Güncelleme Tarihi:
Sosyal medya ve bazı basın kuruluşlarında UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'ne yönelik itibar zedeleme çalışmaları yapıldığını öne süren Derneğin Kurucusu ve Başkanı Saadet Özkan, gönüllülerle birlikte basın açıklaması yapıp, 2017 yılında kurulan derneğin faaliyetleri, gelen bağışları, yapılan harcamaları, destek olunan davaları, gelen ihbarları ve eğitim faaliyetlerine yönelik bilgiler verdi.
UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan, mücadeleye başladığında 35 yaşında bir kadın olduğunu hatırlatıp, ilk gayesinin çocukların sesini çıkarmasını istemek olduğunu ifade etti. Devlet ve şeffaf sivil toplum kuruluşlarının iş birliğine dikkat çeken Özkan, kendilerine sorulan sorulara, eleştirilere şeffaflıklarını anlatmak zorunda olduklarını dile getirdi. Çocuk hakları ve çocuk istismarı ile mücadele konusunda hızla büyüyen UCİM Saadet öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'nin, şeffaf bir dernek olduğunu, yaptığı proje ve faaliyetleri açıklamayı borç bildiğini kaydeden Özkan, "Sayılarla derneğimizi anlatmak istiyorum. 2017 yılı Temmuz ayında resmen kurulan derneğimiz özellikle genç gönüllü sayısının yüksekliği ile, 55 ilde 75 bini aşkın gönüllü üye ile hızla büyüyor. 'ucim.org' sitesinden gelen yardım taleplerine ve çocukların çağrılarına destek oluyoruz. Tüm harcama kalemlerimiz, gelirlerimiz ve giderlerimizle bu açıklamayı yapmayı bir borç bildik. Derneğimize gelen bağış bedelleri ve giderlerimizi yıl yıl açıklamak istedik" dedi.
Çocuk cinsel istismarı gibi bir konuda inandıkları ve güvendikleri kişilerden destek istediklerini belirten Özkan, konunun insanların söylemekten çekindiği cinsel istismar konusu olduğunu dikkati çekip, şöyle devam etti:
"Mersin'de derneği açtığımız gün sandalyeleri, buzdolaplarını getiren temizliği yapan, 'Çocuklar vatandır' diye çıktığımız bu yolda, 'Başaracağız öğretmenim' diyen sevdiklerime teşekkürü bir borç bilirim. 2017 yılında ilk bağışımızı ben öğretmen Saadet Özkan olarak Kristal Elma etkinliğine davet edildiğimde aldım. Derneğimiz yeni kurulmuştu. İlk bağış 4 bin TL'ydi. Bu 4 bin liradan sonra gelen bağışlar 2017'de 18 bin 337 TL'ye ulaştı. Bu bağışlar bu ailenin fertlerinin uğur paraları oldu. 2018 yılında 246 bin 552 TL bağış geldi. Giderler 220 bin 584 TL'ydi. 2019 yılında 361 bin 377 TL gelir geldi, giderimiz 301 bin 154 TL'ydi. 2020 yılında 978 bin 872 TL gelir geldi, giderimiz 704 bin 189 TL idi ve 2021 yılı geliri 3 milyon 432 bin 237 TL iken toplam 9 merkezim açtık. Giderimiz 2 milyon 151 bin 569 TL'ydi. Türkiye'nin her yerinde ruh sağlığı uzmanlarımıza, avukatlarımıza ve mücadele eden arkadaşlarımızla birlikte bir kısmı istihdam sağlayarak kira bedellerimizi ödeyip bu önleme merkezlerini kurduk. Güncel olarak da bankada tüm bu harcamaların yanında 1 milyon 734 bin 410 TL hesaplarımızda duruyor. Personel giderlerimiz, danışmanlık ve hizmet alım giderlerimiz, kira giderlerimiz, elektrik, aidat, elektrik, su, doğalgaz, internet giderlerimiz kırtasiye ve büro malzemeleri, vergi, sigorta, ulaşım, konaklama, eğitim kongre gibi giderlerimiz var. Temsilcilerimiz sandalyeden, masadan, rehabilitasyon birimindeki dolaptan, yazıcıdan zımba teline kadar giderleri yazmışlar. Bu ikinci kurtuluş mücadelesini derneklerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yerine getireceğiz. Kaybetmekten korkanlar değil mücadele edenler kazanırlar. Kapımız sizlere sonuna kadar açık. Bizi sorgulayan, soru soran, ne yapıyorsunuz diyen herkese her şeyi en ayrıntısıyla açıklayabiliriz."
'BİZ ÇOCUK TEMELLİ BİR DERNEĞİZ'
UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Kurucusu ve Başkanı Saadet Özkan, toplantıyı düzenlemesinin nedeninin ise dernekle ilgili çıkan asılsız iddialar olduğunu dile getirip, "Aslında, ben gündüz kuşağında bir televizyon programına davet edildim. Elmalı davası devam ediyor. Aile Bakanlığı dava sürecinde avukatlarımızla bu kişilerin tutukluluğu için görevlerini yapıyor. Ben arandığımda onlara şöyle söyledim; dava devam ediyor. Burada 2 çocuk var. Biz davayı bir sene önce sosyal medyada siz gazeteci dostlarımızdan öğrendik. Çocukların çizdiği resimleri gördüğümüzde dava sürecini araştırdık. Gerekli savcılık makamıyla görüştük. Müdahil olduk. Davada müdahil olduğumuz için çocukları orda konuşamazdık. Ben izahını yaptım. Bu programlara saygı duyduğumu ilettim. Ama bu programa katılamayacağımı söyledim. Bir gazeteci hakkımda bazı ithamlarda bulundu. Bunlar karşısında sessiz kalmam gerekiyordu. Çünkü biz çocuk temelli bir derneğiz. Bu gazeteci bize hiç gelmedi. Bir soru sormadı, neler yaptığımızı sormadı. Derneği aile şirketi gibi kurduğumuz intibası yaratıldı. Ama biz 15 Temmuz 2017 yılında zor günlerden geçerken inandığımız insanlarla bu yola çıktık. Dernekler, kanuna göre 3 yılda bir genel kurul yapılır. Biz, ruh sağlığı uzmanları ve avukatları asil üyeliklere aldık. Burada cevabımı bizim mücadelemize inananlara yapıyorum” diye konuştu.
