Uludağ eriyecek

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun, Meteoroloji Mühendisleri Odası'nın yayın organında yer alan ‘‘Ozon ve İklim Değişikliği’’ konulu araştırmasına göre, sanayileşme ile beraber doğanın tahrip edilmesi sonucu dünya atmosferinin bileşimindeki gazlarda büyük değişiklikler ortaya çıktı. Bu değişikler ise dünya üzerindeki tüm canlı yaşamı için tehlike oluşturuyor. İnsanoğlu, stratosferik ozon gazındaki seyrelme ve küresel ısınma gibi iki büyük sorunla karşı karşıya bulunuyor.

GECE SICAKLIKLARI

Türkiye genelinde seçilen bir kaç ilin sıcaklık ve yağış verilerinden elde edilen sonuçlara göre, Türkiye'de gece sıcaklıklarında önemli artışlar gözleniyor. Türkiye'deki ozon miktarlarındaki değişimin de orta enlemlerdeki diğer ülkelere benzer olacağı tahmin ediliyor. Böyle bir kabul ile Türkiye üzerindeki troposferik ozonun arttığını ve bunun yanında da stratosferik ozonun azaldığı belirtiliyor. Bu nedenle dünyanın diğer bölgelerine benzer şekilde, ozon miktarlarıyla iklim değişiminin Türkiye'de çevre, toplum ve ekonomiye etkisi olumsuz olacak. Küresel ısınma ile birlikte alt tropiklerdeki yüksek basınç kuşağının kuzeye doğru, Türkiye üzerine kayması bekleniyor. Böylece Türkiye'nin büyük bir kısmı oldukça kuru ve sıcak bir iklimin etkisine girecek. Bu da Türk turizmine ve ekonomisine darbe olacak İSTANBUL / ANKA

Neler olacak

CİLT KANSERİ

Morotesi ışınlardaki radyasyon insanlarda cilt kanserleri ve katarakt gibi göz hastalıklarının artmasına neden olabilecek.

KALP VE ASTIM

Canlıların nefes alıp verdiği seviyede bulunan troposferik ozon miktarındaki büyük artışlar, atmosferin ısınmasına katkıda bulunacak, insanlarda daha fazla kalp, astım ve akciğer hastalıkları görülebilecek.

YEŞİL AZALACAK

Orman ve tarım alanları azalacak; orman ve tarım ürünlerinde rekolte düşüşleri yaşanacak. Bu durum, ekonomiyi direkt olumsuz etkileyecek.

TURİZME DARBE

Deniz suyu seviyesindeki yükselme ve tatlı su sıkıntısı görülecek. Bunlarla birlikte turizm ve tarım sektöründe büyük kayıplar ortaya çıkacak. Kıyı şeridindeki ve deltalardaki tarım alanları kullanılamaz hale gelecek.

ULUDAĞ ERİYECEK

Isınma ile birlikte kışları kar yağışlarının yerini yağmurlar alacak. Daha az kar yağışı ve/veya çabuk erimeden dolayı Uludağ gibi kış sporları merkezlerinden daha kısa sürede yararlanılabilecek ya da hiç kullanılamayacaklar.

ENERJİ SIKINTISI

Türkiye genelinde yağışlar azalınca GAP başta olmak üzere tüm nehirlerin taşıdığı su miktarları düşecek. Nehirlerle daha az beslenen baraj göllerinin su seviyesi önemli ölçüde azalarak hidroelektrik enerji üretimi aksayacak. Van gibi göllerde su taşımacılığı zorlaşacak.

SEL VE EROZYON

Yüksek basınç kuşağının kuzeye kayması ile ülkemize hákim olabilecek tropikal iklime benzer bir iklim, düzensiz, ani ve şiddetli yağışlar, seller, heyelan ve erozyonu artıracak. Daha kuru hava, daha sık, uzun süreli kuraklıklara neden olacak.

KUŞ CENNETİ ÖLECEK

Manyas Kuş Cenneti ve benzeri milli parklar tahrip olacak, biyolojik çeşitliliğin kaynakları kuruyacak.

BALIK REKOLTESİ

Isınma ile beraber denizlerimizdeki su akıntıları ve sıcaklık rejimleri değişir. Bunlar da balıkların rekoltesini bozabilir.

ORMAN YANGINLARI

Kuru kesimlerde yüksek sıcaklıklar ile birlikte orman yangınları ve tarımsal hastalık ve böcek zararlılarında büyük artışlar görülür.

TARIMDA DEĞİŞİM

Tarım için bir çok yerde sulama gereği ortaya çıkacak. Geleneksel tarım ürünleri yerine daha sıcak ve kuru iklim şartlarına uygun tarım ürünlerine geçiş bir zorunluluk halini alacak.

Barajlar boşaldı

DSİ Genel Müdür Yardımcısı İlker Özel, Türkiye'de son 3 yıldır etkili olan kuraklık nedeniyle barajlardaki kullanılabilir su miktarlarında yüzde 30'lara varan azalmalar yaşandığını belirtti. İlker Özel, ‘‘Hidroelektrik santralların durumu iyi gitmiyor. Barajlar boş. Eğer böyle devam ederse 2002'de çok büyük sıkıntılar yaşanacak’’ dedi.