Güncelleme Tarihi:
ÜNİVERSİTELİ ÜMİT PANİK ATAK KURBANI - FOTO GALERİ
ÜMİT'İN SON GÖRÜNTÜLERİ - VİDEO
Jandarma ekibinin, kurtarma çalışmalarına başlamadan önce baba Haluk Özgen'in verdiği ilaçları yanlarına aldığı öğrenilirken, Uludağ Turizmini Geliştirme Derneği Başkanı Serdar Yazıcı, “Burada kayakçının donanımsız piste çıkması kadar, görevlilerin de ihmali bulunuyor. Pistlerde tehlikeli bölgelere geçilmemesi için bariyer yok. İşaret levhaları ise yok denecek kadar az. En önemlisi ise dağda geniş kapsamlı sağlık merkezi olsaydı Ümit yaşıyor olabilirdi” dedi.
Bilkent Üniversitesi Turizm Bölümü hazırlık sınıfında okuduktan sonra ayrılıp, Özyeğin Üniversitesi sertifika programında, turizm ve otel işletmeciliği eğitimi görmeye başlayan ve snowboarda büyük ilgisi olan Ümit Özgen, geçen pazar sabahı 8 arkadaşıyla birlikte Uludağ 2'nci Bölge'de bulunan Monte Baia Otel'e yerleşti. Pazartesi günü öğle saatlerinde Ümit Özgen arkadaşlarına, “Ben kayak yapmaya gidiyorum” diyerek otelden ayrıldı. Snowboardunu alıp telesiyejle zirveye çıkan Ümit, kayarken çöken sis nedeniyle yönünü kaybedince kayboldu. Otellerin bulunduğu bölge yerine siste Volfram Madeni tarafına yönelen Özgen, hava sıcaklığının sıfırın altında 3 dereceye, görüş mesafesinin 1 metrenin altına düşmesi sonucu kaybolduğunu anlayınca boş bulduğu bir kulübeye girdi. Burada cep telefonundan annesi Nuran Özgen'i arayan Ümit Özgen, “Annecim ben kayboldum. Ama durumum iyi” dedi.
Daha sonra arkadaşlarına haber veren Ümit Özgen, bulunduğu yönle ilgili arkadaşlarına mesajlar geçti. Arkadaşlarının haber vermesi üzerine harekete geçen jandarma 4 timle arama çalışması başlattı. Ümit Özgen'in babası Haluk Özgen de Ankara'dan Uludağ'a geldi.
Ümit Özgen sığındığı kulübede saatlerce bekledi, ısınmak için hareket etti, amesaj göndermeyi sürdürdü. Akşam saatlerinde oteller bölgesinde ışıkları gören Ümit Özgen, ‘belki koşarak giderim’ diyerek kulübeden çıktı. Hızlı hareket edebilmek için üzerindeki kar kıyafetini çıkaran Ümit Özgen koşmaya başladı. Koşarken, bir süre sonra bayılan Ümit Özgen'e ulaşmak için acele eden jandarma, kardaki izlerini takip ederek önce kulübede snowboardını buldu.
Ekipler saat 23.00'de sıralarında kulübeye 1.5 kilometre uzaklıkta donmak üzere olan Ümit Özgen'e ulaştı. Jandarma ekibi şuuru kapalı bulduğu Ümit Özgen'e, babasımnın panik atak olduğunu söylerek verdiği sakinleştiri ilaçları içiremedi. Jandarma ekibi bir süre sırtında taşıdığı Ümit'i, yolda yetişen AKUT ekibinin de yardımıyla, kaybolduktan 14 saat sonra 02.00'de kar makinası yardımıyla oteller bölgesine getirdi, Şuuru kapalı olan Ümit Özgen, ambulansa alınıp Bursa'ya götürülürken yolda yaşamını yitirdi.
