Güncelleme Tarihi:
Taşeron şirketin sahibi ve şantiye şefi ile işçilerin düştüğü iskeleyi temin eden şirketten iki sanığa ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten beşer yıl hapis cezası çıktı. Köprünün ihalesini alan ICA İÇTAŞ/ASTALDİ ortaklığının proje koordinatörü ile iki iş güvenliği uzmanı ise iki bilirkişi raporunda asli, birinde tali kusurlu görüldükleri halde suçsuz bulanarak beraat etti.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yapımını üstlenen ICA İÇTAŞ/ASTALDİ ortaklığı, viyadüklerini yapımını Ongun Yapı ve Tasarım Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi adlı taşeron şirkete verdi. Namık Kılıç adlı kişiye ait şirkette çalışan kalıpçı olarak çalışan Lütfü Bulut, Yaşar Bulut ve Kahraman Baltaoğlu, 5 Nisan 2014’te Beykoz’daki V35 numaralı vidayükte çalışırken, kalıbın betonu ve iskelesinin çökmesiyle 25 metre yükseklikten yere çakıldı. Üç işçi feci şekilde can verdi.
İstanbul İş Teftiş Grup Başkanlığı’nca yapılan incelelemede, iskele bağlantılarının mevcut yüke dayanıklı şekilde kurulmadığı, iskelenin bükülmesi sonucunda kazanın meydana geldiği anlaşıldı. İskelenin güvenli şekilde desteklenmediği, yatay ve düşey kuvvetlere karşı uygun bir şekilde sabitlenmediği, bağlantı elemanlarının kontrolünün yapılmadığı belirlendi. Hazırlanan bilirkişi raporunda da iskelenin kurulum ve güçlendirme detayları projesi bulunmadığı, teknik yeterliliğe ve deneyime sahip iskele sorumlusu görevlendirilmediği ifade edildi.
Raporda; ICA İÇTAŞ/ASTALDİ’nin vekili ve proje koordintatörü olan Mustafa Cılız’ın iş güvenliğine öncelik vermediği için asli kusurlu olduğu ifade edildi. Cılız’ın yanı sıra taşeron şirketin sahibi Namık Kılıç, şantiye şefi Özgür Vatan, iş güvenliği uzmanı Gülenden Kara ve Gizem Karabiber ile iskeleyi tedarik eden URTİM adlı şirketten URTİM’den Serdar Urfalılar’ın asli, Ramazan Kurtoğlu’nun ise tali kusurlu olduğu belirtildi.
Yedi sanığa ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemece alınan ikinci bilirkişi raporunda Kılıç ile Kara ve Karabiber’in tali, diğerlerinin asli kusurlu olduğu bildirildi. Son duruşma 17 Kasım’da görüldü. Cılız, Kara ve Karabiber’in beraatına karar verilirken, dört sanığa beşer yıl hapis cezası verildi. Karar kesinleşirse sanıklar bir yıl görevlerini yapmaktan men edilecek.
Avukat Mehtap Cabak Özcan, “Benzer iş kazası dosyalarında olduğu gibi maalesef ülkemizin en büyük projelerinden birini üstlenen büyük şirket yetkililerine ceza verilmemiştir. Vezalar ise çok düşüktür, caydırıcı değildir. Cezaların düşük olması ve asıl sorumlulara ceza verilmemesi, yeni iş kazalarının önünü açmaktadır. Karar hukuka ve vicdana aykırıdır. İtiraz edeceğiz” dedi.
.