Unicredit: Yüksek faiz Türk ekonomisini koruyor

Güncelleme Tarihi:

Unicredit: Yüksek faiz Türk ekonomisini koruyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2007 00:00

Unicredit Türkiye uzmanı Simon Quijano-Evans, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele dolayısıyla faizleri yüksek tutmasının, Türkiye’yi uluslararası piyasaların olumsuz etkilerinden koruduğunu söyledi.

Haberin Devamı

 Quijano-Evans, "Merkez Bankası faizler konusunda temkinli duruşunu korumalı. Bu dönemde faizi düşürmek doğru olmaz, çünkü Türkiye global krizin olumsuz etkileri ile karşı karşıya gelebilir" dedi.

İTALYAN UniCredit’in sabit gelir ve döviz kuru analisti ve Türkiye uzmanlarından Simon Quijano-Evans, yüksek faizin Türkiye’de önemli ölçüde koruma sağladığını, Merkez Bankası’nın temkini elden bırakmaması gerektiğini söyledi. Yapı Kredi Bankası ana hissedarlarından UniCredit’in 4 yıldır düzenlediği Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki Gelişmekte Olan Piyasalar (EEMEA) Konferansının bu yılkı toplantıları İstanbul’da yapılıyor. Bu toplantılar üzerine gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Evans, hükümetin mali konularda son derece kararlı olmasından dolayı Türkiye’de dış borçlanma oranlarında çok büyük artış görülmediğini ve gelişmelerden olumsuz etkilenmediğini söyledi.

CARİ AÇIK FİNANSMANI: Son aylarda yaşanan küresel kredi darboğazının cari açık sorunu olan Türkiye’yi etkileyebileceği uyarısında bulunan Quijano-Evans, petrol fiyatlarındaki artışın Türkiye’nin cari açığını 400-450 milyon dolar seviyelerinde artırdığına işaret etti. Quijano-Evans, "Hükümet, bu sorunu çözmek için alternatif enerji kaynaklarına yönelmeli" dedi. Türkiye’nin son yıllarda doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmek konusunda önemli başarılara imza attığını dile getiren Quijano-Evans, özellikle 2006 yılında Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımın 1993-2005 yılları arasında gelen yabancı yatırıma eşit olduğunun altını çizdi. Quijano-Evans, "Türkiye’nin cari açığı ancak doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile finanse edilebilir" değerlendirmesinde bulundu.

MERKEZ TEMKİNLİ DURUŞU KORUMALI: Quijano-Evans, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele dolayısıyla faizleri yüksek tutmasının, Türkiye’yi uluslararası piyasaların olumsuz etkilerinden koruduğunu söyledi. Reel faiz oranlarında bakıldığında Türkiye’nin gelişmekte olan pazarların en üst kademesinde yer aldığını vurgulayan Evans şunları söyledi: "Merkez Bankası faiz oranlarını yüksek tuttu. Bu, yurt dışından gelecek olumsuz etkilere karşı Türkiye’yi korumuş oluyor. Yüksek faiz belli ölçüde koruma sağlıyor. Merkez Bankasının temkini elden bırakmaması gerekiyor."

FAİZ İNDİRİMİ ZOR: Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde, önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarında yaşanacak artışlara dikkat çeken Quijano-Evans, eylül ayında Türkiye’de bir faiz indirimi beklenmesine rağmen, kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarında yaşanan artışın Ramazan Bayramı’nda da sürecek olmasının bu beklentiyi boşa çıkardığını kaydetti. Quijano-Evans, "Bu dönemde faiz oranlarını düşürmek doğru olmaz, çünkü Türkiye global krizin olumsuz etkileri ile karşı karşıya gelebilir. Faizler yüksekliğini koruyacak. Türkiye açısından talihsiz bir dönem çünkü piyasalar son derece gergin. Enflasyon beklentisi yükselirse, bu faiz oranlarında da yukarı yönlü bir baskıya neden olur" diye konuştu.

