Güncelleme Tarihi:
Dört bir yanı güzellikle çevrili olan ülkemizde, yerli ya da yabancı seyahat severleri etkilemeyi başaran çok sayıda keşif rotası var. Üstelik o kadar şanslıyız ki ülkemiz çok zengin bir mutfak kültürüne de sahip. Bu nedenle seyahatlerimiz sırasında uğradığımız her durakta karşımıza lezzetleriyle parmak ısırtan şehirler çıkıyor.
Ben de yazdan kalma havaların sürdüğü şu günlerde, gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Erdoğan Gümüş, Bahar Gündoğdu ve İpek Evci’ye ‘Hem keşif yapabileceğimiz hem de nefis yemekler yiyebileceğimiz en güzel yerler nereler?’ diye sordum. Birbirinden şahane 10 adres önerdiler...
‘Sakin şehirlerde’ yemeklerin izinde: BOLU
Bolu dendiğinde ilk akla gelen yerler genellikle Abant ve Yedigöller oluyor. Halbuki Bolu, merkeze çok yakın mesafede kültür gezisi yapılabilecek birçok değere ev sahipliği yapıyor. Özellikle Göynük ve Mudurnu, harika bir hafta sonu rotası… Peki, nereleri gezmeli hangi lezzetleri tatmalı? İşte Erdoğan Gümüş’ün önerileri…
-- Eğer Bursa’da iki gün geçirecekseniz bir gününüzü de Cumalıkızık’a ayırmalısınız. Köye sabah saatlerinde giderseniz doğal ürünlerden oluşan köy kahvaltısını sakın es geçmeyin. Tarihi bir konağın bahçesinde çayınızı yudumlamak, sıcacık köy ekmeğiyle reçellerin tadına bakmak ve bu esnada köy halkıyla sohbet etmek gününüzü güzelleştirecek. Köyün vazgeçilmez lezzetlerinden biri de köy mantısı ve sonrasında servis edilen ev baklavası. Tatmadan sakın dönmeyin.
Bahar Gündoğdu, “Ayvalık, ülkemizdeki doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için en keyifli ve huzurlu yerlerden biri. Cunda ise mutfağı ve harika sokaklarıyla büyüleyici bir yer” dedi ve gezilecek noktalarla ilgili şu öneriler bulundu:
“Midilli ve Ayvalık Adaları’nın enfes manzarasına bakan Şeytan Sofrası, Ayvalık’ta göreceğiniz ilk yer olmalı. Ardından beldenin kendine has mimarisini gözler önüne seren sokaklarında Tarihi Ayvalık Evleri’ni fotoğraflayabilirsiniz. Cunda Adası ise haritadan ufak görünüyor ama etrafını arabayla turlamak nereden baksanız bir saatinizi alır. Burada mutlaka görmeniz gereken yerler ise Cunda Yel Değirmeni, Rahmi M. Koç Müzesi ve Cunda Tarihi Pazar.”
Peki, hangi lezzetleri tatmak gerekiyor? Bu soruma Bahar Gündoğdu, “Ayvalık tostu, kabak çiçeği dolması, beğendili sübye, Girit ezmesi, damla sakızlı lorlu kurabiye ve höşmerimin tadına bakmadan asla dönülmemeli” cevabını verdi.
-- Şehirde tadılacak lezzetlerin başında ise çibörek geliyor. Eskişehir'e göç eden Kırım Türklerinin geleneksel yemeği olan ve adını Tatar dilinde 'nefis, güzel' anlamına gelen 'çi' kelimesinden alan bu börek, kentin en meşhur lezzetlerinden… Kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılıyor. Bir diğer özel lezzet de Balaban kebap… Pide üzerine et suyu, salça ve yoğurt dökülüyor, en son köfteler ekleniyor. Tadı harika…
-- Bir diğer adres de Erfelek Tatlıca Şelaleleri… İrili ufaklı 26 şelaleden oluşuyor. Şelaleleri görebilmek için ahşap merdivenli yoldan yokuşu aşmak ve ikinci şelaleden sonra 2 kilometre boyunca yürümek gerekiyor. Yakından görebilmenin tek şartı ise suda yürümek ve birbiri ardı sıra gelen şelaleleri tırmanmak. Bu nedenle doğa yürüyüşçüleri ve adrenaline meraklı olanların en çok sevdiği su yürüyüş yollarından birini oluşturuyor Erfelek Şelaleleri…
Şehrin çok zengin bir mutfağı olduğunun da altını çizen Gümüş, en özel lezzetin Sinop mantısı olduğunu söyledi:
“İsteğe göre; yoğurtlu, cevizli, sade ya da karışık olarak hazırlanan mantılar, üzerine dökülen tereyağıyla damakta muhteşem bir tat bırakıyor. Mayalı hamurla yapılan bir çeşit poğaça türü olan nokul, keşkek, un helvası ve kavurmasıyla birlikte Boyabat pilavı da tatmanız gereken lezzetlerden bazıları…”
“Urla’nın merkezindeki İskele Mahallesi, ilçenin denizle buluştuğu nokta. Balıkçı barınağı çevresinde sıralanan balık restoranları, kafeler, kahvaltı mekânları ve katmercileriyle her daim canlı” diyen Nurgül Büyükkalay, gezilecek yerlerle ilgili şu önerilerde bulundu:
“Urla, sanat merkezleri ve müzeleriyle ön plana çıkan bir ilçe. Hem koleksiyonu hem de bahçesiyle çok seveceğiniz Arkas Sanat ve zeytinin tarihinde yolculuğu çıkacağınız Köstem Zeytinyağı Müzesi mutlaka görmeniz gereken noktalar.”
