Umut ihmal kurbanı mı

Güncelleme Tarihi:

Umut ihmal kurbanı mı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2010 12:39

Usak'ın Eşme İlçesi'nde, 10 yaşındaki Umut Balık'ın, 22 Mart Pazartesi gecesi kaybolan eğitim gördüğü Yatılı Bölge İlköğretim Okulu'nun 100 metre ilerisindeki foseptik çukurunda 9 gün sonra cesedinin bulunmasının arkasında ihmaller ziniciri ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Cesedin bulunduğu foseptik çukurundaki kapaklardan birinin açık olduğu, kaybolduğunun anlaşılması üzerine tedbir amaçlı okulun bir temizlik görevlisi tarafından kapatıldığı ortaya çıktı. Arama kurtarma ekiplerinin de olay yerine geldiklerinde kapakların tümünün kapalı olması nedeniyle buraya düşmüş veya atılmış olabileceği ihtimalini zayıf olarak değerlendirip, çalışmalarını başka yönlere kaydırdığı anlaşıldı. Ancak dün temizlik görevlisinin Umut'un kaybolduğu gün, ‘içine düşen olabilir’ diye kapağı kapattığını söylemesi üzerine foseptiğin kazılarak Umut'un cesedine ulaşıldığı öğrenildi.

Eşme İlçesi'ndeki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nun 3'üncü sınıfında okuyan Umut Balık, 22 Mart Pazartesi gecesi saat 21.00'deki ‘yat yoklaması’nın ardından ortadan kaybolmuştu. Umut'un okulda arkadaşıyla tartıştıktan sonra öğretmeni tarafından dayak yediği ileri sürülmüştü. Balık'ı bulmak için Uşak Valiliği önderliğinde birçok ekip seferber olurken, acı gerçek dün ortaya çıktı. Hayvancılıkla uğraşan Ercan ile ev hanımı Hanım Balık çiftinin büyük çocukları olan Umut Balık'ın cansız bedeni, eğitim gördüğü okulun 100 metre ilerisinde kullanılmayan, lojmanın arka tarafında bulunan foseptik çukurunda bulunmuştu. Bu gelişmeyle, talihsiz çocuğun ailesinin, kaybolduğu günden beri üzerinde ısrarla durdukları, “Oğlumuz okul dışında olamaz” iddiasını da doğru çıkardı. Balık’ın cenazesi ise kesin ölüm nedeninin belirlenip otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na gönderilirken, bazı gerçeklerde gün yüzüne çıkmaya başladı.

Haberin Devamı

ÖNLEM AMAÇLI SONRADAN KAPATILMIŞ
Olayla ilgili geniş çaplı soruşturmayı sürdüren ve gelişmeleri yakından takip eden Uşak Emniyet Müdürü Cafer Şahin, ortaya çıkan ihmaller zincirini şöyle anlattı:
“Minik Umut, 22 Mart günü kayboldu. Ertesi sabah okul yönetimi tarafından farkına varılmış. Bahçede arama yapılıyor ve bir temizlik görevlisi foseptik çukurunun üzerindeki 4 ayrı rögar kapağından birinin açık olduğunu farkedince önlem amaçlı kapatıyor. Kayıp olayı güvenlik güçlerine bildirilince arama kurtarma çalışmaları başlıyor. Kapakların tümünün kapalı olması nedeniyle arama kurtarma çalışmalarında buraya düşmüş veya atılmış olmasının ihtimali zayıf olarak değerlendirildi. Yine de aynalı aletlerle foseptik çukurunun içine bakılıyor ancak sonuca ulaşılamıyor. Dün ise temizlik görevlisinin kapağı kendisinin kayıp olayınhdan sonra tedbir amaçlı kapattığını söylemesi ve bize bu gerçeği geç bildirmesi nedeniyle ikinci kez çalışma yapılıyor. 17-18 kamyon mil çıkarıldıktan sonra çocuğun cesedine ulaşılıyor. Umut'un cansız bedeni ayaklarının üstünde balçığa saplanmış şekilde bulunuyor.”

Haberin Devamı

ÖN MUAYENEDE KIRIK YOK
Emniyet Müdürü Şahin, temizlik görevlisinin geciken ifadesi nedeniyle soruşturmanın Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütüldüğünü, yapılan harekette herhangi bir kasıtın da olmayabileceğini dile getirerek, “Ön, harici muayenede henüz deforme olmadığı görüldü. Çizik, yara, bere olmadığı saptandı. Doktorun elle yaptığı kontrolde de kırıklara rastlanmadı. Ancak biz, cenazenin filmlerinin de çekilmesini istedik. Bunlar ilk bulgularımızdı. Gerçek, otopsiden sonra ortaya çıkacak” diye konuştu.
Şahin, henüz gözaltı olmadığını, otopsi sonucuna göre tekrar değerlendirme yapılacağını, açığa alınan öğretmenlerle de ilgili idari soruşturmanın devam ettiğini kaydetti.
Bu arada, foseptiğin kendi tahliyesinin olmadığı, belediyenin vidanjörleri vasıtasıyla aralıklarla boşaltıldığı öğrenildi.
Rögar kapaklarından birinin içindeki atık seviyesinin ölçülmesi ve kötü kokunun okula gelmemesi için açık tutulduğu belirtildi.

Haberin Devamı

ANNENİN AĞLATAN FERYADI
Umut'un ailesi de otopsi sonucunu ve evlatlarının cenazesinin ilçeye geri getirilmesini beklerken, ağıtlarıyla yürekleri dağladı. Sürekli evladının ardından gözyaşı döken anne Hanım Balık, “Yaktılar bizi, yavrumu, kuzumu. Attılar kör kuyulara. Ben o topraklara bir daha basamam. Ben onu görmemeye dayanamam. Ben bu acılara nasıl dayanırım. Allah'ım böyle bir acı var mı? Bilseydim o okula göndermezdim” diye ağıtlar yaktı.
Okulda ise Bakanlık müfettişlerinin incelemesi ve polislerin delil araması sürdü. Polisler minik Umut'un kaybolmasından 10 gün sonra okul bahçesini yeniden karış karış tarayıp delil aradı.
Soruşturmayı sürdüren savcı da olay yerine gelip rogar kapaklarını yeniden inceledi. Kapaklar görevlilere açtırırıp kapattırılarak, bunların açıklaması için ne kadar güç gerektiği de kontrol edildi. Öğrencilerden çoğunun aileleri tarafından alınıp evlerine götürüldüğü öğrenildi. Okul yönetimi ise olayla ilgili açıklama yapmadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!