Güncelleme Tarihi:
KARS Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyan Umut Ali Özmen, ailesiyle birlikte Akyaka’nın Küçükdurduran köyünde yaşıyordu. Babası Mustafa’nın anlatımına göre Özmen, 24 Temmuz günü yaylada otlayan hayvanlarını geri getirmeye gitti. Sınırdaki Şiş Tepesi’ne ulaşan Özmen, merakından dolayı tepenin arka yüzüne geçti. Bir köylünün ihbarı üzerine Ermenistan askerleri sınırı ihlal eden Özmen’i gözaltına aldı. Babası Mustafa Özmen’in 5 saatlik çabası sonucunda Cebeci Sınır Karakolu’nun kamera kayıtları incelendi ve Umut Ali’nin Ermenistan’a götürüldüğü saptandı. 25 Temmuz’da Doğukapı Sınır Kapısı’nda Türk ve Ermeni yetkililer Umut Ali’nin durumunu konuşmak üzere buluştu. Ermeni yetkililer, Özmen’in mahkemeye çıkarılacağını söyledi.
İNTERPOL’DEN BAŞVURU
Çocuğun iadesiyle ilgili bir gelişme sağlanamayınca Akyaka Kaymakamlığı, Umut Ali Özmen’in iadesi işlemlerinin başlatılması için 31 Temmuz’da valiliğe yazı yazdı. Kars Valiliği 7 Ağustos’ta İçişleri Bakanlığı’na; İçişleri Bakanlığı da 16 Ağustos’ta Dışişleri Bakanlığı’na durumu iletti. İki ülke arasında diplomatik ilişki olmadığı için evrak Gürcistan’daki Tiflis Büyükelçiliği’ne ulaştırıldı. Ayrıca İnterpol üzerinden kayıp başvurusu yapıldı.
Bu arada Umut Ali Özmen, başkent Erivan yakınlarındaki kadın ıslahevinde bir hücreye konuldu. İddiaya göre Türkiye’den Özmen’in kimliğini gösteren evrak mahkemeye ulaşmadığı için çocuk tahliye edilmiyor. Baba Mustafa Özmen, Ermenistan’a giderek cezaevinde oğluyla görüştü. 12 Ağustos’ta da Umut Ali Özmen, babasını aradı ve cezaevinde görevlilerce iki kez dövüldüğünü, birinde yumruk, ikincisinde tekme atıldığını söyledi. Umut Ali ile haftada iki gün telefonla görüştüklerini kaydeden dört çocuk babası Mustafa Özmen, şöyle devam etti: “Çocuk okula gidiyor. Başarılı bir çocuk. Bir an önce iade edilmesini istiyorum. Türk vatandaşı olduğu belli olmasına, üzerinde kimliği bulunmasına rağmen iki aydır bekletiliyor. Çok sıkıntıdayız. Çocuğum işkence görüyor, dövülüyor.”
Amca Esat Özmen de yazışma sürecinin ağır işlediğinden yakınarak, “Gürcistan’daki büyükelçiliği aradım. ‘İkinci kez nota verdik’ dediler. Çok ağır işliyor. Çocuk gelemiyor” dedi.
İNTERPOL’LE GÖRÜŞÜLDÜ
Türk Interpolü, Özmen’in durumuna ilişkin Ermeni İnterpolü ile iki kez temas kurdu. İkinci görüşme 12 Eylül’de gerçekleşti. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Kars Valiliği’ne dün gönderilen ve Dışişleri Bakanlığı’na iletilen yazıda şöyle deniyor: “Ermenistan İnterpol birimine, hakkında herhangi bir arama kaydı bulunmayan şahsın bir an önce serbest bırakılması için yetkili makamlar ile ivedi olarak irtibata geçilmesi ve neticenin tarafımıza bildirilmesi talep edilmiştir.”
İŞTE UMUT ALİ İLE BABAIS ARASINDAKİ TELEFON GÖRÜŞMESİ
Baba: Mahkemede sana ne söylediler?
Umut Ali: Benden şikâyetçi olan var ya... Müfettiştir, müsteşardır... Hâkime dedi ki ‘Bunun kimliği bize bildirilmedi. İnterpol bunu arıyor. Ama ne diye arıyor, onu bilmiyoruz. Bir şeyler var ki arıyor.’ Diyorlar ki ‘Sen Türkiye’de suç işleyip bu yana kaçtın.’
Baba: Türkiye’nin ne yapması gerekir, onların söylediğine göre?
Umut Ali: Kimliğimi bildirmeleri lazım
Baba: E oğlum bildirmişler. Avukata söylesene, bildirmişler diye.
Umut Ali: İnterpol’ün bildirmesi lazım.
Baba: Tamam.
Umut Ali: Burada işler zorlaşıyor. (Ağlıyor) Hep dövmeye başladılar ya.
Baba: Nasıl?
Umut Ali: Bildiğin adamakıllı dövüyorlar.
Baba: Niye?
Umut Ali: Ne bileyim. ‘Kalk kalk’ diyor. Ermenice anlamıyorum, etmiyorum. Kalkmadım. Geldi tepikledi. (Tekme attı) İkinci oldu bu...
Baba: Dayak mı atıyorlar?
Umut Ali: He. Kapıda küçük bir delik var, görmüyorum. ‘Kalk’ diyormuş. Ben de anlamıyorum. Geldi tepikledi. Birinde de yumruklamıştı.
'BİRAZ MERAK'
KARS Valisi Rahmi Doğan, olayı takip ettiğini belirterek, “Bu çocuk biraz meraktan, sanırım biraz da arkadaşlarıyla ‘Ben karşıya geçerim’ diye iddiaya girerek, sınırı geçmiş. Yakalayıp tutuklamışlar” dedi. Bu tür geçişlerde yerel makamlar olarak, görüşme yoluyla sorunu rahatça çözebildiklerini anlatan Doğan, “Ermeniler, çocuğun kulübelerin fotoğrafını çektiğini iddia ediyor. Dolayısıyla başka bir mecraya çekmiş olabilirler. Bize ‘Diplomatik yollardan halledelim’ dediler” diye konuştu. Doğan, bu nedenle Dışişleri Bakanlığı ile Interpol’e başvurduklarını ve halen yanıt beklediklerini ifade etti.