Büyükkalay, Urla’nın aynı zamanda müthiş bir gastronomi rotası olduğunun altını çizdi ve şu bilgileri paylaştı:
“Urla mutfağı hem geleneksel tatlar hem de deniz ürünleriyle öne çıkıyor. Zeytinyağlılar ve yöresel otlarla hazırlanmış lezzetler sofralarda mutlaka yer buluyor. Urla güveci benim en sevdiğim lezzet. Kabak çiçeği dolması, enginar, kınalı bamya, Girit kabağı salatası, balık buğulama, acı badem ve un kurabiyeleri ise tatmanız gereken diğer lezzetler.”
Kebabı için gitmeye değer: DENİZLİ
Yeşil doğası, iklimi ve tarihiyle tüm dünyanın tanıdığı Denizli; Pamukkale Travertenleri, antik kentler ve kendine özgü mutfağıyla adından sıkça söz ettiriyor. Bahar Gündoğdu, “Denizli’de gezmek çok keyifli. Çünkü ziyaretçilerine harika bir gün batımı manzarası sunuyor” dedi ve şu detayları paylaştı:
-- Denizli'de mutlaka gezilmesi gereken yerlerin başında Pamukkale Travertenleri geliyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan bu muhteşem doğal oluşum, geçmişte de oldukça önemli bir yere sahip. Özetle Denizli'yi ziyaret etmek için başlı başına bir neden… Ayrıca şehir merkezine 20 kilometre uzaklıkta antik kentler bulunuyor. Hierapolis Antik Kenti ve Laodikeia Antik Kenti’ni görmeden sakın dönmeyin. Ayrıca Atatürk Etnografya Müzesi ile Çınar Meydanı da görülecek yerlerden…
-- Denizli’nin mutfağı da harika... Güzel bir gezinin ardından kendinizi Denizli kebabına teslim edebilirsiniz. Bir kâğıt üzerinde sunuluyor ve tadı inanılmaz. Bildiğiniz kebaplardan değil. 'Yiyen bir yemeyen bin pişman' denen türden. Ayrıca tandır, keşkek, tas kapama gibi Denizli'ye özgü diğer lezzetleri tatmadan da gezinizi sakın sonlandırmayın.
-- Güzel bir gezi sonrası sıra geldi Antalya'nın nefis yemeklerinden tatmaya. Şehirde çok sayıda lezzetli köfte-piyaz yapan restoran bulacaksınız. Antalya’da birçok yemekte tahin kullanılır. Piyaz, hibeş, kabak tatlısı tahinli yenir ve damak çatlatır. Antalya’da köfte-piyazın üzerine yiyeceğiniz tahinli, cevizli, kaymaklı kabak tatlısı da bir gelenektir. Tadı gerçekten enfes!
-- Tarihi çok eskilere dayanan Zinciriye Medresesi, harika mimarisi ve manzarasıyla Olgunlaşma Enstitüsü, şehrin simgelerinden Ulu Cami, otantik atmosferiyle Revaklı Çarşı, Mardin Müzesi ve Sabancı Müzesi şehirde görmeniz gereken en önemli duraklar.
-- Mardin gezisinin en güzel yanlarından biri yöresel lezzetleri tadabileceğiniz çok sayıda konak olması. Bir akşamınızı bu tarihi konakların birinde yöresel yemeklere ve sıra gecesine ayırmanızı öneririm. Özellikle meze tabaklarını deneyin. Lebeniye çorbası, kaburga dolması, sembusek, ikbebet yöresel lezzetlerden. Ayrıca Mardin kebabı da harika… Şehrin her yerinde mavi badem şekerlerinden göreceksiniz. Denemeden geçmeyin. ‘Hayalet’ dedikleri bu badem şekerlerinin rengi lahor ağacının kökünden elde ediliyor.
Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olan Diyarbakır, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış en özel şehirlerimizden biri… Farklı kültürleri bir arada tutmayı başarabilen şehri gezerken zengin kültürel mirasının ve köklü geçmişinin izlerini göreceksiniz.
Hatta eski şehre indiğinizde burnunuza buram buram tarih kokusu gelecek. Halkı da inanılmaz misafirperver. Öyle ki herhangi bir kapıyı çalsanız sizi hemen buyur edip ağırlayacak kadar... Diyarbakırlılar memleketlerine olan sevgilerini “Diyarbakır, sen mi tepeden tırnağa sevdalı bir şehirsin yoksa biz mi ölümüne sevdalı birer Diyarbakırlıyız” sözleriyle anlatıyor.
Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi: Diyarbakır’da görülmesi gereken birçok müze var ancak Diyarbakır evlerinin en güzel örneklerinden birini görmek için mutlaka Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’ni ziyaret etmelisiniz. Özellikle avlusu çok güzel. Müzede şairin mektupları, kitapları, aile fotoğrafları ve özel eşyaları sergileniyor.
Diyarbakır gezilecek yerler dışında lezzetlerinin de peşinde koşacağınız bir şehir. Peki, hangi yemekleri tatmalı? Bu soruma Nurgül Büyükkalay, “Sabah kahvaltısında bile çekinmeden yiyebileceğiniz ciğer şehrin en bilinen lezzeti. Ayrıca kaburga dolması, duvaklı pilav, meftune, pıçık, mahlepli çörek, mumbar dolması, cartlak kebabı ve acılı ezmenin tadına bakmadan asla dönülmemeli” cevabını verdi.
Fotoğraflar: iStock