Taylan YILDIRIM / İZMİR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2012 14:54
İZMİR’in Karabağlar ilçesinde, parkta kaydırakta oynadığı sırada kimliği belirsiz kişinin tabancasından çıkan kurşunla can veren 6 yaşındaki Umut Ceylan’ın anne- babasının gözyaşı dinmiyor. Acılı anne Gülhan Ceylan, "O katili bulun" diye yetkililere çağrıda bulundu.
Doğduğu günden beri oğlunu ’Umut Abi’ diye sevdiğini söyleyen Baba Ufuk Ceylan da, "Televizyondan izlerken başına bu tür olaylar gelen aileler için üzülürdük. Biz de o acıyı yaşadık" dedi. Polisin elindeki tek delil ise minik bedenden otopsiyle çıkarılan, 9.19 mm çapındaki ’uzun dokuzlu’ olarak adlandırılan kurşun oldu. Polis bölgedeki tüm asker eğlencelerini ve düğünleri mercek altına aldı.
Minik evlatlarını toprağa verdikten sonra olay yerine 100 metre uzaklıktaki evlerine dönen ve yakınlarıyla birlikte acılarıyla başbaşa kalan anne Gülhan Celyan, baba Ufuk Ceylan ve 11 yaşındaki abla Doğa Ceylan, yaşadıklarına isyan etti. "Çocuklarımızı parka çıkartamayacaksak ne yapalım?" diye soran anne, "Küçük adam artık yok. Onun katillerinin bir an önce bulunmasını istiyorum. Kanı yerde kalmasın. Katilin de elek gibi kurşunlara hedef olmasının bedduasını yapıyorum. Ağlamamak için kendime söz veriyorum ama anne yüreğim dayanamıyor. Bana yardım edin ve o katili bulun" diye konuştu.
’BABAM DİYE SARILMADI’
Oğluna kızmaya bile kıyamadığını, çok mutlu anlar yaşadıklarını söyleyen baba Ufuk Ceylan da şunları anlattı:
"Oğlumu kucağıma aldığımda bana ’babam’ diye sarılırdı. Bu kez sarılmadı. Renginde de morarma vardı. Belki de o an hayatını kaybetmişti. Ama ben yine de elimden geldiğince ilk yardım yaparak hastaneye götürdüm. Orada da çok mücadele ettiler ama olmadı. Oğlumun kurşunla yaralandığını orada söylediler. Hiç aklımdan geçmedi kurşunla yaralandığı. Burada hiç öyle olaylar yaşanmamıştı. Televizyondan izlerken başına bu tür olaylar gelen aileler için üzülürdük. Biz de onları yaşadık. Katil yakalandığında belki yüreğim soğur ama bebekliğinden beri ’Umut abi’ dediğim evladım geri gelmez. Bu katil bulunsun ki, başka ailelerin canları yanmasın."
Kardeşi gözlerinin önünde maganda kurşununun hedefi olan Doğa Ceylan ise, yaşadıklarının şokunu uzun süre üzerinden atamadı. Küçük Doğa, konuştukları sırada gözyaşlarına hakim olamayan anne ve babasının, koluna girerek sarılarak teselli etmeye çalıştı. Kendi acısını bir yana bırakıp sık sık onların ağlamaması için yaşlı gözleriyle telkinde bulundu. Bu sırada anne Gülhan Ceylan’ın kızına sarılıp, "Artık eskisi gibi yine üç kişi aldık sözleri" evdekileri de gözyaşlarına boğdu.
GÖRÜNTÜLERİ TEK ANISI
Umut Ceylan’dan geriye ailesine, fotoğraflarının yanı sıra görüntüleri anı olarak kaldı. Umut’un okuma bayramında, okul kutlamalarında ve
Galatasaray’ın şampiyonluk gecesinde katıldığı konvoydaki görüntülerde yaşadığı mutluluk, ailesinde acı bir anı olarak kaldı.
ALİ STAİR’İN DEDESİNDEN DESTEK
Umut Ceylan’ın ailesinin en büyük destekcilerinden birisi de, torununu 2003 yılının Temmuz ayında Foça’da yine maganda kurşunuyla kaybeden Ali Stair Girimason’un Avukat dedesi Tuncay Eşsizhan oldu. Aileye her türlü hukuki ve manevi desteği vereceklerini söyleyen Tuncay Eşsizhan, "Aile acısını yaşadıktan sonra onları ziyaret edeceğim. Ne yapabiliriz bakacağız. Ben, avukat eşim ve kızım da onların yanında olacağız. Bu acyı bizler yaşadık, o ailenin de neler yaşadığını, hissettiğini anlayabiliyorum. Katilin biran önce bulunmasını ben de çok istiyorum. Umut da tıpkı torunum Ali Stair gibi bireysel silahsızlanmanın simgesi olur umarım" diye konuştu.
TEK DELİL KURŞUN
Olay sonrasında Cinayet Büro Amirliği’nin başlattığı soruşturmanın devam ettiği bildirildi. Olay yeri ve çevresinde metal dedektörüyle yapılan aramalarda, toplam 4 mermi çekirdeği bulundu. Ancak bunlar kriminal laboratuarında yapılan incelemelerde, Umut Ceylan’ın vücudundan çıkanla eşleşmedi. Polisin elindeki tek delil ise, 9.19 mm çapında olan ’uzun dokuzlu’ olarak isimlendirilen kurşun oldu. Polisin, bölgedeki tüm asker eğlencelerini, düğünleri ve sünnetleri mercek altına aldığı öğrenildi. Bölgedeki yaklaşık bine yakın adresi tek tek dolaşan polis, olay saatinde silah sesi duyup duymadıkları ya da ateş eden birisini görüp görmediklerini sordu. İzmir’deki binlerce taşıma ve bulundurma ruhsatlı silahları da inceleyen polisin, bölgeye yakın tüm işyerlerinin de güvenlik kamerası görüntülerine el koyduğu bildirildi.