Güncelleme Tarihi:
Pakistan'ın ilk kadın Başbakanı olan Benazir Butto, Dubai'de sürgün hayatı yaşıyor. Yolsuzlukla suçlanarak görevden alınan ve kocası da aynı gerekçelerle hálá hapiste olan Butto ülkesine dönmek ve tekrar yönetime gelmek umuduyla yaşıyor. Butto, arkadaşlarını ziyaret etmeye gittiği Washington'da Daphne Barak ile Demokratik Parti'nin önde gelen isimlerinden Esther Coopersmith'in evinde buluştu. Coopersmith daha önce de öğle yemekli toplantılarına Yaser Arafat, Ürdün Kraliçesi Raina gibi isimleri davet etmişti. Butto, Barak'a geçmişte çok fazla hata yaptığını söyledi. Artık ordu ile nasıl anlaşması gerektiğini öğrendiğini belirten Butto, hapisteki kocasından söz ederken de ağladı.
Niçin Washington'dasınız?
- Eski arkadaşlarla buluşmak ve yeni arkadaşlar edinmek için. Ayrıca bazı işlerim de var. Güneydoğu Asya yaşamak için tehlikeli bir yer. ABD'nin yeni yönetiminin bu bölge ile ilgilenmesini sağlayarak halkım ve bölge halkları için yarar sağlamaya çalışıyorum.
Birkaç yıldır sürgündesiniz, nerede yaşıyorsunuz?
- Dubai'de yaşıyorum ama çok seyahat ediyorum, biraz çingenelere benziyorum. Düzenli olarak Londra'ya Washington'a gidiyorum. Konferanslar veriyorum, politika yapıyorum ve üç çocuğumu yetiştiriyorum.
Kocanız tutuklandığı zaman çok şaşırdınız mı?
- Kocam ben başbakanlıktan indirildiğim gece tutuklandı. Ben ne zaman iktidardan düşsem o gözetim altına alınır, çünkü görevden alınmamla beraber birçok eski kan davası yeniden güdülmeye başlıyor. Bu durum ne yazık ki Güney Asya'ya özgü bir fenomen. Bangladeş'te de durum aynı. Yani ya hapiste ya da iktidarda oluyorsunuz.
Durumunuz bana Tansu Çiller'i hatırlatıyor. Şimdi o da iktidardan düştü ve hemen hakkında yolsuzluk soruşturması başladı...
- Haklısınız, aslında başım derde girdiğinde Pakistan mahkemelerinde yargılanmak istedim. Beni destekleyenler arasında adaleti Amerika'da aramamı söyleyenler oldu ama asla Amerikan mahkemelerinde yargılanmak istemedim. Adaleti kendi ülkemde sağlamak istedim ama politik savaşı sürdürürken kaybettiğim çok şey oluyor. Ama benim yönetim dönemim Pakistan'da birçok şeyin değişmesine neden oldu ve gelecekte de değişikliklere yol açabileceğine inanıyorum. Bu nedenle hatalar yapmış olsam da yolumdan dönmüyorum. Evet birçok hata yaptım, ama bedellerini de ödedim.
ORDUYU SONUNDA ANLADIM
Sizce yaptığınız en büyük hatalar nelerdi?
- Bölgesel güvenlik meseleleriyle başa çıkamam. Örneğin Hindistan ile olan ilişkilerimiz. Hálá sorun olan bu ilişkiler çok daha iyi olabilirdi. Partim Hindistan meselesinde artık kararlı bir tutum izliyor. Sorunları karşılıklı görüşmelerle çözmeye kararlı. Ortadoğu'da İsrail, Filistin ve Ürdün'ün yaklaşımlarını örnek almak istiyoruz. Doğu Kudüs sorununa benzeyen Doğu Keşmir meselesini şimdilik bir yana bırakarak yakınlaşma sağlamamız gerek. Buluşmalıyız, birlikte yolculuğa çıkmalıyız, birbirimizin hava sahalarından uçmalı ve dostluğu geliştirmeliyiz.
Bu soruna gerektiği kadar önem mi vermediniz yoksa sadece deneyimsiz miydiniz?
