Üç yılda 134 Türk ineği dünyaya geldi
Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin yılda 25 milyon dolara mal olan sperm ithalatının önüne geçilmesinin yanı sıra ülke koşullarına uygun, yüksek verimli sığır varlığına ulaşılması amacıyla, Adana'da üç yıl önce başlatılan “Anadolu Alacası Geliştirme Projesi” kapsamında, 134 Türk ineğinin dünyaya geldiği bildirildi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından desteklenen, kamuoyunda ise “Türk ineği” olarak bilinen proje kapsamında, Türk inekleri, ithal edilen damızlık sperm ve yumurtaların laboratuvar ortamında döllendikten sonra taşıyıcı düvelere embriyo transferiyle nakledilmesiyle doğuyor.
Proje Koordinatörü ve Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Numan Kılıçalp, projenin Türk hayvancılığına ivme kazandırdığını, hedeflerinin ise özel sektörle işbirliği yaparak, Türk ineklerini Türkiye'nin her yerine ulaştırabilmek olduğunu bildirdi.
Projenin, 2004 yılında başladığını, ilk Türk ineğinin 2005 yılı sonlarında dünyaya geldiğini anımsatan Kılıçalp, projede, MOET (Çoklu yumurtlatma ve embriyo transferi) yönteminin uygulandığını, bu sayede üstün genotip değere sahip ineklerden bir yılda bir buzağı yerine yaklaşık 16-20 yavru alınabildiğini ifade etti.
İLK 25'TELER
Bir boğadan 40 bin doz sperm ile ortalama 20 bin yavru alınabildiğini, sperm ve yumurtaların ise dünya hayvancılığında süt verimi açısından ilk 25 sıralamaya girenler arasından seçildiğini vurgulayan Kılıçalp, şunları kaydetti:
“Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsüne bağlı Hacı Ali İşletmesindeki ahırlardaki Türk ineği sayısı 134'e ulaştı. Bunlardan 10'unu spermleri alınmak üzere Ankara'ya araştırma enstitüsüne gönderdik, 8'ini de özel sektöre sattık.”
Kılıçalp, özel sektörün de sperm ithalatı yapmak suretiyle yüksek verimli ırklara ulaşmaya çalıştığına dikkati çekerken, “Özel sektör temsilcileri bizimle işbirliği yapmak istediklerini bildirdiler. Ancak bunun için bazı zorunluluklar ve kurallar var. İşbirliğine yönelik yönetmelikleri özel sektör temsilcilerine gönderdik. Eğer bu kapsamda işbirliğini gerçekleştirebilirsek, bu çalışmalar tek elden sürecek ve özel sektör-devlet işbirliğiyle daha iyi sonuçlara ulaşabileceğimiz kanaatindeyiz.”