Üçüncü intifada yaşanması yönündeki korkular yersiz

Güncelleme Tarihi:

Üçüncü intifada yaşanması yönündeki korkular yersiz
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2010 13:46

Başta Hamas ve İslami Hareket olmak üzere Filistin siyasetinin içindeki önemli isimler 'Öfke Günü'nü üçüncü bir intifada fırsatı olarak kullanmak için ellerinden geleni yapsa da Batı Şeria halkı böyle bir durumda kaybedeceklerinin kazanacaklarından fazla olduğunu hissediyor.

Haberin Devamı

Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da yaşanan olaylar ardından basında yer alan üçüncü intifada tahminleri en azından şimdilik boş çıktı. Ancak Haaretz gazetesinde yayımlanan bir makalede Kudüs’ü içine alacak ciddi bir İsrail-Filistin çatışmasının yaşanabileceği ifade edildi.

 

Avi Issacharoff ve Amos Harel imzasıyla yayımlanan makalede, Kudüs çevresindeki köylere yakın bölgelerde yaşanan çatışmaların polisin kontrolü dolayısıyla geniş çaplı katılımdan yoksun, kısıtlı gösteriler olduğuna dikkat çekildi.

 

Polis, Hamas ve İslami Hareket’in alevlendirmek istediği olayları kimseye zarar vermeden bastırdı. Başta Filistin gazeteleri olmak üzere Arap basınında “El Kuds İntifadası” diye anılan üçüncü intifadayı Haremüşşerif’te başlatmak için büyük çaba sarf edilmesine karşın bu tahrikler işe yaramadı.

Haberin Devamı


Hamas liderleri Halid Meşal ve Mahmud el Zahar basının ilgisini çekmek adına atılmış tehlikeli bir adımla İslami Hareket’in liderlerinin yanında yer aldı. El Fetih ve Filistin Yönetimi’nin üst düzey yetkilileri de bu harekete destek verdi.

 

HAMAS’IN DESTEĞİ YÜKSEK
Issacharoff ve Harel, düzenlenen gösterilerin büyük çaplı olaylara dönüşmemesine rağmen, Hamas’ın yine de başarılı sayılabileceğini savundu.

 

Hamas’ın “Öfke Günü” ilan ettiği Salı günü Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te toplanan kalabalık, bir gün önce El Fetih tarafından düzenlenen gösterilerden çok daha kalabalıktı. Bu durum, Hamas’ın İslami Hareket’in çabaları sayesinde Doğu Kudüs’te halen güçlü bir desteğe sahip olduğunu gösterdi.

 

Dahası “Öfke Günü” eylemleri İsrail’deki Arap hareketinin ciddi bir örgütlenme yeteneği olduğunu ortaya koydu. Yazarlar bu durumun siyasetçiler ve karar yapıcılar için kaygı yaratacak bir durum olduğunu ifade etti.

 

Haberin Devamı

“Öfke Günü”nde yaşananlar bir yandan tahriklerin bir parçası olan diğer yandan Filistin şehirlerinde gösterilere izin vermeyen Filistin Yönetimi’nin bu ikili oyununa da katkıda bulundu. Ancak eylemlere katılan göstericilerin gönülsüzlüğü, Filistinlilerin Haremüşşerif’in tehdit altında olduğuna inanmadıklarına işaret etti.

 

Pek çok Filistinlinin, Hurva Sinagogu’ndaki restorasyon çalışmalarını Mescid-i Aksa’ya yönelik bir tehdit olarak algılamadığını savunan yazarlar Gazze Şeridi’ndeki Hamas liderlerinin üçüncü intifada çağrısı yaparken kaybedecek bir şeyleri olmadığını ancak Batı Şeria’daki halkın sükunetten yana olduğunu belirtti.


ABD’NİN ETKİSİ
Makalede, ABD’nin İsrail’i haklı olarak kınamasının yaşanan eylemlere katkıda bulunduğu ifade edildi. Filistin Yönetimi, Beyaz Saray’ın Netanyahu hükümetine eleştirdiği zamanlarda halkın protestolarını desteklemek ve yakınlaşma görüşmelerinde daha sert bir tavır takınmak için cesaretini topluyor.

 

Haberin Devamı

Dahası son günlerde Washington ve Tel Aviv arasında yaşanan atışmalara rağmen sonuçta tarafları müzakere masasına getirmek yine ABD’nin işi olacak. Ancak Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Netanyahu’ya bildirdiği koşullar altında böyle bir geri dönüşün yaşanması zor görünüyor.

 

Issacharoff ve Harel, Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü uzmanlarından David Makosvksy’nin, Salı günü Netanyahu’nun ABD’nin öfkesini yatıştırması için bir şeyler yapması gerektiği yönündeki makalesini hatırlattı.

 

Konut krizinin arkasındaki isim olan İçişleri Bakanı Eli Yişai’nin görevden alınması gerektiğini savunan Makovsky’nin bu teklifinin gerçekçi olmadığını bilecek kadar uzun süre İsrail’de yaşadığını ifade eden yazarlar, Netanyahu için kurtulmaktansa Kudüs’ü geri vermenin Yişai’den kurtulmaktan daha kolay olacağını yazdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!