Güncelleme Tarihi:
28’i Türk işçi, 1 ABD’li, 3 Moldavyalı, 1 Ukranyalı, 1 Rus uyruklu yolcuya mezar olan uçaktan yaralı kurtulan Mardinli Abdulkadir Akyüz, Ankara'daki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 50 gün tedavi gördükten sonra 9 Mart’ta yakınlarının bulunduğu Adana’ya sevk edilmişti.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Balcalı Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Servisi’de tedavi altına alınan Akyüz, yapılan bilgilendirme toplantısında ilk kez gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Uçağın düşmesi ile ilgili çok fazla bir şey hatırlamadığını, ancak iyileşmek için elinden gelen çabayı gösterdiğini söyleyen Akyüz, uçağın düşürülmüş olabileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Uçağın düştüğünü hatırlamıyorum. Uçağa ilk bindiğimizi ve kalkışımızı hatırlıyorum. Ölen arkadaşlarıma Allah rahmet etsin. Geriye kalanlara da sağlık versin diyeceğim, ama bir tek ben kaldım. Uçak düşürülmüş olabilir. Net olarak bilmiyorum, uçağa ateş mi edildi, yoksa kendiliğinden mi düştü. Ama orası bir savaş bölgesi, uçak düşürülmüş olabilir. En net hatırladığım şey, birkaç arkadaş orta kapıda birbirine sarılmıştı. Düşecek diye birbirine sarılmışlardı. Ama demek ki ateş edilmiş ki, uçağın düşeceğini bilmişler, öyle birbirlerine sarılmışlar. Bir de uçak düşmeden önce bir oynadı. Ama daha sonrasını hatırlamıyorum.”
‘KOLTUK DEĞNEKLERİ İLE YÜRÜYECEK’
Abdulkadir Akyüz’ün tedavisinin yapıldığı Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Servisi sorumlusu Prof. Dr. Tunay Sarpel, hastanın durumunun iyi olduğunu ve en kötü ihtimalle koltuk değnekleri ile kendisini yürütmeye çalışacaklarını söyledi.
Akyüz’ün bilincinin uzun süre kapalı kaldığını belirten Prof. Dr. Sarpel, “Hastamızda kafa travması, omurgasında, sağ uyluk kemiğinde, sağ ayak kemiklerinde, sol dizinde kırıklar var. Abdulkadir, şu an yarı felçli durumda. Hastamızın şuuru uzun süre kapalı kaldığı için olay anını hatırlamıyor. Bazen şuuru gelip gidiyor. Odasından, ‘Bana neden iki gündür yemek vermiyorsunuz’ diye bağırıyor. Ama tedavi süresince bunlar olabilecek şeyler. Bizim amacımız onu ilk olarak yürüyecek hale getirmek. Ancak en kötü ihtimal koltuk değnekleri ile yürütecek hale getirmeye çalışacağız. Günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma getirebilmeyi umuyoruz” dedi.
‘DEVLET BÜYÜKLERİ BİZİMLE İLGİLENMEDİ’
Abdulkadir Akyüz’ün Irak’tan getirildiği günden beri yanından ayrılmayan amcası Tahir Ağırman ise Türkiye’ye geldikten sonra hiçbir devlet görevlisinin kendileri ile ilgilenmediğini ileri sürdü.
Ankara’da yatarken hastanede devlet büyüklerinden ziyaret beklediklerini, ancak kimsenin gelmediğini söyleyen Ağırman, “Irak’ta uçak düşüyor, bir Türk kurtuluyor, ancak gelen giden kimse yok. Biz hiç olmazsa bir Sağlık Bakanı veya Ulaştırma Bakanımızı yanımızda görmek isterdik. Bizime tek destek çıkan, yeğenimi Irak’a götüren Kulak İnşaat yetkilileri ve hastaneler oldu. Demek ki Kulak İnşaat bizimle ilgilenmeseydi, benim yeğenim bu hale bile gelemezdi” diye konuştu.