleri içeren bu indekse, haftada ortalama 17 bin 750 yeni makale, 362 bin yeni atıf, patentler için de 775 yeni atıf ekleniyor.
Fen bilimleri alıntı indeksi SCI kapsamındaki disiplinlerden bazıları şöyle: Astronomi, Bilgisayar, Bitki Bilim, Biyoloji, Biyokimya, Biyoteknoloji, Eczacılık, Fizik, Hayvan Bilimleri, Kimya, Matematik, Nöroloji, Tarım, Pediatri, Psikiyatri, Onkoloji, Tıp, Veterinerlik, Pediatri, Bitki Kimyası Bilimleri, Farmokoloji, Biyoteknoloji Fiziği, Psikiyatri, Hayvan Hastalıkları, Hayvan İlaçları.
SSCI NEDİR?Social Sciences Citation Index (SSCI), sosyal bilimler alanında çoklu disiplinlere dayalı yazıların bulunduğu literatürleri de içeren bir bilgi bankası. SSCI, 50 bilimsel disiplinde indekslenen bin 725 dergiye dayalı 3 milyon makale-yazı içeriyor.
Genişletilmiş SCI ile 1956'dan bu yana mevcut bilgi ve geçmiş olaylara ulaşılabiliyor. Bu bankaya, haftada 2 bin 800 yeni kayıt, yaklaşık 50 bin yeni atıf bilgileri giriliyor.
Sosyal bilimler alıntı indeksi SSCI kapsamındaki disiplinlerden bazıları şöyle: Antropoloji, Siyaset Bilimi, Tarih, Toplum Sağlığı, Endüstriyel İlişkiler, Enformasyon Bilimi, Kütüphane Bilimi, Toplumsal Çalışma, Kanun Sosyolojisi, Dil Bilimi, Felsefe, Kent Çalışmaları, Psikoloji - Kadın Çalışmaları, Dil Bilimleri, Endüstri İlişkileri, Hukuk, Sosyoloji.
AHCI NEDİR?Arts and Humanities Citation Index (AHCI), sanat ve kültür alanında çoklu disiplinlere dayalı yazıların bulunduğu bir bilgi bankası.
Bu indekste, sanat ve kültür alanında dünyanın önde gelen 1.144 dergisi esas alınıyor. Ayrıca bilim ve sosyal endekslerinde yer alan dergilerde yer alan kültür-sanatla ilgili yazıları da değerlendirmeye alıyor.
Genişletilmiş AHCI indeksi ile 1975'ten bu yana mevcut bilgiler ve geçmiş olaylara ulaşılabiliyor. Haftada ortalama 2 bin 250 yeni kayıt giren bu indeks, halen 2.5 milyon toplam kayıt içeriyor.
Sanat ve insanlık ile ilgili alıntı indeksi AHCI kapsamındaki bazı mevcut disiplinler ise şöyle: Arkeoloji, Dil Bilimi, Mimari, Edebiyat Eleştileri-Yazıları, Sanat Literatürü, Asya Çalışmaları, Müzik, Klasik Felsefe, Dans, Şiir, Folklor, Radyo, Televizyon,
Film, Tiyatro.
Bilimde Türkiye ve AB
AB SIRALAMASINDA SONUNCUYUZTürkiye ile AB ülkeleri ve aday ülkelerin, 2001 yılı uluslararası atıf endekslerinde yer alan bilimsel yayın sayıları, nüfusları ve bilimsel yayın başına düşen kişi sayısını gösteren tablo ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.
Buna göre, Türkiye ilk bakışta Portekiz, Yunanistan, İrlanda ve Lüksemburg'un önüne geçiyor. Ancak üniversite sayısı ve nüfus faktörü dikkate alındığında Türkiye oldukça gerilere düşüyor. Örneğin, yaklaşık 5 milyon nüfuslu Finlandiya'da bir yılda 8.330 bilimsel yayına imza atılırken, 67 milyon nüfuslu Türkiye'de ancak 7.543 yayın üretiliyor.
NEREDEN NEREYE?Türkiye, AB ve aday ülkelerin gerisinde olsa da, yine de geride bıraktığımız 17 yıl içinde önemli bir sıçrama gösterdi.
Uluslararası atıf endekslerinde yayımlanan Türkiye kaynaklı yayın sayısını gösteren tablo, bu yükselişi çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
TÜRKİYE VE AB ADAYI ÜLKELER Türkiye, çoğu 2004 yılında tam üyelik statüsü kazanacak olan AB aday ülkeleri ile nüfus faktörü dikkate alınarak kıyaslandığında, üretkenlikte adayların hemen hemen hepsinden geri kaldığı ortaya çıkıyor. Türkiye, yalnızca Litvanya ve Romanya'yı geride bırakabiliyor. Kıbrıs Rum Yönetimi de bilimsel üretkenlikte Türkiye'yi geçen ülkeler arasında.