Güncelleme Tarihi:
NİYE KAVGA EDİYORUZ?
“Belediye başkanlarıma şunu söylüyorum: Sana oy versin vermesin bütün vatandaşları kucakla, herkese hizmet götür. Eşitsizliği sadece bir yerde yap, fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yap. Bizler hizmeti yaparken herkese eşit hizmet götürmek, ötekileştirmemek üzerine bir siyaset anlayışını inşa etmeye çalışıyoruz. Yeni bir siyaset anlayışını hayata geçirmek istiyoruz. Yeni bir siyaset dili geliştirmeye çalışıyoruz. Kavgalardan bıktık. Niye kavga ediyoruz?
BİREYSEL BİR TALEBİMİZ YOK
Herkesin hakkının, hukukunun ve adaletinin korunması lazım. Eğer biz 450 kilometreyi hak, hukuk ve adalet için yürüdüysek bu ülkenin insanı için yürüdük. Kendimiz için değil. Benim bireysel olarak hiçbir talebim yok. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa benim o gece huzur içinde yatmaya hakkım yok. Ben herkesin huzur içinde yaşamasını istiyorum. Bizim bireysel bir talebimiz yoktur. Ben diğer siyasiler gibi değilim. Türkiye yanlış siyasetten ötürü farklı bir yere sürüklendi. Gerginliklerden, kavgalardan bıktık, usandık artık. Kavgalar sona ermeli.
BEN DE ÜLKÜCÜYÜM
Her belediyenin sorunu vardır. Doğrudur. Sorunlar karşısında yılgınlığa kapılmak değil, sorunları aşma konusunda beceri göstermek zorundayız. Bizim başkanlarımız sorunları aşmak için ellerinden gelen bütün çabaları gösterecekler.
Özellikle AK Parti’ye oy veren vatandaşlarıma ve MHP’ye oy veren ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim. Benim anladığım ülkücülük; vatanını, bayrağını seven herkes ülkücüdür. Ben de ülkücüyüm. Vatanımı, bayrağımı seviyorum. Ama ben devletin silah fabrikasının yabancı bir orduya satılmasına tahammül edemiyorum. Devletin silah fabrikasını yabancı bir orduya satıyorsan ve ona onay veriyorsan sen asla ülkücü olamazsın. Ses çıkarmıyorsun, destek veriyorsun. Yok kardeşim bu milliyetçilik değil. Vatanı parsel parsel satanlar milliyetçi olamazlar. Ülkücü kardeşlerime o nedenle söylüyorum, sizin vatansever olduğunuzu biliyorum. Tepedekilerin politikalarını açık yüreklilikle eleştirin. Dünyada silah fabrikasını yabancı orduya satan başka bir ülke yoktur.”
ELİYLE YIKADI
- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 25 Ağustos 2016’da Artvin’in Şavşat ilçesi Soğuksu mevkisinde, terör örgütü PKK’nın konvoyuna saldırısı sonucu bir jandarma görevlisinin şehit olduğu yere gitti. Üç yıl sonra aynı yoldan bir kez daha geçen Kılıçdaroğlu, şehit Jandarma Er Fatih Çaybaşı için yaptırılan hayratta dua ederek su içti. Hayrat üzerinde Şehit Çaybaşı’nın isminin yer aldığı yazıyı eliyle yıkayarak temizleyen Kılıçdaroğlu, burada vatandaşlarla bir süre sohbet etti.
YENİ SİYASET ANLAYIŞI
AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim. 17 yıl oy verdiniz. 17 yılın sonunda ne oldu? Sizin çocuklarınız işsiz. AK Partili kardeşimin de düşünmesini isterim. Takım tutar gibi illa ben bunları getireceğim...17 yıl sırtında taşıdın, ‘yeter’ de yahu. Yeter artık yahu. Millet artık öyle bir noktaya geldi ki iş yok, aş yok. Yeni bir siyaset anlayışı dedim. Herkesi kucaklayan, hiç kimseyi kimliğinden inancından ötürü ötekileştirmediğimiz bir siyaset anlayışı. Derdimiz ne? Çocuğu işsizse iş bulacağız.
YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ
Şavşat’ın benim hayatımda özel bir anısı var. Burada bir terör saldırısına uğramıştım. Saldırıda bir güvenlik görevlimiz şehit olmuştu. O çeşmeye uğradık, bir yudum su aldık. Allah rahmet eylesin. Bizi hiç kimse yıldıramaz. İnandığımız davadan, inandığımız yoldan bizi hiç kimse alıkoyamaz. Biz bu memleketin huzuru için, hep birlikte huzur içinde yaşamak için yola çıktık. Önümüzde hangi engeller olursa olsun her türlü engeli kararlılıkla aşacağız. Türkiye’yi bölgesinin en uygar, en güçlü ülkesi haline getireceğiz. Bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.”