- İki kez Başbakan oldum. Birinci seferinde Hindistan ile sorunu çözdüğümü Güney Asya'da birbirimizin nükleer tesislerine saldırmama anlaşması imzaladığımı düşündükleri için hoşlarına gitmedim ve görevden uzaklaştırıldım. Ünformalıların politikamı beğenmediklerine karar verdim. İkinci seferinde ' dış politikayı üniformalılar yürütsün, ben de Pakistan'ın Valisi olayım' diye düşündüm. Ama beni yine görevden uzaklaştırdılar. Artık bazı üniformalılar beni ben de onları tanıyorum. Ayrıca devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini de daha iyi biliyorum. Haklısınız, ilk başbakanlığımda çok deneyimsizdim.
Üçüncü bir çıkış mı yapmak istiyorsunuz?
- Evet, bunu çok istiyorum.
Böyle bir şansınız var mı?
- Bazı muhaliflerim ordunun beni siyaset sahnesinin dışına çıkartmasını istiyor, ama biz de orduya onların da bir çekilme politikası olması gerektiğini hatırlatıyoruz. Ülkenin demokrasiye gereksinimi var. Şayet askerlerle ülkenin belli başlı sivil politik güçleri arasında çatışma olursa bu daha büyük belalar anlamına gelecek. Onun için hepimiz daha mantıklı davranmalıyız. Birlikte masaya oturup Pakistan için neyin iyi olduğunu konuşmamız lazım. Hepimiz askerlerin sorunlarla başa çıkamadığı konusunda birleşiyoruz. Ben görevden ayrıldıktan sonra Usame bin Ladin Afganistan'a geldi. Ben başbakan olduğum sırada Hindistan ile ilişkiler iyi değildi ama savaş durumu da yoktu. Güvenlik meselelerinde büyük gerileme var. Benim iddiam demokrasi ortadan kaldırıldığından beri güvenliğin de azaldığı, bu nedenle demokrasiyi geri getirmemiz lazım. Bölgesel güvenlik meseleleriyle başa çıkmak için demokrasi vazgeçilmez. Halkın desteğini alan popüler bir lider olarak ve orduyla ilişkilerde artık deneyimli bir lider olarak bu meselelerin üstesinden geleceğime inanıyorum.
Kocanız hapiste, siz sürgündesiniz. Temasınızı nasıl devam ettiriyorsunuz?
- Biliyor musun, kocam hakkında konuşmak benim için çok güç, bu konuyu düşündükçe gözlerim yaşarıyor. Onu öyle uzun zamandır görmedim ki...
BU HESAPLAR BENİM DEĞİL
Onun suçlu olduğunu düşünüyor musunuz?
- Kocam işadamı ve yaptığı şeyler yasaldı. Pakistan'da yasal olan işler başka ülkelerin yasaları farklı olduğu için yasadışı olarak görülebiliyor. Pakistan'da yeni kuşakların ve dünyanın yönetim konusunda artık farklı standartları var ve bizde bu daha yüksek etik standartlara uyum sağlamak zorundayız.
Bu röportajdan İsviçre'deki hesaplarınız hakkında soru sormadan ayrılamam!
- Bu hesaplar hakkında soruşturma açılmasına çok memnun oldum, bu hesaplar benim değil. Cenevre'de dondurulan hesapların benimle hiç ilgisi yok. Pakistan, benim hakkkımda İsviçre yetkililerini yanıltan bilgiler verdi. Kocamın çıkarlarını kollayan bir Maliye Bakanı olduğum söylendi. Bakan değil Başbakandım. Biliyorsunuz annem de İsviçre'de sürgün hayatı yaşıyor ve bu ülkede banka hesaplarımız var, bunu inkar etmiyorum. Ama hepsi de yasal olarak açılmış kişisel hesaplar.
Dubai’de Zayad bin Sultan’ın misafiriyim. Politik faaliyette bulunmama sözü verdim. Ama ABD’de ve diğer ülkelerde politika yapma şansım var.
Kızım 8 yaşında olacak, en büyükleri ise 12. Onlarla uğraşmak her zaman kolay değil çünkü bildiğiniz gibi kocam hapiste.