“AĞ ÇEKİLSE BUNLAR OLMAYACAKTI”
Ümit Özgen'in yaşamını yitirdiği olaydan sonra açıklama yapan kimliğinin açıklanmasını istemeyen jandarma yetkisi, Uludağ'da tehlikeli bölgelere ağ çekilmesi için alınan kararın uygulanmadığını açıkladı. Olay günü jandarma ekiplerinin büyük bir fedekarlıkla çalıştığını söyleyen yetkili, şunları söyledi:
“Haberi alınca kaybolan öğrenciye sığındığı kulübeden çıkmamasını önerdik. Şarjı bitmemesi için bizden başkasıyla telefon görüşmesi yapmamasını da istedik. Hayatından endişe eden arkadaşları kendisini sürekli aradı. Sonunda şarjı bitti. Kurtarma ekibimiz Ümit'i kurtarmak için otellerden aldıkları araçlarla birlikte 4 kar motoru ile aradık. Kendisine ulaştığımız zaman karın içersine gömülmüştü. Onu kaldırmak isteyen arkadaşımız da kara saplandı. İkisinin kurtarılması 15 dakika sürdü. Araçların bulunduğu yere öğrenciyi sırtımızda taşıyarak getirdik. Bazı arkadaşlar dereye düşerek hafif yaralandı. Çalışmalara katılması için tesisatlarımızla destek verdiğimiz AKUT ekibini olay yerine getirdik. Arkadaşlarının kendisini sürekli araması ve telefonun şarjının tükenmesi ona geç ulaşmamıza neden oldu. En büyük etken ise dağda ciddi bir sağlık kuruluşunun olmaması. Böyle bir kuruluşun olması halinde öğrenci ölmeyebilirdi.”
Jandarma yetkilileri, baba Haluk Özgen'in, oğlunun panik atak rahatsızlığı bulunduğunu söylemesiyle, kurtarma çalışmalarına giden ekibe öğrencinin ilaçlarından verdiklerini sözlerine ekledi.
“KÜLÜBEDEN ÇIKMASA ÖLMEYECEKTİ”
Uludağ Turuzmini Geliştirme Derneği Başkanı Serdar Yazıcı da yaptığı açıklamada, Ümit'i ölüme götüren aksaklıklara değindi. Yazıcı, şunları söyledi:
“Burada iki taraflı ihmal var. Biri kayakçının ihmali. Donanımsız piste çıkması. İkincisi kayak yapılan pistlerde yeterli donanımın bulunmaması. Zirvede tehlikeli bölgelere bariyer çekilebilir. Tahta çakılıp iple uyarı yapılabilir. Bunlar gerçekleşmedi. Ayrıca yeterince yön tabelası yok. 50- 100 metrede bir konulmuş. Bunlar çoğaltılsa insanlar nereye gideceğini bilir. Öğrencinin panik atak olduğunu öğrendik. Bu nedenle sığındığı kulubüden çıkma ihtiyacı duydu. Hasta olmasa çıkmayacaktı, belki de ölmeyecekti.”
VALİ HARPUT: TEDBİRLER ARTIRILACAK
Bursa Valisi Şahabettin Harput ise Ümit Özgen'in kaybolma haberinin kendisine o gün saat 17.00'de ulaştığını, gelişmelerle yakından ilgilendiğini söyledi. Jandarma ve diğer ekiplerin kaybolan gence ulaşmak için büyük gayret sarfettiğini belirten Vali Harput, Ümit Özgen'in jandarma ile cep telefonuyla konuştuğu zaman sığındığı kulübeden kesinlikle çıkmaması gerektiğinin söylendiğini kaydetti.
