Güncelleme Tarihi:
Bu nedenle Hakan Fidan’ın sorunu Genelkurmay Başkanı ile çözme yoluna gittiğini dile getiren Davutoğlu, her halükarda Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a haber verilmesi gerektiğini belirtti. Rus uçağının düşürülmesine ilişkin “Emri ben verdim” sözüne de açıklık getiren Davutoğlu, NTV’de özetle şunları söyledi:
“O gün üst üste iki düğüne katılmak üzere Ankara’daydık. Sonra olağanüstü haberler bize de intikal etmeye başladı. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımıza ulaşmak için çabalarımız oldu. Cumhurbaşkanımızın takip ettiği siyasi çizgi, benim de Başbakan olarak sürdürdüğüm çizgiden rahatsızdılar.
İSTİŞARELER SONUCU
(Rus uçağını düşürülme emrini ben verdim sözleriyle ilgili) Düşünün ki 17-14 saniye süren bir hava sahası ihlalinde, Başbakanın o spesifik olay için emri vermesi mümkün mü? Pilot duracak, silsile var. Hava kuvvetleri komutanı, genelkurmay başkanını arayacak, o da beni arayacak ben de vurun diyeceğim… Bu mümkün mü? Spesifik bir olay değil. Burada kesin art niyet var. Uçağımız düştüğü zaman, silahlı kuvvetlere, o zaman başbakanımız, şimdi cumhurbaşkanımız Erdoğan, benim de katıldığım toplantıda değerlendirdik. Eylül 2015’te Rusya sahaya girip, arka arkaya hava sahası ihlali yapınca, MGK’da istişare ederek bu angajman kuralını değiştirme ihtiyacı ortaya çıktı. 10 Ekim 2015 tarihinde, bu anlamda talimatı ben verdim diyorum. Genelkurmay Başkanı’na yeni talimat verildi, sadece Suriye uçakları değil, hava ihlali yapan uçaklara angajman kuralları uygulanır dedi. Nihayetinde Başbakan imzasıyla verildi. 11 Ekim’de de Genelkurmay Başkanımız hava kuvvetleri komutanına, o da filo komutanına verir. Yoksa Rus uçağı olduğunu bilip, başka ülke uçağı da olabilirdi. Alanda meçhul bir uçakta olabilirdi. Ama talimat istişareler sonucu, benim de verdiğim talimat, pilotlarımız şu şu şartlarda ihlal eden uçağı vurur. Burada 24 Kasım günü, sonra da üç dört uçak oldu. Cumhurbaşkanımız Putin’i nazikçe uyardı, söylendi.”