Güncelleme Tarihi:
BEN 1970’li yıllarda başlayan bu dönemi ‘Bilgi Çağından Bilinç Çağına Geçiş’ döneminin başlangıç evresi olarak algılıyorum. Şu anda yaşamın her alanında iki uç realite yaşanıyor: Eski dünya ile yeni dünya aynı anda mevcut. Aradaki uçurumun gölgesi, gecenin şafaktan önceki en karanlık hali kadar koyu. İnsan denilen tür, başlangıçtan itibaren adım adım evrimleşerek bugünkü şeklini aldı. Fiziksel evrimin yanı sıra bilinç de her yeni türle birlikte biraz daha arttı. Her yeni tür, bir önceki türün daha üst bilinç versiyonu oldu. Evrimleşme devam ediyor.
İKİ TÜR İNSAN VAR
Şu anda da gezegenimizde şeklen birbirine benzeyen ama bilinç seviyeleri farklı iki tür insan yaşıyor: Homo sapiens ve Homo novus’lar. Ama bu kez birlikte varoluş süreci 30 bin yıl olmayacak; çok çok daha kısa sürecek. Teknolojik gelişimin yarattığı yoğun radyasyon, ruhsal gelişimin teknolojik gelişim hızıyla paralellik arz etmemesi, insanlar ve ülkeler arasındaki derin sosyo-ekonomik uçurum, dünyanın dört bir yanında bitmek bilmeyen savaşlar, doğal kaynakların hızlı tüketimi, sistemin çöküşü, depresyonun alarm boyutunda artması, hastalıkların ve özellikle bağışıklık sistemini çökertici hastalıkların artması, iklim değişiklikleri, hava, su ve toprağın kimyasallarla kirlenmesi...
Değişim çok hızlandı ve hızı her geçen gün katlanarak artıyor. İnsanlık dünya tarihinde daha önce yaşanmamış bir boyutta krizin içinde ve çoğu insan, krizin boyutlarının farkında bile değil. Bu kriz sanıldığı gibi sadece ekonomik bir kriz değil. Bu kriz bir bilinç krizi.
Nil Gün / Kişisel gelişim uzmanı
İŞTE GELİŞEN İNSANIN ÖZELLİKLERİ
NİL GÜN, gelişkin Homo sapiens’in özelliklerini aşağıdaki gibi sıralıyor. Eğer bu özelliklere sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, kendinizi “Yeni Dünyada Yeni İnsan” olma yolunda öncü kabul edebilirsiniz.
Dünyanın gidişatının akıldışı olduğunu düşünüyor ve hissediyor.
Dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ve bunun gibi her türlü ayrımcılığın ilkellik olduğunun bilincinde.
Farklılık ve çeşitliliğe saygı göstererek eşitlik ve özgürlük için dünyanın değişmesini arzu ediyor.
İnananlar ve inanmayanlar
Ekolojik kıyamete çok yakınız
Ünlü yıldız Woody Harrelson (Yabancı basına verdiği demeçler): Bir tür kıyamet gününe doğru gittiğimiz düşüncesi bence kültürümüzde var. Ben, Hıristiyan inanışındaki türden bir kıyametten bahsetmiyorum. Kafalarda öyle bir kıyamet günü resminin canlanmasının sebebi, gişe filmleri kaynaklı da olabilir. 2012 filminde oynadıktan sonra insanlar sürekli 21 Aralık’ta kıyamet kopacağına inanıp inanmadığımı sormaya başladı. Ekolojik olarak kıyamet gününe çok yakın olduğumuzu düşünüyorum. Çok zor günler bekliyor insanlığı ve endişeliyim.
1-2 yıla yarı ışık olacağız
Müzisyen Gökhan Kırdar: Foton Çağı bir yok oluşun değil yeniden doğuşun senaryosu. Bir kıyamet senaryosu varsa kıyamet yok oluş değil var oluştur. 2012’de insanların aklında yitiriliş olması gibi olumsuz şeyler yerine yeniden doğuş olacağını, hastalanmayacak vücutlarımız olacağını düşünmenin bizi korkularımızdan uzaklaştıracağını inanıyorum. Teoriler gerçekleşirse 1-2 sene içinde yarı ışık, yarı görünen beden olacağız.
Bir bilinç sıçraması
Oscar ödüllü oyuncu Shirley MacLaine (New Age dinlere ve reenkarnasyona inandığı bilinen oyuncu, bu konuda pek çok kitap yazdı): “Ben de pek çok kişi gibi manevi bir devrimin gerçekleşmekte olduğunu düşünüyorum. Maya takviminin bittiği 21 Aralık kitlesel bir bilinç değişimi ile neticelenecek olabilir.”
Gaibi sadece Allah bilir
Oyuncu İpek Tuzcuoğlu: 21 Aralık 2012 dünyada yıllardır beklenen hatta üzerine kitaplar yazılan bir tarih. Antik Mayalara göre bu kehanet var, fakat bizim inandığımız Kuran’a göre gaipten haberi hiç kimsenin veremeyeceği kesin. Merak edenler için ayetin Arapçası şöyle: la yaglamul gaybe illallah... Gaibi sadece Allah bilir. 21.12 benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Her yeni günü son günümüzmüşcesine vicdanlı ve iyi bir şekilde yaşamak gerektiğine inanırım.
Tüylerim ürperiyor
Oyuncu Gonca Vuslateri: Ben kıyametin tarihli ve saatli olacağını sanmıyorum. Öngörü yahut psişik hikâyeler pek etkileyici insanlık tarihinde. Birkaç isim var ki, yüzyıllar sonrasında neler olabileceğine dair verdikleri düşsel yolculukları okuduğumda tüylerim ürperiyor. İnsanoğlu yenilendikçe dünyanın da yenilenmesi gerekiyor. Yeni dünya insanları eski dünyanın kurallarıyla yaşamaya razı olursa, her gün yenilenen bir dünya eski enerji ve eski bilgiyle yönetilirse asıl kıyamet o zaman gerçekleşiyor. Kısmen oluyor da bu.
Kasvetli bekleyişKimse gelmesin
FRANSA’nın güneyinde, Bugarach Dağı doruğunun eteğindeyiz. Dağ ile aynı ismi taşıyan bu köyde yaşayan insan sayısı 200. Ama bu köy, son iki yılda sayısız makale ve gazete haberine konu oldu. Çünkü Bugarach, Maya Takvimi’ne göre, tıpkı İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü gibi 21 Aralık’ta yaşayacağımız kıyametten etkilenmeyecek. Tam da bu nedenle, şimdi burada köy sakininden çok turist, hatta turistten çok uluslararası gazeteci var. Eğer Maya Takvimi doğruysa, yakında dünya, bu zirvede bulunanlara kalacak. Bugarach Belediye Başkanı Jean-Pierre Delord’sa, köyü ziyaret etmek isteyenlere açık mesaj yolladı: “Basitçe söylemek gerekirse, Bugarach’a gelmeyin. Çünkü zaten görecek bir şey yok. Kış zor bir dönem. Maalesef kar yağabilir ve küçük bir köy olarak onlara barınak sağlayamayacağımız için sokakta kalabilirler.”/ DIŞ HABERLER