Güncelleme Tarihi:
Beyoğlu, Tepebaşı'nda dün Rusya protestosu düzenlendi. Protestoya savaş nedeniyle Kiev'den ayrılmak zorunda kalanlar da katıldı. 20 yıldır Ukrayna'da inşaat firmasında çalışan ve aynı şirkette tercümanlık yapan Vira Sav ile evlenip iki çocuk sahibi olan Engin Sav da protestocular arasında yer aldı. Ukraynalı eşi, 10 yaşındaki kızı Aylin ve 12 yaşındaki oğlu Ali Kerim'i de yanında getiren Engin Sav, "Biz savaş başladıktan sonra üç hafta orda yaşadık, savaşın içindeydik. Bir hafta önce İstanbul'a geldik. Savaş başladıktan sonraki üç hafta uyku diye bir şey görmedik. Üç hafta bodrumda sığınakta yaşadık. Yemekleri, suları ne varsa aşağı, bodruma indirdik. Bodurum da kalıyorduk, sirenler çalınca uykulu halde direkt çocukları kucağımıza alıp sığınağa iniyorduk. Savaş öncesi çocuklar okula gidiyordu, düzenli bir hayatımız, arabamız, evimiz ve işimiz vardı. Savaş başladıktan sonra her şey allak bullak oldu. Güzel bir düzenimiz ve mutlu bir ailemiz vardı. Savaştan sonra her şey mahvoldu. Yanımıza hiçbir şey getiremedik, sadece üstümüzdeki kıyafetlerle çantaya iki parça eşya koyduk ve kaçtık" dedi.
"GECE SAAT 04.00'TE YATAKTAN FIRLADIK"
Eşi Vira Sav ise, "24 Şubat'ta savaş başladı. Biz normal hayatımızı sürdürüyorduk. Sabah saat 04.00 sıralarında tuhaf bir ses duyduk, dışarıda fırtına var diye düşündük. Sonra evdeki camlar titremeye başladı. Biz yataktan fırladık, ondan sonra haberlerden duyduk ki Putin bombalamaya başlamış. Sabah çocukları okula gönderip işe gitmeyi planlarken çocuklarımızı kucağımıza alıp bodrum katındaki sığınağa inmek zorunda kaldık. Savaş başladıktan sonra ülkemizi terk etmeyi hiç düşünmedik. Annem ve babam, bütün akrabalar hala ordalar. 20 gündür bodrumdaki sığınaktan hiç çıkamıyorlar. Yiyecekleri, içecekleri yok. Orada internet, elektrik, su, ısıtma yok. Onlar hala bodrumda sığınakta. Şehrin yüzde 60'ı yıkılmış şekilde. Savaş boyunca üç hafta orada kaldık. Sonra baktık olacağı yok, çocuklar en ufak bir sesten yataktan fırlıyorlardı. Herhangi bir sesten korkmaya başladılar. Biz de sadece arabaya bir iki valiz atabildik ve birkaç parça eşya." dedi.
Vira Sav şöyle devam etti:
"Üç gün yollarda geçirdik. Romanya ve Bulgaristan'dan geçtik. Tam üç gün arabada kaldı çocuklar. Sınırlardan geçebilmek için 6-7 saat bekledik. Hala bütün ailemiz, akrabalarımız oradalar. Maalesef hiçbirimiz çalışamıyoruz bütün tanıdıklarımız da çalışamıyor, okul da yok. Çocukların bir hafta önce online dersleri başladı. Ama maalesef fazla katılamıyor derslere. Birçok şehirde elektrik ve internet yok. Okul düzeni bozuldu, herkesin düzeni bozuldu. Bizim orada kalan annemiz, babamız var, şimdi günde üç dört defa aramaya çalışıyoruz. Durumlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Telefonda fazla bir şey söylemiyorlar. Çünkü bildiğiniz gibi telefon konuşmaları Rusya tarafından dinleniyor. Onun için pek bir şey söyleyemiyorlar. Bütün durumu haberlerden öğreniyoruz"