‘Uçağı durdurun, süt içeceğim’
Güncelleme Tarihi:
Yeşim ERSOY/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2007 07:16
ANTALYA'da oturan Nurhan Özçatalbaş, oğlu 3 yaşındaki Onur Özçatalbaş'la birlikte Almanya'nın Hannover kentinde oturan annesine yaptığı ziyaretin ardından uçakla dönerken, süt yüzünden zor saatler yaşadı.
AB ülkelerinin uyguladığı ‘uçaklara sıvı ve kimyasal madde almama’ kararı nedeniyle Hannover Havalimanı'ndaki güvenlik görevlileri sadece biberondaki sütün uçağa girmesine izin verdi, Nurhan Özçatalbaş'ın elindeki süt kutusunu çöpe attı. Uçağa bindikten bir süre sonra Onur sütünü bitirdi. Hosteslerden süt isteyen Özçatalbaş'a olumsuz yanıt verildi. Uykusu gelen ama süt içemediği için uyuyamayan Onur da “Uçağı durdurun, süt içeceğim” diye ağlamaya başladı. 3.5 saatlik uçuşun büyük bölümünü Onur ağlayarak geçirdi.
Antalya'da oturan Nurhan Özçatalbaş, Almanya'nın Hannover kentinde yaşayan annesini ziyaret için Şubat ayı başında, eşinin Sun Express Havayolları'ndan internet üzerinden e-bilet yöntemiyle satın aldığı biletle oğlu Onur'u da yanına alarak Almanya'ya gitti. 2 aya yakın Almanya'da kalan anne- oğul, yine aynı yöntemle temin edilen uçak biletiyle Antalya'ya dönmek için 22 Mart 2007'de Hannover Havalimanı'na gitti. Oğlunun gece uyumadan önce çok miktarda süt içmeyi sevdiğini bilen Nurhan Özçatalbaş, saat 21.45'te havalanacak uçağa, Onur'un süt dolu biberonu ve çantasında bir kutu sütle binmek istedi. Amerika'da İkiz Kuleleri hedef alan 11 Eylül saldırısı ile geçen Ağustos'ta İngiliz uçaklarına yapılacak terör saldırısının son anda önlenmesinden sonra AB ülkelerinin 6 Kasım 2006'dan beri uyguladığı, ‘uçaklara sıvı ve kimyasal madde almama’ kararı nedeniyle, güvenlik görevlileri, süt kutusunun uçağa sokulmasına izin vermedi. Nurhan Özçatalbaş daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Oğlumun biberondaki sütle yetinmeyeceğini, süt kutusunu elimden almamalarını söyledim, ama dinlemediler. Süt kutusunu alıp çöpe attılar. Uçağa bindikten kısa bir süre sonra Onur sütünü bitirdi. Yeniden istedi. Hosteslerden süt istedim. Uçakta süt olmadığını söylediler. Uykusu gelen, ama süt içemediği için bir türlü uyuyamayan Onur, ‘Uçağı durdurun. Ben ineceğim. Süt içeceğim’ diye ağlamaya başladı. 3.5 saatlik uçuşun büyük bölümünü ağlayarak geçirdi.”
BABA TEPKİLİ
Onur'un Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekolu Müdürü olan babası Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş ise “Eşim ve oğlum uçaktan indiğinde kan ter içindeydi. Oğlumun ağlamaktan sesi kısılmıştı” dedi. Doç. Dr. Özçatalbaş, havayolu şirketinin, uçakta çocuk yolcu olmasına rağmen süt bulundurmamasını bir e-posta göndererek protesto etti.