Dolar, 2008’de 1.24 YTL olur

ITALYAN UniCredit’in sabit gelir ve döviz kuru analisti ve Türkiye uzmanlarından Simon Quijano-Evans, 2008 sonunda ABD’ Doları’nın 1.24 YTL seviyesinde olmasını tahmin ettiklerini belirterek, bu tahminlerinde Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye çekme potansiyelinin yüksek olmaya devam etmesinin etkili olduğunu söyledi. Quijano-Evans, "Merkez Bankası, piyasayı çok kontrollü yönetiyor. Bu sayede doğrudan yabancı yatırım daha cazip hale gelecek, şirketlerin büyüme potansiyeli de artacak" dedi. AKP’nin 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 50’ye yakın oy almasının, halkın yapılan reformlara olan güvenini ortaya koyduğuna işaret eden Quijano-Evans, küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmaya rağmen halkın Türk Lirası’na yönelmesinin de bunun bir göstergesi olduğunu kaydetti.

Gelişmekte olan piyasalar gelişmiş olanları kurtarır

UNICREDIT Hisse Senedi Piyasaları Araştırma Bölümü Direktörü Mark Robinson da global tahvil piyasalarında sorun yaşanması durumunda gelişmiş ve gelişmekte olan piyasaların bundan etkileneceğini belirtti. Dünya ekonomisinde büyümeyi sağlayan lokomotifin aslında doğuda olduğunu ifade eden Robinson, Batı’nın açıklarının Asya’daki fazla ile karşılandığını kaydetti. Soruları da yanıtlayan Robinson, "Gelişmekte olan piyasalar gelişmiş piyasaları kurtaracak deniyor, buna katılıyor muzunuz?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi: "Evet, katılıyorum. Dünya ekonomisinin ABD ekonomisine bağımlılığı azalıyor, ancak yine de ekonominin can damarı ABD’de atıyor. Gelişmekte olan ekonomiler, şu anda fazladan sermaye bulunduruyorlar. Asya ülkelerini dahil edersek 2-3 trilyon dolar tutarında bir finansman söz konusu. Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun Merkez Bankası rezervi de 5 trilyon dolara ulaştı. Bunun büyük bölümü ABD piyasalarına yatırılmış durumda."

Likidite krizinde 2’nci dalga gelebilir

UNICREDIT Hisse Senedi Piyasaları Araştırma Bölümü Direktörü Mark Robinson, Asya ülkelerinin ellerinde çok fazla sermaye bulundurduğunu, bir noktadan sonra bu sermayeyi çok daha agresif kanalize edeceklerini belirtti. Mortgage kredilerindeki sorunun derinleşip ikinci bir dalga yaratıp yaratmayacağı sorusuna da Robinson, "Kimse riskin ne olduğunu tahmin edemiyor. Bu durum oldukça ciddi. Uluslararası bankalar sırf bu nedenlen dolayı birbirlerine borç para vermiyor. Bu kriz öyle bir noktaya ulaştı ki, bankalar risk seviyesini hala ölçemiyor. Mortgage değeri konut değerinin üstüne çıkarsa bu ciddi bir kriz doğurabilir. Böyle bir şeyin ortaya çıkma ihtimali de sıfır değil, kriz yaygınlaşabilir. ABD ekonomisi makul seviyede büyümeye devam ederse o zaman bu tür mortgage kredisi almış kişiler başlarını suyun üzerinde tutabilir. Böyle bir risk var ama bu yüzde 50’nin altında bir risk" diye yanıtladı.

Haberin Devamı

Profumo: Türkiye’den memnunuz

YAPI ve Kredi Bankasının ana hissedarlarından İtalyan UniCredit Grubunun CEO’su Alessandro Profumo, Türkiye bankacılık pazarında bulunmaktan memnun olduklarını söyledi. Bölgede kısa vadede Türkiye dışında ülkelere girme planlarının bulunmadığını da belirten Profumo, şöyle dedi: "Çok ilgi çekici bir pazar olmakla birlikte, şu an için Akdeniz bölgesinde ve hatta Orta Doğu ya da Basra Körfezi ülkelerinde yeni pazarlara girmek, yeni satın almalar yapmak gibi planlarımız yok, üçüncü büyük bankasına ortak olduğumuz Türkiye’deki yatırımımızı tatminkar buluyoruz."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!