Kulübeden ayrıldıktan sonra telefonunun şarjı biten öğrenciye ormanlık alanda ulaşıldığını bildiren Vali Harput, Uludağ'da kayak yapan özellikle gençlerin biraz daha heyecan yaşamak için farklı güzergahlara, daha zor olan güzergahlara gitmesinin risk olduğunu söyledi. “Bu riskin sonunda neyin geleceğini kimse tahmin edemez. Bunu herkesin kabul edip riske girmemesi gerekiyor” diyen Harput şunları söyledi:
“Benzer olay yaşanmaması için arkadaşlara talimat verdim. Farklı önleyici tedbirler alınacak. Bunlardan biri kayak yapan bir kişide telefon olmasa da kendisine her ortamda irtibat sağlayacak, sinyal alıp gönderen cihazların arayışı içersindeyiz.”
ÜMİT'İN ÖLÜM NEDENİ DÜŞME SONUCU DONMA
Snowboard yaparken yaşamını yitiren Ümit Özgen'e Bursa Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı. Özgen'e yapılan ilk muayenede yaşamını yitirmesinin nedeni olarak ‘düşme sonucu donarak ölme’ tanısı konuldu.
Her yıl ortalama 800 bin kişinin geldiği, 16 otel, 16 da kamuya ait misafirhane bulunan, 5 bin yatak kapasiteli Uludağ'da sağlık tedbirlerinin yetersizliği daha önce de gündeme gelmişti. Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü'nün, Uludağ'da bulunan Sakıp Sabancı Tıp Merkezi'ne bu yıl uzman hekim ve ekip göndermemesi, bir süre önce doktor görevlendirilen Sağlık Ocağı'nın yetersiz olması, yaşanacak donma ve kazalar için büyük tehlike oluşturuyor.
Uludağ'da özellikle donma anında müdahale edilebilecek bir tesisin bulunmadığını açıklayan İl Sağlık Müdürü İsmail Hakkı Çelik, “Sağlık merkezimizde 5 doktor ve sağlık personeli 7 gün 24 saat hizmet vermeye başladı. Donma olaylarına karşın malesef müdahale edemiyoruz. Ölen gencimize zaten çok geç ulaşılmıştı. Ambulansta müdahale yapılırken öldü” dedi.
YILDIRIM ÜMİT ÖZGEN İLE İLGİLİ BAŞVURU YOK
İZMİR'de bir toplantıya katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, çıkışta gazetecilerin ‘Uludağ'da donarak hayatını kaybeden Ümit Özgen'in cep telefonuyla yardım istemesi, GSM şirketinin de cep sinyalini belirlemek için savcılık izni isteyip, kurtarma için zaman kaybedilmesiyle’ ilgili sorusunu yanıtladı. Yıldırım şunları söyledi:
“Böyle bir iddia ortada ise araştırılacak ve gerçek ortaya çıkacak. Usul şudur; herhangi bir sinyalin nereden alındığının bilgisi operatör tarafından ilgili makamlara talep üzerine iletilir. Bu talebi değerlendirip ilgili makamlar gereken işlemleri yapar. Jandarmaya ya da polise haber verir, intikal eder ve sorun çözülür. Bilgi İletişim ve Teknolojileri Kurumu'na (BTK) bu konu ile ilgili intikal eden bir başvuru yok. Biz bunu tespit ettik. BTK'ya haber verilmesi lazım. Haber verilmiş mi BTK'ya? Verilmemiş. Jandarmaya haber gitmiş. Saat 2'de gitmiş ve 2'de de ulaşılmış. Maalesef kurtarılamamış. Benim kişisel görüşüm sonucu değiştirmiyor. Önemli olan o gencimizin hayatını kurtarabilmekti. Bunu başaramadık. Bu bizim hepimizin üzüntüsüdür. Kusur kimde olursa olsun hepimizin üzüntüsüdür. ‘Bizde kusur yok, şu kurumun göreviydi, bu kurumun göreviydi' demekle burada bir sorumluluk ortadan kalkmaz. Dolayısıyla olay araştırılacaktır. Bu bir iddiadır. Gerçek ortaya çıkacaktır. Duyumlarla, iddialarla hüküm oluşturmak acı bir olaya başka bir olayı eklemekten başka birşey eklemez.”