Dernek olarak mali tabloyu her yıl beyanname olarak Valilik makamına sunduklarını ifade eden Özkan, kamu yararına çalışan dernek statüsü almak için yaptıkları başvuru sürecinin devam ettiğini de açıkladı. Şeffaflık ve hesap verebilirliği kriter alan ve gerekli tüm araştırmaları yaptıktan sonra açık açık platformu üyesi olduklarını da belirten Özkan, "Bu platforma üye olabilmek için tüm kalemleri ayrıntılı iletiyoruz. Objektiflik ve şeffaflığımızı göstermek için Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Avrupa Birliği Başkanlığı teminatında olan ve titiz incelemeler sonucu kabul edilen Avrupa Birliği projesi 'Güçlü UCİM Güçlü Çocuklar' dava izleme projeleri almaya hak kazanmış bir derneğiz. Buralarda olabilmek için hem valilik hem de bakanlık denetleme raporlarını bütün kurumlara iletiyoruz. Yine UCİM hakkında merak edilen tüm sorularımızı da bizim avukatlarımızdan öğrenebilirsiniz" dedi.
Saadet Özkan son olarak dernek hakkında çıkan iddialarla ilgili olarak hukuksal işlemin başlatıldığını söyleyerek avukatların suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
'ŞEFFAFLIK ARTACAK'
Dernek Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan da toplantıda yaptığı konuşmada olumlu bütün eleştirileri dikkate aldıklarını söyleyerek hiç kimsenin kötü olmadığına inandıklarını ve basın açıklamasını her yıl yapma kararı aldıklarını anlattı. Profesyonel bir denetim şirketiyle anlaştıklarını vurgulayan Ceylan, "Elimizden geldiğince şeffaf olacağız. Çünkü, biz halka umut olduk. Yüzyılların sorunu çocuk istismarına ilk defa bir sivil toplum örgütü sahip çıktı. 2016 yılında sadece 14 binden fazla istismar dosyası vardı. Hiç gazetelere çıkmadılar. Bu çocuklar sessiz sedasız mahkemelere katıldı. Ama 2014'teki Saadet öğretmenin müthiş mücadelesine tanık oldum. Bir iyilik yapıp çekilecektim. Ama Saadet öğretmen, şahıs tutuklandıktan sonra bir trafik kazası geçirdi. Mücadele eden bir kadının bir öğretmenin yanından çekip gitmek olmazdı. Ailemle birlikte mahkemelere katıldık. 3,5 yıl gibi bir süreç geçti ve şahıs ilk defa 82 yıl gibi bir ceza aldı. Çocuklar Saadet öğretmene yazmaya başladı. Bize de sahip çıkın dediler" diye konuştu.
'BİNLERCE ÇOCUĞUN SESİ OLDUK'
UCİM olarak 2017'de Menderes davasından sonra binlerce çocuğun sesi olduklarını ifade eden UCİM Türkiye Hukuk Koordinatörü Avukat Yeşim Aydın da şunları anlattı:
"Bugün herhangi bir çocuk kapıdan girip, beni annem babam zorla evlendiriyor, dediğinde buraya gelebiliyorsa bizim başarımızdır. Bu başarımızla 1600 avukatla, 5 bin öğretmenle, 3 bin küsur ruh sağlığı uzmanımızla gurur duyuyorum. Bizim ihbar ekibimiz var. Onlar her gün 7/24 nöbet tutuyor. Çocuklar bizzat bizi arayıp ulaşıyorlar. Biz UCİM'de bin 600'den fazla ihbar aldık. Bu çocukların hepsine tek tek dönüş yaptık hepsinin birer avukat ablası var. Kadın kimliğine önem veriyoruz. Ama erkekler de çok fazla. Bizim bütün davalarımız Elmalı davası gibi. İzmir'de 42 celseye, Muğla'da 6, İstanbul'da 238 celseye katılmışız. Davaların yeri duruşma salonları. Bu çocuklara kötülük yapanlara hesap soruyoruz. Çocuklar konuşsun biz yanlarında oluruz."
UCİM Türkiye İhbar Sorumlusu, Avukat Mine Rana Kahramanoğlu da konuşmasında çocuk istismarının tüm dünyanın ve Türkiye'nin kanayan yarası olduğuna dikkat çekerek 1990 yılı öncesine ait hiçbir çocuk istismarı istatistiğinin bulunmadığını açıkladı. 2014 yılında Saadet öğretmenin başlattığı mücadeleyle birlikte toplumda bu denli büyük yankı uyandıran bir dernek olduğunu kaydeden Kahramanoğlu, "21 yıldır hukukçu olmaktan gurur duydum. Saadet öğretmen ve Yücel Beyle birlikte tüm dosyaları tüm hukukçular en alt metnine kadar incelemektedir. Bize başvurulan her dosyada hem hukuki hem vicdani gözle baktığımızda hepimiz birer anne hepimiz birer hukukçu hepimiz birer psikoloğuz. Her zaman çocukların yanında olacağız. Her dava özelinde açıklama yapmak zorunda değiliz ama hukuki soruları yanıtlarız. Herkesi bu mücadeleye çağırıyoruz" dedi.