Doç. Dr. Özçatalbaş'ın, “Uçuşlarınızda süt sunulmakta mıdır? Küçük bebeklerin süt içme gereksinimini gidermek üzere nasıl bir uygulamanız vardır” yolundaki sorusuna, havayolu şirketinin iki ayrı biriminden yanıt geldi. Antalya Temsilciğili Müşteri İlişkileri'nden Nurşen Demirel, “İkram amacıyla uçağımızda süt bulunmamaktadır. Sabah olan dış hat uçuşlarımızda ekip sayısı kadar ekiplere süt yüklenmektedir. Acil durumlarda ekipler bu sütlerden verebilir, kalkış saati 11.00'den sonra olan dış hat uçuşlarımızda ekiplere de süt yüklenmemektedir” denildi. Servis merkezinden gelen yanıtta ise “Uçakta süt servisimiz bulunmamaktadır. Bebek yolcumuz için yanınıza biberon içerisinde 100 ml’yi geçmeyecek şekilde süt alabilirsiniz” denildi.
Antalya'da oturan Nurhan Özçatalbaş, Almanya'nın Hannover kentinde yaşayan annesini ziyaret için Şubat ayı başında, eşinin Sun Express Havayolları'ndan internet üzerinden e-bilet yöntemiyle satın aldığı biletle oğlu Onur'u da yanına alarak Almanya'ya gitti. 2 aya yakın Almanya'da kalan anne- oğul, yine aynı yöntemle temin edilen uçak biletiyle Antalya'ya dönmek için 22 Mart 2007'de Hannover Havalimanı'na gitti. Oğlunun gece uyumadan önce çok miktarda süt içmeyi sevdiğini bilen Nurhan Özçatalbaş, saat 21.45'te havalanacak uçağa, Onur'un süt dolu biberonu ve çantasında bir kutu sütle binmek istedi. Amerika'da İkiz Kuleleri hedef alan 11 Eylül saldırısı ile geçen Ağustos'ta İngiliz uçaklarına yapılacak terör saldırısının son anda önlenmesinden sonra AB ülkelerinin 6 Kasım 2006'dan beri uyguladığı, ‘uçaklara sıvı ve kimyasal madde almama’ kararı nedeniyle, güvenlik görevlileri, süt kutusunun uçağa sokulmasına izin vermedi. Nurhan Özçatalbaş daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Oğlumun biberondaki sütle yetinmeyeceğini, süt kutusunu elimden almamalarını söyledim, ama dinlemediler. Süt kutusunu alıp çöpe attılar. Uçağa bindikten kısa bir süre sonra Onur sütünü bitirdi. Yeniden istedi. Hosteslerden süt istedim. Uçakta süt olmadığını söylediler. Uykusu gelen, ama süt içemediği için bir türlü uyuyamayan Onur, ‘Uçağı durdurun. Ben ineceğim. Süt içeceğim’ diye ağlamaya başladı. 3.5 saatlik uçuşun büyük bölümünü ağlayarak geçirdi.”
BABA TEPKİLİ
Onur'un Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekolu Müdürü olan babası Doç. Dr. Orhan Özçatalbaş ise “Eşim ve oğlum uçaktan indiğinde kan ter içindeydi. Oğlumun ağlamaktan sesi kısılmıştı” dedi. Doç. Dr. Özçatalbaş, havayolu şirketinin, uçakta çocuk yolcu olmasına rağmen süt bulundurmamasını bir e-posta göndererek protesto etti.
Doç. Dr. Özçatalbaş'ın, “Uçuşlarınızda süt sunulmakta mıdır? Küçük bebeklerin süt içme gereksinimini gidermek üzere nasıl bir uygulamanız vardır” yolundaki sorusuna, havayolu şirketinin iki ayrı biriminden yanıt geldi. Antalya Temsilciğili Müşteri İlişkileri'nden Nurşen Demirel, “İkram amacıyla uçağımızda süt bulunmamaktadır. Sabah olan dış hat uçuşlarımızda ekip sayısı kadar ekiplere süt yüklenmektedir. Acil durumlarda ekipler bu sütlerden verebilir, kalkış saati 11.00'den sonra olan dış hat uçuşlarımızda ekiplere de süt yüklenmemektedir” denildi. Servis merkezinden gelen yanıtta ise “Uçakta süt servisimiz bulunmamaktadır. Bebek yolcumuz için yanınıza biberon içerisinde 100 ml’yi geçmeyecek şekilde süt alabilirsiniz” denildi.