Güncelleme Tarihi:
Yani puanı hesaplanan herkes bu bölümü tercih edebiliyor. Günün sonunda ortaya ilk 500’e girme başarısını gösteren ile sadece 2-3 soru yanıtlayanın aynı bölümün diplomasını aldığı bir manzara çıkıyor. Eğitim uzmanı Salim Ünsal, YKS istatistikleriyle psikoloji bölümünün röntgenini çekerken Türkiye Psikologlar Derneği (TPD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç ise sıralama barajı için hukuki süreci başlattıklarını söylüyor.
‘2-3 SORUYLA KAZANILIYOR’
Psikolojiye devlet ve vakıf üniversitelerinde geçen sene toplam 11 bin 802 kontenjan ayrıldığını söyleyen eğitim uzmanı Salim Ünsal, “Bu sene toplam ayrılan genel kontenjan 10 bin 683. Bu sene en yüksek puanla giren öğrenci 414’üncü. En düşük öğrenciyi alan üniversite ise 1 milyon 682 bin 544’üncüyü alarak noktalamış. 1 milyon 682 bininci olan aday bu bölüme Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) eklenince elde ettiği 177 puanla girmiş bir öğrenci. İki ya da üç soru yaparak psikoloji bölümüne yerleşmiş. Genel 180 puan barajı olsaydı, tercih yapamayacaktı. Ehliyet sınavına giren bir sürücü adayına ‘tamam arabayı çalıştırdın ehliyeti veriyorum’ demek gibi bir şey bu. Psikoloji okuyanlara da toplumun ruh sağlığı emanet edilecek” dedi.
‘HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATTIK’
YÖK’ün psikoloji bölümü için baraj uygulamadığını ve her yıl 11-12 bin civarı adayın psikolojiye yerleştiğini ifade eden TPD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç şunları söyledi:
“1900-1999 yılları arasında 10 psikoloji bölümü kurulmuş ve toplam kontenjan 200 civarında. Günümüzde ise bu alan kontrolsüz büyüyerek 10 bin üzeri kontenjanlara ulaştı. Plansız büyümenin getireceği sonuçlardan biri de ‘psikolog enflasyonu’ olacaktır. Olması gereken sıralama barajı 200 bindir. Ancak maksimum 300 bin olabilir diye düşünüyoruz. TPD olarak sıralama barajı getirilmesi için ÖSYM’nin yayınladığı kılavuza hukuki itirazımızı yapıp dava sürecini başlattık. Psikoloji, kamu yararına hizmet eden diğer bölümler gibi değerlendirilmeli ve mutlaka baraj getirilmeli, standartları taşımayan üniversitelere kontenjan verilmemeli.”