Ulubatlı ruhu bende hep mevcuttu

'Fetih 1453' projesi size nasıl geldi?

- Proje bana gelmedi aslında, ben ona gittim! Çekimlerin başlayacağı döneme kadar sadece 'Pars: Narkoterör' isimli dizide oynamıştım. Bir arkadaşım 'Fetih 1453' filminin oyuncu seçimleri sırasında yapımcı Faruk Aksoy'a bir fotoğrafımı göstermiş. Faruk Abi ön çalışma yapmam için küçük bir sahne verdi. O sahneyi oynadıktan sonra 300 kişi arasından bana "Ulubatlı Hasan sensin" dedi. Ulubatlı Hasan dendiğinde akla kahramanlık ve savaşçı ruh geliyor. O ruh da bende zaten hayatımın her döneminde mevcuttu.

Bu rolü kapmanızda sizce oyunculuğunuzun yanında fiziğinizin ne kadar etkisi var?

- İnsanlar sizi önce fizik görünümünüzle bir yere koyuyor. Ama oyunculuğunuz yoksa bunun bir önemi kalmıyor. Faruk Aksoy en çok oyunculuğumdan ve bakışlarımdan etkinlendiğini söyler.

Role hazırlanmak için hiç tarih araştırması yaptınız mı?

- Yalan söylemeyeceğim! Bu konuyla ilgili hiç kitap okumadım. Zaten okumayı değil, yaşamayı seviyorum. Rol için üç buçuk aylık eğitimden geçtik. Geçmişte sporla ilgilendiğim için çalışmalara hızlı uyum sağladım. Sadece iki günde ata binip çok iyi kılıç kullanmayı öğrendim. Bu aşamalardan geçtikten sonra rolü almam kesinleşti.

SİYASİ TARTIŞMALARIN DIŞINDAYIZ

Filmin 'Ulubatlı Hasan' karakteri üzerinden ilerlediği eleştirilerine katılıyor musunuz?

- Bunlar yazılıyor ama 'Ulubatlı Hasan' filmde aşk yaşayan, kılıç tutan, at binen bir karakter olduğu için öne çıktı.

Fatih karakterini canlandıran Devrim Evin'in burnunun estetiği konuşuldu, sizin kadar heybetli olmadığı tartışıldı...

- Aramızda bunlar hiç konuşulmadı. Devrim'in karakteri iyi yarattığını düşünüyorum. Sadece burnuyla ilgilenmemek ve onu bu eleştirilerle küstürmemek gerektiğini düşünüyorum.

Filmin görselliğinin iyi olduğu konusunda herkes hemfikir. Ama uzun olduğunu söyleyenler, diyalogları eleştirenler de var...

- Tarihçiler işin tarihi boyutunu, bazıları da siyasi boyutunu tartıştı. Dünya basınında filmin 'Yeni Osmanlıcılık' kavramının parçası olduğu bile yazıldı. Biz siyasi tartışmaların dışındayız. Öte yandan seyircinin filme ilgisi hem filmi izleyiş hallerinden hem de kırılması zor bir gişe rekoruna ulaşmasından ortada. Film için  birçok akademisyenle konuşuldu. Ayrıca sen uzun dersin, başkası kısa diyebilir.

Filmde Mehter Marşı'nın çalınmaması da tartışılıyor...

- Tarihi o gün orada yaşamış gibi değerlendirmemek gerekiyor. Filmde tarih danışmanının söyledikleri uygulandı. Mehter Marşı çalsaydı, bu kez de "O zaman Mehter yoktu" diyenler çıkabilirdi.

BABAM ÖLÜNCE ANNEME BAKMAK İÇİN OKULU BIRAKTIM

Model olarak sizi nasıl keşfettiler?

- Bir mankenlik ajansı yetkilisi beni yolda gördü. İlk önce Vakko defilesine çıktım. Aslında hayalim amcamın yolundan gidip tekstille uğraşmaktı. Mankenliğe de tekstil piyasasını öğrenmek için başladım. Bir de dostluk kurmayı, çevremdekilerin fikirlerini dinlemeyi, yaşayarak öğrenmeyi seviyorum.

Ama tekstil yerine oyunculuk yaptınız...

- Tam tekstil işine başlayacağım sırada bir arkadaşım bir dizi için görüşmesine gidiyordu ve beni de yanında götürdü. Osman Sınav seçmelerde beni gördü ve bu sayede 'Pars Narkoterör' dizisine başladım. İyi hocalarla ve doğru isimlerle çalıştım. Bundan sonra da kendimi geliştirmek istiyorum. Planım yaz aylarında yurtdışında bazı oyunculuk workshop'larına katılmak.

Sizi sıcak havada, kapalı mekanlarda bile hep deri montla görüyorum. Nedir bu tutkunun nedeni?

- Evet, deri giymeyi seviyorum. Derinin bana verdiği haz başka. Sayısını bilmiyorum, renk renk deri montlarım var.

Filmin afişlerinde ve fotoğraflarda gördüğümüz kaslı kollarınızda fotoshop olduğu söyleniyor. Doğru mu?

- Filme nasıl photoshop yapılabilir ki!

'Çelikkol' soyadıyla özdeşleşmişsiniz o zaman...

- Valla öyle diyorlar (Gülüyor). Hakkımda "Soyadını layığıyla taşıyor" diye bile yazıldı.

Ne zamandır vücut geliştiriyorsunuz?

- Vücut çalışmıyorum. Yüzerim, koşarım... Baba tarafımda da herkesin fiziği kalıplı.

Babanız Süheyl Çelikkol milli futbolcuymuş. Spor sizin genlerinizde var herhalde?

- İzmitliyim. Amcam basketbol oynardı. Ailede herkes spor yapardı. Geçmişte ben de lisanslı basketbol oynadım. Aynı zamanda ablam mimar, dayılarım profesör... Eğitimde ileri gitmeyen tek kişi benim. Annem bir gün, "Senden ne olacak oğlum demişti?" Geçenlerde "İşte, benden her şey oluyor anne" diye cevap verdim.

Neden basketbolu bıraktınız?

- Bursa Uludağ Üniversitesi'ni kazandığım dönemde babamı kaybettim. Evin tek erkeğiydim, aileme bakmam gerekiyordu. Ablam İstanbul'da mimarlık okumaya gidince ailemin yanına dönüp çalışmaya başladım.

Peki hayatınıza giren kadının da spor yapması şart mı?

- Hayır, sporu ben yaparım. Yemek yapanın kadın olması lazım ki yiyelim (Gülüyor).

Deniz Çakır'la evlendiğiniz, çocuk aldırdığınız söylentileri var. Bunların aslı nedir?

- Böyle bir şey yok...

OTOMOBİLLE SÜRAT EN BÜYÜK ZAAFIM

Hayat felsefem... iyi insan olmak

Vazgeçilmezim... ailem

En büyük zaafım... otomobille sürat yapmak

Kendimi... görmedim, duymadım, bilmiyorum ...diye anlatırım

İdeal kadın tipim... sohbet edip keyif alabileceğim ...bir kadın

Bir kadın beni... dürüstlüğü ve masumiyetiyle ...tavlar

İKİ SAATTE ULUBATLI'DAN CEMİL'E DÖNÜŞTÜM

'Fetih 1453' filminin son sahnelerinin çekimleri geçen yıl tamamlandı. Setten çıkıp hızla berbere gidip saçımı ve sakalımı kestirip iki saat sonra 'İffet' dizisinin setine başladım ve bir anda Ulubatlı'dan Cemil'e dönüştüm.

 "Annem "Senden ne olacak oğlum demişti. İşte benden her şey oluyor anne dedim"